“Türban tüzüğü” provokasyonu: 22 Ocak’ın devamı

Aziz Şah – TC Elçiliği eliyle Kıbrıs’ın işgal bölgesinde başlatılan “türban tüzüğü” provokasyonundan sonra 22 Ocak 2018 linçine ve 2020 yılına geri döndük.

Kaldığımız yerden devam ediyoruz!

2020’de sözde “KKTC Cumhurbaşkanlığı” seçimi vardı, 2025’te de sözde seçim var.

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde “seçim dönemleri” kolonileştirme faaliyetlerinin zirveye çıktığı dönemlerdir.

İşgal bölgesinde Türkiye’nin sistematik olarak işlediği iki savaş suçu var: Nüfus transferi ve toprak yağması.

Seçim dönemlerinde bu iki savaş suçu propagandanın ve pratiğin parçası olur. Seçimler kolonileştirme faaliyetleri için bir araç olarak kullanılır.

Rejimin kulları için seçimler vatandaş yapmak için bir teşviktir. Koltuklarını korumak için vatandaş yazarak vatanlarını satar yerli işbirlikçiler…

Yerleşimcilere dağıtılan vatandaşlıkların yanında seçim dönemlerinde gasp edilmiş Rum arazileri “kırsal kesim arsası” olarak dağıtılır.

Ortalama 15.000’dir seçim dönemleri “seçmen sayısı”ndaki artış. İki istisnası var bunun: Annan Planı ve 2020’de Ersin Tatar’ın seçtirilmesi sırasından 15.000’in üstüne çıkıldı.

Üçüncü istisna 2025’te olacak ve “istisna” artık kural olacak: “Seçmen sayısı” 20.000 mi artar, 30.000 mi göreceğiz!

Yerleşimci sömürgeciliği tavşanının keyfine kalmış…

2023’ün başında dönemin Sömürge Bakanı olarak Fuat Oktay, TOKİ modeliyle yerleşim birimleri ve sosyal konut projeleri yapacaklarını açıklamıştı.

2025 “seçim çalışması” çerçevesinde geçen hafta Omorfo’da sosyal konutlar için temel atma töreni yapıldı. Bu arada konutların inşaatının masraflarını ve gasp edilen Rum arazilerinin bedelini de Kıbrıslı Türkler ödeyecek.

İşgal rejiminin “meclis başkanı” Ziya Öztürkler açıkladı:

-“Taşınmaz mallardan alınan vergiyi yüzde 6’dan yüzde 12’ye çıkardık ve bu gelirlerin yüzde 3’ü Taşınmaz Mal Komisyonu’na, yüzde 3’ü de sosyal konut projelerine aktarıldı” dedi.

İçinde oturmayacağınız evin, çalıntı toprağın parasını da size ödetiyor işgal rejmi!

Böylece işgal rejiminin savaş suçları döngüsü tamamlanıyor: Gasp edilen Rum arazileri üzerine yerleşimci kolonizasyonu için konut yapıp parasını da Kıbrıslı Türklerden aldıkları “taşınmaz mal vergisi” ile ödeyecekler-miş.

***

2020’de “Mustafadis” diye manşet atılmıştı. Adeta kaldığımız yerden devam ediyor her şey!

AKİT ve AKŞAM’a manşet olduk. Yenişafak, Milliyet, NTV, Haber7, Ahaber, Sabah ve bilcümle yandaş medya spot ışıklarını işgal bölgesine çevirdi…

AKİT, “Yavru Vatanı ‘yerli Rumlar’dan kurtaramadık” dedi.

AKŞAM ise, “Bunu Rum bile yapmadı” dedi…

Eski Taraf’çıların ve “Yetmez ama evet”çilerin çıkardığı Serbestiyet da eklendi yandaşlara!

AKP Sözcüsü Ömer Çelik öğretmenlerimizi hedef gösterdi.

Necmettin Erbakan’ın Yeniden Refah Partisi ise Kıbrıs Türk Barolar Birliği ile aynı açıklamayı yaptı: “Yasal düzenlemeyi yeniden yapın”…

Erdoğan’a yakın Albayrak Medya’nın TVNET’i “türban krizi”ni yalan haberle şişirdi.

Ne olmuştu? İşgal rejiminin eğitim bakanlığı bürokratları, İrsen Küçük Ortaokulu’nun müdüresinin üzerine yürümüş ve baskı kurmuştu. Kadın da bayıldı…

Albayrak Medya ise “Özgür Gazete”nin videosunu çalarak, “Müdüre tüm çabalarına rağmen başörtülü öğrencinin okula alındığını öğrenince baygınlık geçirdi” diye verdi haberi!

Hatırlar mısınız 22 Ocak 2018 linçinden sonra Afrika gazetesine destek yürüyüşünü nasıl vermişti Ahaber?

-“KKTC Afrika gazetesine karşı yürüdü”…

Goebbels gelse, şaşar kalır!

Son olarak Yenişafak’ın tetikçi yazarı İsmail Kılıçarslan’ın yazısının ortasında Selma Eylem hocamızın resmini gördüğümde ürperdim. Çünkü Türkiye’de bir meselede ateşe benzin dökülecekse bunu yapanlardan bir tanesi Kılıçarslan’dır…

AKP’nin “liberal demokrat” maskesi taktığı dönemde Sırrı Süreyya Önder ile televizyonda program yapardı Kılıçarslan. Sırrı ağabeyin de günahı vardır bu Siyasal İslamcıların cilalanması konusunda…

Cila döküldü, altından sıvası dökülmüş Sivas Madımak Oteli çıktı!

Demem o ki, bu kadar yandaşın Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki “türban krizi”ne dikkat çekmesi tesadüf değil, gelmekte olanın habercisidir!

TC Elçiliği’nin siyah vitoları, AKP KKTC Temsilcisi ve yandaş medya bir araya geldi…

Bir tek kaldı Tayyip Erdoğan’ın konuşması!

O konuştuğunda da ne olduğunu 22 Ocak 2018 linçinden biliyoruz…

About the author