
Aziz Şah – İnşaat şirketleri kendi kendileri hakkında yalan haberleri neden yaptırır?
Zorla yerinden edilmiş Kıbrıslı Rumların şikayetiyle Kıbrıs Cumhuriyeti mahkemelerinde toprak gaspı davaları başladığından beridir inşaat şirketlerinin tasmalı gazetecileri birbirinin kopyası o kadar çok yalan haber yaptı ki!
-Şirket listeleri…
-Tutuklama emirleri…
-Soruşturma başlatıldı haberleri…
-Kırmızı bülten…
Hiçbiri doğru çıkmadı. Bu haberlerin tamamının anakaynağının Rumca olması gerek. Gerçeklik payı olması için ya Rum basınından alınmış belgeli bir haber olması gerek ya da Kıbrıs Cumhuriyeti polisi ve savcılığından çıkması gerek bilginin…
İşgal bölgesinde Kıbrıs Cumhuriyeti savcılığından gizli bilgi elde edebilecek gazeteci var mı?
Kıbrıs Cumhuriyeti mahkemelerinde yargılanan toprak gaspçılarının davalarına bile gitmez Kıbrıslı Türk gazeteciler…
En son haber: 9 Kıbrıslı Türke Interpol’den kırmızı bülten!
Güneyde gazetecilerin bundan haberi yok. Kıbrıs Haber Ajansı ise Türk basınını kaynak göstererek verdi haberi…
Kıbrıs Cumhuriyeti Interpol’den tutuklama emri çıkarmış ama Interpol’ün de haberi yok!
Interpol’ün web sitesinde her ülkenin kırmızı bültenle aradığı kişilerin listesi vardır. Erhan Arıklı’nın bile adı yok listede…
Peki, inşaat şirketleri bu yalan haberleri neden yaptırır?
***
İşgal rejimi ve işgal rejiminin taşeronu inşaat şirketleri her şart ve koşulda rant elde etmenin yolunu bulur.
Simon Aykut’un tutuklanmasına uzun süre müteahhitler sesini çıkarmadı. Bunun nedeni piyasayı paylaşma kavgasıydı.
Zorla yerinden edilen Kıbrıslı Rumların şikayetleriyle toprak gaspı davaları başladığından beridir inşaat şirketlerinin tasmalı gazetecilerinin yaptığı yalan haberlerin temel mantığı da budur: Piyasa kavgası.
-250 emlakçı ve müteahhide tutuklama emri…
-9 Kıbrıslı Türke Interpol’den kırmızı bülten…
-29 inşaat şirketi hakkında suç duyurusu…
-X şirketin yasal inşaat ruhsatı olmadan proje satışı yapılması…
-Ödeme yapılmasına rağmen aylarca sözleşme imzalanmaması…
-Tapu devri ve benzeri sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi…
Gibi haberlerin tek bir mantığı vardır: Piyasa kavgası!
Ayrıca bugüne kadar bir tek Lefkoniko’ya 20.000 kişilik şehir kuran Türk şirketi ve ABD merkezli çokuluslu bir emlak şirketi hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
İnşaat şirketleri birbirleriyle didişiyor. Tasmaladıkları gazetecilere birbirlerine karşı haber yaptırıyor.
İnşaat şirketleri piyasa kavgası yaparken diğer taraftan da işgal rejimi döviz getiren “gâvur” yabancıların ve TC vatandaşlarının konut hakkını yasal düzenlemelerle değiştirip piyasayı harlıyor.
İşgal rejimi önce “gâvur” yabancıyı getirip gasp edilmiş Rum malını satıyor, sonra da “gâvur”u kaçırıp yarı fiyatına Türk’e devrediyor.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nde açılan davalar bile işgal rejimine yaradı. Yabancıların tutuklanma korkusunu bile ranta çevirdi rejim!
***
Bundan 5 sene önce yazdığım bir yazıda şöyle demişim:
-“Ne kadar pislik varsa, onu örtmek için o kadar gazete ve ekran gerekir!”
5 senede çok şey değişti. Artık gazeteler ve ekranlar pislik örtmüyor, pisliğin kendisi oldu, pisliğin örgütleyicisi oldu!
İnşaat şirketlerinin tasmalı gazetecilerinin yalan haberleri tesadüf değildir.
20 senedir inşaat piyasası birkaç defa dönüştü. Şirketler tasfiye oldu, müşteri profili değişti. Toprak gaspı meselesi Orams’tan beridir her mahkemeye taşındığında piyasa dönüştü. İşgal rejimi toprak gaspının mahkemeye taşınmasından bile rant elde ediyor…
Halil Falyalı öldürüldüğünde “kendini kral zanneden emanetçi” diye yazmıştım. Türk kapitalizminin kara para ağının içinde onlarca emanetçiden biriydi Falyalı. Emanetçi olduğunu unuttu kendini kral sandı…
Şimdi sıra inşaat şirketlerinde: Emanetçi inşaat şirketleri kendilerini efendi zannediyor.
İnşaat şirketleri Türkiye’nin savaş suçları için kullandığı birer maşadır sadece…
Kara mizahın böylesi: İnşaat şirketleri kendi reklamlarıyla döşenmiş haber sitelerinde yapılan yalan haberlerle “mağdur” oldu!
“Özgür basın bir gün herkese lazım olacak” diye klişe bir laf vardır…
Özgür basın şimdi inşaat şirketlerine lazım!