Türki Devletler yolu gösteriyor: Kıbrıs Cumhuriyeti temelinde çözüm!

Aziz Şah – Türkiye çıldırmış gibi İslamcısıyla seküleriyle Kıbrıslılara saldırıyor.

Erdoğan’ın Başdanışmanı Oktay Saral,

-“Yazık çok yazık, şu Kıbrıs’ı bir türlü Rum’luktan kurtaramadık” dedi.

Erdoğan’ın eski Başdanışmanı Aydın Ünal da cümlenin devamını kurdu:

-“51 yıl sonra Kıbrıs’a bir kez daha ‘Barış Harekatı’ yapmak, Kıbrıs’ı kurtarmak kaçınılmaz görünüyor” dedi.

***

20 Ocak 2018’de Türk ordusu Afrin’e harekât başlattı.

21 Ocak’ta Afrika gazetesi manşet attı: “Bir işgal harekâtı daha”…

Yani 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs’a yapılan işgal harekâtından sonra “bir işgal harekâtı daha”!

Bunun üzerine Tayyip Erdoğan’ın yerleşimcilere verdiği talimatla Afrika gazetesinin binası yerle bir edildi.

Bir zamanlar Türkiye’deki TAN Matbaası baskını gibi…

Şimdi 7 sene sonra Afrika’nın manşetini bir daha haklı çıkarıyorlar:

-Bir işgal harekâtı daha, ama bu defa Kıbrıslı Türklere karşı!

***

40 bin Türk askeri, yüzbinlerce Türkiyeli yerleşimcisi, askeri istihbaratı, MİT’i, mafyası ve tarikatları ile Kıbrıs’a çöktü Türkiye…

Bu saatten sonra harekât olmaz: 6-7 Eylül 1955 olur, Maraş katliamı olur, Sivas-Madımak olur, tehcir olur.

Türk Devleti’nin psikolojjik harp aparatları,

-“Kıbrıslı Türklere karşı harekât” narası atarken diğer yandan Atatürkçü kesimleri “Kıbrıs’ta çözüm olacak korkusu” sarmış…

Mümtaz Soysal dirilse “Ben bile aklımı Kıbrıs’la bu kadar bozmamıştım” der!

-“Kıbrıs’ta ne planlanıyor?” diye video çekmeyen kalmadı Türkiye’de!

Seneler önce yapılan bir eylemde açılan “İşgalci Türk ordusu Kıbrıs’tan defol” pankartının fotoğraflarını döndürüyorlar.

Bunları izlerken troll-yandaş medya mekanizmasının nasıl birlikte çalıştığını da görüyoruz.

Birkaç gün önce troll hesaplardan “İşgalci Türk ordusu Kıbrıs’tan defol” pankartını servis ettiler, şimdi de tv ekranlarında gösteriyorlar.

Önce Selma Eylem’in “Go Home” videosunu döndürdüler, şimdi “İşgalci Türk ordusu Kıbrıs’tan defol” pankartını servis ettiler…

Türk işgaline karşı Kıbrıs Cumhuriyeti liderliğinin yapmadığı propagandayı troller ve yandaş medya yapıyor.

***

Erdoğan’ın talimatıyla Türkiyeli yerleşimcilerin gerçekleştirdiği 22 Ocak 2018 linç saldırısı Hint okyanusunda Mauritius adasında L’EXPRESS gazetesinde haber olmuştu!

Ama Türkiye solu, aydınları, muhalefeti dönüp bakmadı bile Kıbrıs’a…

Şimdi bir benzeri yaşanıyor!

TC Devleti’nin Türkiyeli yerleşimcileri kullanarak başlattığı “türban tüzüğü” operasyonu Türkiye’de Atatürkçü kesimlerin ilgisini çekmedi. Çünkü Kıbrıslıya müstahaktır!

-“Başörtüsü Allah’ın emri değildir” diyen, tekbirli-sopalı saldırıya uğrayan Atatürkçü-laik bir ilahiyatçı olan Cemil Kılıç tüm bunlar olurken şöyle yazdı:

-“Dünya KKTC’nin bağımsızlığını tanımıyorsa ve tanımayacaksa o halde Türkiye, KKTC’yi Türkiye’ye katma seçeneğini gündemine almalıdır. 

Sabırlı olmak gerek. Nasıl ki Karabağ’daki 30 yılı aşan Ermeni işgali bölgesel ve küresel koşullar uygun hale gelince sona erdirildiyse KKTC konusunda da günü geldiğinde gereken yapılacaktır”…

Mesele onlar için bundan ibarettir…

-“Gerekirse 70 bin Kıbrıslı Türk’ü güneye süreriz ve Kıbrıs’ı tekrar işgal ederiz!” diyen AKİT’çiler ile Atatürkçüler aynı saftadır…

Ne diyor Atatürkçü Cemil Kılıç?

-30 sene daha bekleriz KKTC’nin tanınmasını, olmazsa ilhak ederiz!

***

Sömürgeci TC Devleti 1974’ten beridir işgal ettiği Kıbrıs topraklarında yürüttüğü toplum mühendisliğini yeni bir aşamaya geçirdi “türban tüzüğü” ile…

Bir yandan “bavulla kara paranı getir, aklayalım” diye yasa hazırlıyor Türk işgal rejimi…

Diğer yandan kara paranın üstünü türbanla örtüyor!

Önce sanal bet ve kumar şebekesini Kıbrıs’a taşıdı Türk işgal rejimi…

Şimdi Kıbrıs’ta ahlak elden gitti diye propaganda yapıyor!

***

Kıbrıs’ta olanbiten hiçbir şeyden zerre haberi olmayan Atatürkçüler ise Türki Devletler’in Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Büyükelçilik açması üzerine yeniden başladılar “Kıbrıs elden gidiyor” şarkısına…

-Kara para yumurtlayan tavuğu kaybetmekten korkuyorlar!

Kıbrıs elden giderse nereye gider Beyaz Türkler kumar oynamaya?

İsmet İnönü Başbakanlığında Türkiye Cumhuriyeti, 4 Mart 1964’te 186 No’lu BM kararına destek vererek Kıbrıs Cumhuriyeti’ni adamızın tek temsilcisi olarak kabul etti ve bitti!

Türki devletlere Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Büyükelçilik açtıran işte bu karardır…

-Kıbrıs’ta ne planlanıyor?

Bizim tek planımız Kıbrıs Cumhuriyeti temelinde çözümdür!

About the author