
Aziz Şah – 3 Mayıs’ta Tayyip Erdoğan’ın teşrifi ile “Külliye” açılıyor.
19 Temmuz 2021’de “müjde” olarak duyurmuştu Erdoğan külliyeyi.
3 Mayıs 2025’te de yeni “müjdeleri” olacakmış!
-KKTC’nin adını mı değiştirecek?
-Yeni anayasa mı ilan edilecek?
-Yoksa yeni bir imam hatip mi?
-Ya da hepsi mi?
Hatırlamazsınız, çünkü hafızanız beş dakikalıktır, bilirim:
Ankara’da yeni anayasa hazırlandığı haberini bizzat Mehmet Harmancı duyurmuştu Külliye’nin ilan edildiği günlerde…
“Külliye”nin kendisi başlı başına yarım asırlık Türk işgalinde yeni bir aşamadır…
Ama “külliye” taçlandırılacak!
Türkiye’nin önemli anayasa Profesörlerinden Tarık Zafer Tunaya der ki:
-“Her Anayasa değişikliği bir iktisadi dönüşüme denk gelir”…
Kıbrıs’taki Türk işgali 1983’teki aşamayı çoktan aştı.
KKTC anayasası ile birlikte önce İTEM Yasası ile gasp edilmiş Rum mallarının satılması, Türkiye’de kapatılan ve yasaklanan kumarhanelerin Kıbrıs’ın işgal bölgesine taşınması, Off Shore bankalardan sanal bet ve kumar şebekelerine uzanan “iktisadi dönüşüm” sömürgeye yeni bir yasal çerçeve gerektirir.
Bunun ilk adımı da Külliye’nin içine inşa edilecek olan Yüksek Mahkeme/Anayasa Mahkemesi’dir.
Sarayın, meclisin, caminin yanına Yüksek Mahkeme yapılmasına boyun eğdiği gün “hukukçular” anayasal dönüşüm tamamlandı!
KKTC anayasası Geçici 10 Madde ve 90. Madde ile bir sömürge sözleşmesiydi. Ama sömürgeciyi oyalayan “sınırları” vardı, sömürgecinin acelesi vardır.
-“Ne anayasası ulan”, aşamasına geçiyor sömürge rejimi!
***
Külliye’nin yapılmasına Erdoğan karar verdi, açılışını da Erdoğan yapacak…
15 Kasım 1983’te KKTC’nin kurulmasından bir gün önce “milletvekilleri”nin “KKTC’nin kurulacağı”ndan haberi yoktu.
Denktaş saraya çağırdı onları…
-“Hayır derseniz, yeni kurulacak düzende size yer yoktur” dedi…
Bütün eller havaya kalktı, götler de koltuğu muhafaza ve müdafaa etti.
19 Temmuz 2021’de Tayyip Erdoğan duyurana kadar “milletvekilleri”nin yeni meclis binası yapılacağından da haberi yoktu…
Çünkü Kıbrıs’taki Türk işgali bir oldubittiler bütünüdür. Uluslararası literatürde Kıbrıs’taki Türk işgali “fait accompli” olarak da geçer.
Rızayla değil zorla…
-200.000 insanı zorla yerinden ettim. Kabul edeceksiniz!
-Topraklarını gasp edip yağmaladım. Kabul edeceksiniz!
-Savaş suçu olarak yüzbinlerce yasadışı yerleşimci nüfus taşıdım. Kabul edeceksiniz!
-İşgal ettiğim topraklarda yasadışı bir rejim kurdum. Kabul edeceksiniz!
-Kabul etmez misiniz? Siz benim işlediğim savaş suçlarını ve insanlığa karşı suçları kabul edene kadar sistematik suçlar işlemeye devam edeceğim, ta ki “oldubittileri”mi kabul edesiniz!
Buna özetle “fait accompli” deniyor.
KKTC’nin ilanı da Türkiye’nin Kıbrıs’taki oldubittilerinden sadece biridir.
KKTC kurulurken “milletvekilleri”nin haberi yoktu, KKTC’ye yeni meclis binası yapılırken de “milletvekilleri”nin haberi yoktu!
Çünkü “KKTC” Kıbrıslıların kendi kaderini belirleme hakkını gasp eden kansız bir soykırım rejimidir.
Denktaş mecliste oturan “milletvekilleri”ne haber vermeden meclisi feshedip yeni bir Kurucu Meclis ilan ettiğinde de haberleri yoktu…
-“Bu bir darbedir” demişti C. Türk Partisi Genel Sekreteri Naci Talat ‘meclisteki koltuğu’ndan!
Sonra ne yaptılar “darbe”ye karşı?
GKK Komutanlarından Hasan Peker Günal’ın tarihimize geçen veciz sözünde dediği gibi:
-“Kuyruklarını kıstırıp oturdular yerlerine”…
KKTC ilan edilirken de, meclis feshedilirken de, yeni meclis binası yapılacağı ilan edilirken de “kuyruklarını kıstırıp oturdular yerlerine” Generalin dediği gibi…
Yarın bir gün KKTC’yi feshedeceklerinde de kimseye sormayacaklar. Haber bile vermeyebilirler o gün geldiğinde…
***
19 Temmuz 2021’de Erdoğan TC’nin kuklası KKTC’nin ‘meclis kürsüsü’ne çıkıp,
-“Size bir külliye yapalım” demişti.
3 Mayıs 2025’te Erdoğan külliyeyi açmaya geliyor…
Yeni müjdeler verecek!
-Kuyruğunuzu kıstırıp yerinize oturmaya hazır mısınız?
Sakın ola oturduğunuz yerde fısıltıyla da olsa Naci Talat gibi “Bu bir darbedir” demeyin…
Çünkü 50 senedir siz o darbecilerin kadife eldivenisiniz!