
Girneli mültecilerin çağrısı ile 3 Mayıs Cumartesi günü saat 10:00’da Ay Demet (Kermiya) barikatında Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti Kıbrıslı yurttaşlar tarafından protesto edilecek.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs’ın işgal bölgesine yapacağı ziyaretten dolayı 1974 istilası sırasında zorla yerinden edilen Girneli mültecilerin çağrısıyla eylem gerçekleştirilecek.
Girneli mültecilerin çağrısı üzerine 3 Mayıs Cumartesi günü 10.00’da Ay Demet (Kermia) barikatında gerçekleşecek eyleme Kıbrıslılar Birliği, Kıbrıs Yeşiller Partisi ve Kıbrıs’ın Özgürlüğü için Pankıbrıslı Seferberliği destek bildirdi.
KIBRIS YEŞİLLER PARTİSİ
Kıbrıs Yeşiller Partisi’nden yapılan açıklamada, “Hem Girne’de hem de işgal altındaki Kıbrıs’ın tamamında yerinden edilenlerin yanında durmak, onurlu ve kararlı bir şekilde kurtuluş ve geri dönüş talep etmek hepimizin görevidir” denildi.
3 Mayıs’ta gelecek olan Erdoğan, işgal altındaki Timbu Havalimanı’nda savaş uçaklarının da sergilendiği TEKNOFEST’e katılacak ve Lefkoşa’ya inşa edilen Külliye’nin açılışını yapacak.
2021 yılında Türk işgalinin yıldönümünde Erdoğan’ın verdiği emirle yapımına başlanan Külliye işgal rejimi tarafından “fethin mührü” olarak tanımlanıyor.
KIBRISLILAR BİRLİĞİ
Kıbrıslılar Birliği evleri, işyerleri, toprakları, bahçeleri, ormanları, hatıraları, kumsalları, kutsal mekanları, denizi, gökyüzü ve geleceği 50 yıldır işgal altında olan zorla yerinden edilmiş Girneli mültecilerin her zaman yanında olduğunu belirtti.
“Zorla yerinden edilen Kıbrıslı mültecilerin sesini çoğaltmak Kıbrıs’ın kurtuluşuna giden yoldur” diyen Kıbrıslılar Birliği’nin yaptığı açıklama şöyle:
“200.000 Kıbrıslının zorla yerinden edildiği Türk işgalinin 51’inci yılına girerken, işgal ve yerleşimci sömürgeciliği bir kanser gibi yayılarak vatanımızı yok ediyor. Yarım asırdır işgalci Türk Devlet yetkililerinin gerçekleştirdiği her ziyaret bu yokoluş sürecinin bir köşe taşıdır.
İşgalci Türkiye Devleti’nin yöneticileri Cumhurbaşkanından en basit bürokratına kadar vatanımıza ayak bastıkları her ziyaretlerinde işgal kanseri biraz daha yayılıyor. İşgal yeni oldubittiler dayatıyor. Türkiye yöneticilerinin Kıbrıs’a her ziyareti işgal bölgesinin kolonileştirilmesi için atılan adımdan başka bir anlam ifade etmiyor. Her ziyaretleri işgal bölgesinin Türkiye ile bütünleşmesi ve Türkiye’nin 1974’ten beridir toprağı yağmalayarak ve nüfus taşıyarak işlediği sistematik savaş suçlarını ve insanlığa karşı işlenmiş suçlarını genişletmek içindir.
Tayyip Erdoğan’ın 3 Mayıs’ta yapacağı ziyaret de tam olarak bu çerçevededir. Erdoğan, Lefkoşa’da Ermeni bir aileye ait olan arazilerin üzerine inşa edilen Külliye’yi açacak. Zorla yerinden edilen Kıbrıslı mültecilerin arazilerini yağmalayarak “fethin mührü”nü vurduğunu söyleyen Türk Devleti, her gün yarattığı çevresel yıkıma, ihlal ettiği insan haklarına ve ayaklar altına aldığı uluslararası hukuka yenilerini ekliyor.
Kıbrıs’ın en büyük cemaati Türk işgali sırasında yerinden edilen mültecilerdir. Mülteci grupları içerisinde de en kalabalık grup Girnelilerdir. Erdoğan’ın ziyareti üzerine Girneli mültecilerin yaptığı eylem çağrısını selamlıyoruz. Evleri, işyerleri, toprakları, bahçeleri, ormanları, hatıraları, kumsalları, kutsal mekanları, denizi, gökyüzü ve geleceği işgal edilen Girneliler, Kıbrıs’ın bütününde yerinden edilen mülteciler gibi Kıbrıs’ın kurtuluşunun yolunu gösteriyor.
Ermeni bir aileye ait toprakların üzerine inşa edilen Külliye (cami, sözde meclis, sözde cumhurbaşkanlığı, park ve sözde mahkeme binası) Türkiye’nin yarım asırdır tüm Kıbrıslıların insan haklarını nasıl gasp ettiğini gösteren bir soykırım anıtıdır.
Türk işgalinin insan haklarını gasp ettiği tüm Kıbrıslıların kurtuluşu zorla yerinden edilen Kıbrıslı mültecilerin sesini çoğaltarak mümkün olacaktır. İşte bu yüzden Girneli mültecilerin mücadelesi mücadelemizdir”.
PANKIBRISLI ÖZGÜRLÜK HAREKETİ
Tüm etnik ve dinsel kökenlerden Kıbrıslı yurttaşların imzaladığı “Kıbrıs’ın Özgürlüğü için Pankıbrıslı Seferberliği Deklarasyonu”nun imzacıları tarafından oluşturulan Pankıbrıslı Özgürlük Hareketi, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın işgal altındaki bölgelere gerçekleştirdiği yasa dışı ve provokatif ziyareti, bugüne kadar Kıbrıslılara karşı işlenen suçların sonuncusu olarak tanımladı:
“Yerleşimci kolonizasyonunun nüfus, ekonomik ve siyasi olarak etkisi, Kıbrıslı Rum mallarının gaspı ve yasadışı rejimin izlediği saldırgan yapılaşma politikası, Türkiye’nin vatanımızdaki hegemonyasını güçlendirmektedir. Bu ortamda, Erdoğan’ın yasadışı ziyareti ülkemize ve halkımıza karşı işlenen birbirini takip eden suçlardan biri olarak kayıtlara geçmiştir”.