Aziz Şah – İnşaat şirketlerinin yandaş medyasında 2 Mayıs’ta bir haber vardı:
“Eşdeğer” adı altında gasp edilmiş arazi satan, üzerine inşaat yapan ve satın alan 13 kişiye elektronik tebligat gitti.
-“Rum yönetimi”…
-“Rum makamları”…
-“Eski Rum malı”…
-“Rum yönetimi mülkiyet davalarını tüm KKTC vatandaşlarına yaydı”…
-“Rum… Rum… Rum…”
Neresinden düzeldecen?
-Eski Rum malı nedir? Tapu zaman aşımına mı uğradı?
-“Rum yönetimi” değil, Kıbrıs Cumhuriyeti!
-Ne “eşdeğer mal”ı?
“Tapu vermeyin” diye bağırıyordu dönemin Başsavcısı Oktay Feridun…
Hepsinden daha trajik olan, yazdıkları haberlerin temelde yanlış olmasının nedeni tazminat davası ile ceza davası arasındaki farkı bilmiyor olmaları.
-Acaba inşaat şirketlerinin reklamcıları mı yazar haberleri?
***
Mevzubahis ganimet olunca yavruAKİT’e ve yavruYeniŞafak’a dönüşüyor “Kıbrıslı Türk basını”!
Türkiye’deki troller ve yandaşlar “Kıbrıslı Türklere” nasıl nefretle Rum diyorsa, inşaat şirketlerinin yandaş medyası da öyle “Rum” diyor.
Hele bazıları var: Konu, Kıbrıs Cumhuriyeti yasalarına göre toprak gaspçılarına açılan davalar olduğunda “Rumun faşistliği” diye kin kusar, ertesi gün de KKTC’cilere karşı Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportunu bayrak gibi sallar…
İşte bu tutarsızlık ve ilkesizlik yüzünden bu haldeyiz!
***
Haberin altı üstü sağı solu zaten inşaat şirketi ve gasp edilmiş toprakların üzerine yapılan gecekonduların reklamı…
Kalemin tasmasını tutan zaten belli:
-Ne tutarlılığı ne ilkesi!
Mevzubahis kendi çocuğunun geleceği olduğunda:
-“Yaşasın Kıbrıs Cumhuriyeti”…
Mevzubahis inşaat şirketlerinin geleceği olduğunda:
-“Forever TRNC”…
Ganimet ile gelecek aynı cümlede yan yana duramaz ama!
***
Daha da sinirinizi bozayım?
Haber sitelerinde aleni olarak suç işleniyor: 303A Ceza Yasası’na göre gasp edilmiş mal pazarlamak 5 yıl hapisliktir.
Gazetelerin sayfaları hırsızlık mal reklamlarıyla döşenmiştir…
Hatta Avrupa Parlamentosu seçimleri sırasında Niyazi Kızılyürek reklamı ile hırsız inşaat şirketlerinin reklamları yan yanaydı…
Bu reklamları yapan gazetelerin yayın sorumluları ve sahiplerinin 5 yıla kadar hapislikle yargılanması gerekir çalıntı mal pazarlamaktan!
Pasaportunu taşımaktan kıvanç duyduğunuz Kıbrıs Cumhuriyeti Ceza Yasası bunu söyler.
***
İnşaat şirketlerinin medyası 13 kişiye daha dava okundu diye yazıca, telefon açanlar mı mesaj atanlar mı istersiniz:
-Aziz ne oluyor, açıkla!
Bugüne kadar ne yazdıysam olan biten odur…
1974’te silah zoruyla yerinden edilen mülteciler polise giderek şikayetçi oldu, oluyor ve olacak. Dosyalarını bile kendileri hazırladılar, delil ve belge topladılar. Devletin görevini yaptılar…
Korkun, çünkü davacı mültecilerdir!
Gasp edilmiş Rum mallarını satıp Range Rover, Mercedes, Audi, BMW, Ferrari aldıysanız, korkun!
Gasp edilmiş arazinin üzerine inşaat yaptıysanız, korkun!
Gasp edilmiş arazinin parası ile aldığınız Mercedes’te giderken cep telefonunuza elektronik tebligat gelebilir, korkun!
Gasp edilmiş arazinin üzerinde ev aldıysanız, korkun!
Gasp edilmiş arazinin üzerindeki evin reklamını sosyal medyada paylaştıysanız ve pazarladıysanız, korkun!
Korkun çünkü inşaat şirketlerinin yandaş medyasının yazdığı gibi “Rum yönetimi” açmıyor bu davaları…
***
Defalarca yazdım ve anlattım: Tutuklu bulunan yerleşimcibaşı Simon Aykut dahil, Macar, Alman ve İsrailli emlakçıların tamamı malları gasp edilen mülteciler tarafından şikayet edildi.
Meşhur Orams Davası da, toprağının üzerine ev yapılan Meletis Apostolides’in şikayetiyle açıldı.
Simon Aykut’tan bugüne kadar olan davalar “ceza davaları”ydı. Mültecilerin şikayetiyle devlet tarafında açıldı bu davalar.
Ceza davalarından sonra ayrıca tazminat davaları da açılacak(tır). Aykut hapis cezası aldıktan sonra gasp ettiği araziler için tazminat davası da açılacak…
İnşaat şirketlerinin yandaş medyasında 13 kişiye açıldığı söylenen davalar “tazminat davası”dır, ceza davası değil. 13 kişinin olduğu listenin üzerinde dört kişinin ismi var şikayetçi olarak. Mağusa Mahkemesi’nde kayıtlı olan tazminat davasının toplam değeri de 2 milyon Euro’nun üzerindedir.
Tazminat davasından sonra ceza davası da açılabilir ya da cezadan sonra tazminat davası…
8 Eylül 2024’te bu olacakları yazmıştım:
Trikomo Cemaat Lideri Iakovos Hacıvarnavas, Aykut’un tutuklanmasından sonra,
-“Bir sonraki adımın gaspçılara karşı tazminat davası açmak olması gerektiğine inanıyorum” dedi.
***
İşgal bölgesinde en çok sorulan soru şudur:
-Neden bunca zaman mallarının peşine düşüp dava açmadılar?
Ben de bu soruyu mültecilere sordum…
Nasıl acı çektiklerini, gözlerinden akan yaşı, titreyen seslerini gördüm. Çünkü “mal” dediğiniz onların kökleridir!
-Gel beraber gidelim, dediğimde hiçbiri kabul etmedi…
-Neden bunca zaman dava açmadılar, sorusunun cevabı sinemanın, tiyatronun, edebiyatın konusudur.
