Aziz Şah – 1980’lerin ikinci yarısında RABITA örgütü Kıbrıs’a geldi, kapıyı Denktaş açtı.
Suudi Arabistan petrol şirketi Aramco’nun finansmanıyla dünyada Siyasal İslamcı ideolojinin temellerini atan örgütlenme olan Dünya İslam Birliği-RABITA’nın Kıbrıs’a girişinin bedeli 627 bin 110 Dolar’dı.
Rabıta’nın Kıbrıs’a girişi Kıbrıslılık kimliğine karşı bir saldırı olarak başladı.
Kıbrıslılığı (Kıbrıs milliyetçiliğini) ilk olarak tanımlayan ve düşman olarak hedefe koyan 23 Ekim 1936 tarihinde İngiliz sömürge valisi Richmond Palmer’di.
Uğur Mumcu RABITA kitabında (s. 252-4) aktarır Kıbrıs Türk İslam Cemiyeti’nin Rabıta’dan para aldığını…
“Kıbrıs Türk İslam Cemiyeti, Londra’daki Şeyh Nazım Müritleri ile Suudi Arabistan arasındaki bağlantıyı Riyad’da bulunan Kıbrıslı Hüseyin Ateşin sağlıyor. KKTC İslamcı kadrosunun (12 Eylül’ün) Türk-İslam sentezini savunan milliyetçilerle de dayanışma içinde olduğu kaydediliyor”…
Bunlar Uğur Mumcu’nun bilgileri.
Kıbrıslı İslamcıların Suudi Arabistan bağlantısını sağlayan Ateşin Kıbrıslılığı “gayri İslami” olarak görür. Derdi budur…
RABITA’nın Denktaş’a verdiği 627 bin 110 Dolar’a rağmen İslamcıların 1980’lerdeki dikişi tutmaz Kıbrıs’ta.
Toplum mühendisliği parayla değil nüfusla olur. Çünkü din nüfustan çıkar…
RABITA’nın 1980’lerde Kıbrıs’ta parayla yapamadığını, 2000’lerde taşıdığı nüfusla Türkiye başarır.
Kuran kurslarının ve Hala Sultan imam hatibinin açılmasıyla başlayan süreç, tarikat yurtları ile devam eder, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun’a,
-“Ülkede artık bir çocuk istismarı sorunu var” açıklamasını yaptıran arka arkaya gelişen olaylar ile Mağusa’da bir erkek çocuğuna iki yabancı erkeğin tecavüz girişimi derken okullarda türbanı serbest bırakan tüzüğe yol bağladık…
Son 15 yılın dönüşümü!
Peki, bu dönüşüm nasıl başladı?
RABITA’nın Denktaş’a verdiği 627 bin 110 Dolar ile sağlayamadığı örgütlenmeyi CTP bir anda 54.000 yerleşimciyi “vatandaş” yaparak başardı.
CTP, 2005-8 döneminde Kıbrıs’ın işgal bölgesinde kaçak olan 54.000 yerleşimciyi bir anda “vatandaş” yaptı, onlar da ailelerini taşıdılar…
Alın size tarikatlar için örgütlenme zemini!
RABITA’da para vardı, nüfus yoktu. Nüfus yaratıldı…
Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşı Kıbrıslı Türkler 120.000 civarındadır.
1974’ten sonra taşınan on binlerce yerleşimciyi bir kenara bırakalım, sadece 2005-8 arasında Kıbrıslıların yarısı kadar yerleşimci “vatandaş” yapıdı CTP tarafından.
Bu süreci 2008’de CTP’nin sözde “başbakan”ı olan Ferdi Sabit Soyer şöyle savunur:
-“Kuran kurslarının resmi olarak açılmasına izin verdik. Niye mi? Türkiye’den gelen işçiler kayıtdışı çalışıyordu. Biz onları kayıt altına aldık, onlar da ailelerini getirdiler. Kıbrıs Türkü’nün ibadetini evde yapma geleneği vardır ama Anadolu’dan gelenin dini talebi, ihtiyacı farklı. Türkiye’den gelen işçilerin taleplerine, kendi metotlarımızla cevap vermeliyiz ki, tatlı muhabbet ortamı olsun, kimse kendini dışlanmış hissetmesin. Kendi yöntemiyle talebini karşılamak için de arayışa girmesin”…
Ferdi’nin “tatlı muhabbet ortamı” dediği noktaya böyle geldik…
C. Türk Partisi’nin yerleşimci nüfusun ihtiyacıdır diye savunduğu Kuran kursları ve açtığı imam hatip okulu Hala Sultan’dan sonra bir de Din İşleri Yasası’nda değişiklik yaptılar. 2017’de Mustafa Akıncı’nın Silihtar’da ikamet ettiği sıralar Din İşleri Yasası’nın altına UBP-DP-CTP tarafından yerleştirilen bir madde ile Eğitim Bakanlığı’ndan izin alınmadan Kuran kursu düzenlemenin önü açıldı.
Dün Kuran kursu diye başlayan süreç bugün türban tüzüğüne geldi…
2013’te CTP’li Yorgancıoğlu Hala Sultan imam hatibinin kurdelesini keserken, DP’li Eğitim Bakanı Dr. Mustafa Arabacıoğlu’nun sözü törene damga vurur:
-“Kendimi burada yabancı hissediyorum”…
CTP’li “başbakan” Yorgancıoğlu da kurdeleyi keserken “Düşünsel ve finansal katkı sağlayanlara teşekkür ederim” demişti.
CTP’li Yorgancıoğlu’nun “düşünsel katkı”larından dolayı teşekkür ettiği işgal rejimi yerleşimciler üzerinden Kıbrıs’ın işgal bölgesinde türban, takke, kara çarşaf ile provokasyon hazırlıyor.
Küçük küçük “22 Ocak linçleri” olabilir okullarda. Kıbrıslılar kendini korusun!
22 Ocak 2018 linçi sırasında Afrika gazetesinin basamaklarında yerleşimci teröristlere konuşma yapan Erhan Arıklı geçen gün iftarda Bekirpaşa Lisesi önünde eylem çağrısı yaptı. Dün çağrıyı yenilediler.
Derinya’dan yol bağladılar Bekirpaşa’ya!
Sendikaların vurguladığı gibi konu sadece bir laiklik meselesi değil, işgal ve yerleşimci sömürgeciliği meselesidir.
