
Aziz Şah – Türkiyeli yerleşimcilerin Kıbrıslılara kin ve nefret kusan video ve paylaşımları Kıbrıslı işbirlikçilerin ayarını bozdu. Çünkü üzerine bastıkları sahte zemin çöktü…
HP “Kıbrıslının selası okunmaz” diyen imamdan şikayetçi olmuş…
TDP bir hakaret ve tehdit videosunu sildirmiş…
Ünal Üstel de Kıbrıslıları Kıbrıs’tan kovan yerleşimcilerin paylaşımlarını polise şikayet etmiş…
Doğuş Derya ise, Türkiye’nin Kıbrıs’ı kolonileştirmek için iskân ettiği Türkiyeli yerleşimcilere çağrı yaptı:
-“Bu ülke hepimize yeter!”
-Kıbrıs’ın işgal bölgesinde herkese yer var, diyor emlakçı Doğuş…
-Gasp edilmiş Rum malları var, geeeel, geellll, mala geeeelll!
***
Tek bildikleri siyaset çöktü:
-Kıbrıslı Rumlardan gasp edilmiş toprakların üzerinde Türkiyeli yerleşimcilerle “kardeşlik” şarkısı söyleyen bir ucubeliktir işgal bölgesinde siyaset!
İşte bu yüzden, ayarı bozulan işbirlikçiler iki şey yapıyor:
-Hakaret ve tehdit paylaşımlarını sildirip halının altına süpürüyor…
-Türkiyeli yerleşimciler ile “kardeşiz” ve “bu ülke hepimize yeter” diye demagoji yapıyor…
Neden Türkiyeli yerleşimcilerin Kıbrıslılara beslediği düşmanlığı gizlemeye çalışır Kıbrıslı işbirlikçiler?
-Kendi statülerini bir süre daha koruyabilmek için!
Türkiye Kıbrıs’ın kuzeyini işgal ederek sistematik olarak planlı yerleşimci nüfus kolonizasyonu yürüttü, yerli Kıbrıslıların yaşam alanını yok etti ve göç ettirdi, asimilasyon ve ilhak politikalarıyla işgal ettiği toprağı vilayetleştirdi. Üzerine de işgalini örtmek için “KKTC”yi kurdu. Kıbrıslı işbirlikçileri de “KKTC”nin vitrinine koydu…
Bugün Türkiye istese, Cumhurbaşkanı da, Başbakan da, bütün bakanlar da, meclis başkanı da, 50 milletvekili de Türkiyeli yerleşimci olur.
Ankara bunu istemez. Kıbrıslı uşaklar otursun sarayda ve mecliste. İşgal olmadığını ve demokrasi olduğunu söylesin…
Misal Doğuş Derya gene geçenlerde “KKTC” meclisinde Zorlu Töre ile atışırken,
-“Türkiye’ye hiç işgalci demedim” diyordu yüzüncü kez!
Zaten bu yüzden 250-300 bin lira maaş alırsınız ayda. İşgal rejimine bu hizmetlerinizden dolayı…
İşte, Türkiyeli yerleşimcilerin Kıbrıslılara kustuğu kin ve nefret yerli işbirlikçilerin üzerine bastığı sahte zemini çökertti ve sahte düzendeki ayrıcalıklı statülerini tehlikeye soktu. Korkuları bu yüzdendir…
Doğuş Derya bu yüzden “Bu ülke hepimize yeter!” diyor!
İşte bu yüzden, üzerine bastıkları zemin çöktüğü için, Türkiyeli yerleşimcilerin Kıbrıslılara yönelttiği hakaret ve tehditleri halının altına süpürüp “kardeşlik”, “et ve tırnak”, “bu ülke hepimize yeter” demagojisine sarıldılar…
Ama cin şişeden çıktı bir kere!
İşgal işbirlikçisi Kıbrıslıların “burayı vatan bilenler” diye sahiplendiği Türkiyeli yerleşimciler Kıbrıslı Türkleri güneye Rumların yanına kovdu!
Baba Denktaş “Gelen de Türk giden de, beğenmeyen çeksin gitsin” demişti.
Doğuş Derya ise “Gelen Türk giden Türk” sözünü “gelen emekçi giden emekçi” diye pazarladı.
Çünkü yerleşimci kolonisinde sağ ve sol aynıdır. Amaç kolonizasyondur!
***
İşte bu yüzden, Türkiyeli yerleşimcilerin Kıbrıslılara kustuğu nefrete,
-“Bu ülke hepimize yeter!” diye karşılık verdi Doğuş!
Babanın malını mı dağıtın?
Doğru, Türkiyeli yerleşimcilere gasp edilmiş Rum mallarının tapusunu vermek için İTEM Yasası’nı yapanlardan biri de baban Ahmet Derya idi.
-“Bu ülke hepimize yeter!” diyor Doğuş Derya Türkiyeli yerleşimcilere…
-Hangi ülke?
-KKTC!
Silah zoruyla Kıbrıslı Rumların topraklarını gasp ettiğiniz sahte “KKTC” ülkesi!
Sordun mu Türkiye tarafından yerinden edilmiş, toprağı, evi, hatıraları, geçmişi, kökleri ve hafızası işgal edilmiş olan Kıbrıslı Rumlara?
Kimin malını kime verin, bre Doğuş? Babanın yaptığı İTEM Yasası’na güvenin? Yoksa, Rum mallarını “Türkleştirme” hayali ile savunduğunuz TMK’ya mı?
***
22 Ocak 2018’de tecavüz histerisiyle “Bize Doğuş’u verin” diye slogan atan Türkiyeli yerleşimcilere çağrı yaptı Doğuş:
-“Bu ülkede etnisite ötesi, din değil, kimlikler ötesi bizi birleştiren başka şeyler var”…
Nedir birleşiren sizi?
-Ganimet!
-“Bu ülke hepimize yeter. Bu ülkenin yasalarına, kültürüne, insanına saygı göstererek birlikte yaşama kültürünü bugüne kadar inşa ettik”…
Pardon, hangi ülkenin yasaları?
-KKTC!
Rumları kovup, kiliseleri mandıra yapıp, harnıp ve zeytin ağaçlarını Karadeniz pide salonlarında yakıp, gasp edilmiş arazilerin üzerinde gecekondu gezegenleri inşa edip, taşıma nüfusla seçim yaparak inşa edilen kültür…
-Yerleşimci kolonizasyonu denir buna!
Doğuş Derya, yasadışı yerleşimcilere diyor ki:
-“Birlikte birleşik federal Kıbrıs’ı da inşa edeceğiz”…
Federal çözüm adı altında gasp edilen Rum mallarını yasallaştırıp, savaş suçu yerleşimcileri de AB vatandaşı yaparak bütün sorunları halletti…
-Peki, silah zoruyla yerinden edilen 200.000 Kıbrıslı Rum ne olacak?
Yurtsuzlaştırılan ve yerinden edilen 200.000 Kıbrıslı Rumun toprağı senin babanın malı değildir.
-“Bu ülke hepimize yeter” diyerek emlakçı gibi gasp edilmiş topraklar üzerinde yaptığınız “kardeşlik” değil, hırsızlıktır!
Bu ‘ülke’ hepimize yetmez…
Kıbrıs’ın toprakları senin babanın malı değildir, Doğuş!
1974’te tecavüze uğrayan kadınların 50 senedir sesi olan Skevi Koukouma’ya sor bakalım, yerleşimcilere bağışlıyor mu topraklarını?