
Aziz Şah – 15 Kasım 2020’de Tayyip Erdoğan Kıbrıs’ın işgal bölgesini ziyaret ettiğinde, zamanında İngiliz Sömürge Vali Yardımcısı’nın kullandığı Silihtar Sarayı’nı beğenmedi.
-Size bir saray yapalım, dedi.
Sonra Erdoğan 19 Temmuz 2021’de Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki kukla rejimin “meclis kürsüsü”ne çıktı.
-Size bir külliye yapalım, dedi.
Meclis, saray, cami ve millet bahçesinden oluşan Külliye’ye sonra Anayasa Mahkemesi’ni de eklediler…
İşgalin 51. yılında “fetih mührü” vuruldu!
***
Türkiye’nin işgali altındaki Kıbrıs topraklarında “meclis binası” Dianellos & Vergopoulos sigara fabrikasıydı.
Dianellos’un gasp edilmiş fabrikasında kuruldu KKTC…
Erdoğan’ın emri ile “KKTC meclisi” Agop Dayı’nın arazisine yapılan Külliye’ye taşındı…
Dianellos Sigara Fabrikası’ndan Agop Dayı’nın arazisine taşındı “KKTC meclisi”!
Külliye’nin yapıldığı arazi, Serhat İncirli’nin verdiği bilgiye göre,
-“1957’de silah zoruyla evinden – dükkanından kovduğunuz Lefkeli Agop dayının ailesine ait”tir!
Yani “meclis”i bir ganimetten diğerine taşıdılar…
Gasp edilmiş Rum malından Ermeni malına!
-Bugüne kadar Dianellos Sigara Fabrikası dedik sahte devletin sahte meclisine, bundan sonra Agop Dayı’nın arazisi deyceyik!
***
Yarım asırdır Türkiye’nin Kıbrıs’ta sürdürdüğü işgalin izahını ve mizahını Dianellos & Vergopoulos Sigara Fabrikası yaptı, bundan sonra Agop Dayı’nın arazisi yapacak…
Parasını verip Dianellos’tan malını alabilirlerdi…
Parasını verip Agop Dayı’nın arazisini de satın alabilirlerdi…
Mesele “itibar” olsaydı “Türk tapulu” bir araziye yapılabilirdi “meclis binası”!
Peki, neden parasını ödeyerek satın aldıkları bir araziye yapmadılar Külliye’yi?
-O zaman işgalin mührü vurulmuş olmazdı!
Türk işgali ve yerleşimci kolonizasyonu budur: Toprak gaspı!
Dianellos Amca’dan Agop Dayı’ya uzanan bu hikâye Kıbrıs’taki Türk işgalinin aynasıdır.
-Hem işgal rejiminin, hem sahtekâr solcuların, hem de Türk işgalinin arkasını kollayan AİHM’in aynasıdır!
***
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye’nin toprak üzerinde işlediği savaş suçlarını “tazminat” ile meşrulaştırmak için “Taşınmaz Mal Komisyonu” (TMK) kurdurdu.
TMK Yasası ve Tüzüğü, malları gasp edilen Kıbrıslı mültecilere kurulan tuzaklarla doludur.
-“TMK’yı çalıştıralım mülkiyet sorununu çözelim”, diye bağıranların ne teknik bilgisi vardır ne de işgali anladılar!
Türk işgal rejimi için TMK, zorla yerinden edilen Kıbrıslı mültecilere karşı bir zaman hırsızlığı ve işkence aparatıdır.
TMK yapısı itibarı ile hem işlememesi hem de hakkınızı aramanızı engellemek için kuruldu.
AİHM’in ruhsatı ile Türk işgal rejimine kurdurulmuş bir kurt kapanıdır TMK…
-Taşınmaz Mal Komisyonu’nda içine gireni yemek kanundur!
İki teknik detay var:
-TMK Yasası askeri bölgelerde işlemez.
-TMK Tüzüğü’ne göre “KKTC içişleri bakanı” imza atmadan varılan hiçbir anlaşma (sulhname) işleme konmaz. TMK dosyaları bu şekilde yıllarca bekletilebilir. Mal sahibi ölene kadar…
Silah zoruyla toprağından kovulmuş olan Kıbrıslı mülteci TMK’ya başvurduktan, yaklaşık 10 sene uğraştıktan sonra, malının değerinin 10’da 1’ini tazminat olarak kabul ettikten sonra bir anlaşma imzalanır. Buna “sulhname” denir. Bu, “imzayı attıktan sonra bir hak iddiasında bulunmayacağım” demektir. Bu anlaşmayı Kıbrıslı Rum mülteci ile “KKTC İçişleri Bakanlığı” imzalar. İşgal rejimi senelerce imzayı atmadan “sulhname”yi rafta bekletir…
AİHM işgal rejiminin eline bir tecavüz aparatı verdi: 1974’te mağdur edilen insanların mağduriyetine mağduriyet eklemek için kullanır işgal rejimi TMK’yı.
O imza atılmadan “sulhname” senelerce bekletilir. Toprağından kovulan mültecinin gidebileceği ve şikayet edebileceği bir mahkeme yok sonuçta…
***
Burada anlatılan Dianellos Amca ve Agop Dayı’nın hikâyesidir!
Hem Dianellos ailesi hem de Agop Dayı’nın ailesi Komisyon’a başvurdu…
Dianellos Sigara Fabrikası’nın sahipleri önce AİHM’e giderek mülkünün iadesini ve kullanım kaybından doğan tazminat hakkını talep etti yaklaşık 15 sene önce…
AİHM ise Dianellos ailesini TMK’ya gönderdi.
17 dönümden fazla arazi ve fabrika (ile kullanım kaybı) için 35 milyon Euro talep ettiler; TMK eski Başkanlarından Ayfer Said Erkmen’in verdiği bilgiye göre.
İşgal rejimi ise Dianellos ailesinin TMK başvurusunu diğer binlerce Kıbrıslı Ruma yaptığı gibi rafa kaldırdı.
Agop Dayı’nın arazisi ise bildiğiniz gibi, Erdoğan Külliye yapılması için talimat verene kadar askeri bölgeydi.
Serhat İncirli’nin yazdığına göre malın değerinin çok altında 15 milyon Euro talep ettiler seneler önce…
Ancak Türk işgal rejimi, Agop Dayı’nın arazisini “askeri bölge” ilan ettiği için AİHM’in tecavüz aparatı olan TMK “yallah!” dedi Ermeni’ye…
Hikâyede ne der?
-Ermeni’yi dövdürmeyecektik!