
Aziz Şah – İsrail projesinin sonu geldi. Bunu ilk söyleyen Yahudi tarihçi Ilan Pappe oldu.
Pappe, Gazze soykırımının 9’uncu ayında yazdığı “Siyonizmin iflası” başlıklı yazısına bir uyarıyla başlar:
-“Şu anda Siyonizmin çöküşüyle sonuçlanması muhtemel bir tarihsel sürece, daha doğru bir ifadeyle, bu sürecin başlangıcına, tanıklık ediyoruz. Üstelik teşhisim doğruysa, son derece tehlikeli bir konjonktüre de giriyoruz demektir. Zira İsrail krizin büyüklüğünün farkına vardığında, tıpkı Güney Afrika apartheid rejiminin son günlerinde yaptığı gibi, krizi kontrol altına almak için vahşi ve sınır tanımayan bir şekilde şiddete başvuracaktır”…
Pappe bugüne kadar gördüğümüzden daha büyük bir şiddetten bahsediyor, anlayabildiğim kadarıyla…
-50 binden fazla Gazzelinin öldürülmesinden fazlası mıdır bu şiddet?
-Varşova Gettosu’nda Naziler Yahudilere ne yaptıysa Gazze’de Siyonistler onu yapıyor. Naziler, Varşova’nın Yahudi halkını topladıkları gettonun etrafını duvarlarla çevirmişlerdi. Aç bırakıp dirençlerini kırdıkları Yahudileri gaz odalarına gönderiyorlardı. Siyonistler de aç bıraktığı Gazzelileri ekmek kuyruğunda bombalıyor…
-Şimdi de İsrail İran’a saldırdı…
Daha fazlası olur mu?
İsrail’de anti-Siyonist Marksist solun temsilcilerinden Michel Warschawski “Açık bir mezara doğru” altbaşlıklı “İsrail toplumunun krizi” kitabında yaklaşık 25 sene önce “İsrail’in Tanrı’sının yeryüzü hükümranlığını kurması için nükleer savaşın bir ihtiyaç olduğuna inanan” Siyonist egemen sınıftan bahseder. Netenyahu da bunlardan biridir…
***
İsrail projesinin mimarları 1948’de işgal ettikleri Filistin’de “Yahudi Devleti”ni kurarken kendilerince tek meşru gerekçeleri İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Yahudilerin huzur içinde yaşayabileceği bir devlet sahibi olması gerektiğiydi.
İsrail yalanlar/mitler üzerine kuruludur. Ilan Pappe’nin bunları anlattığı “İsrail hakkında 10 mit” başlıklı bir kitabı var. Her sözü yalan olan bir ideolojidir Siyonizm.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Yahudilerin huzur içinde yaşayabileceği bir devlet sahibi olması gerekliliği de kendi uydurdukları yalanlardandır. Çünkü 1882’de başladı Filistin’de Siyonist kolonizasyon.
Filistinlilere yönelik ilk kurşun daha 1900’e gelmeden Celile’de sıkıldı. İlk kendiliğinden isyan o zaman patlak verdi…
1948’e kadar -seneler süren- ayaklanmalar, isyanlar ve katliamlara tanıklık etti Filistin.
İkinci Dünya Savaşı’nda Yahudiler kıyımdan geçirilmese de “İsrail projesi” yürürlükteydi.
Bir mit yarattılar: Kıyımdan geçirilen Yahudiler HUZUR İÇİNDE yaşayabilsin diye 1948’de Filistin’i işgal ederek İsrail’i kurdular, diye…
İsrail kurulduğu günden beridir savaşıyor.
Savaşmadığı, öldürmediği, yayılmadığı tek bir gün olmadı…
Çünkü yerleşimci sömürgeciliği/kolonizasyonu bir kanserdir. Yayılmadan duramaz. Toprak gasp etmeden ve toprağı üzerinde yaşayanları yok etmeden duramaz.
Yerleşimci sömürgeciliği bir demografi savaşıdır. Toprağı işgal edebilirsiniz ama toprağa ekecek nüfusunuz yoksa elde tutamazsınız. Toprağın yerlisini yok edersiniz, onun yerine yerleşimci nüfus ekersiniz.
***
Filistin Direnişi’nin 7 Ekim’de Siyonist işgal rejimine karşı gerçekleştirdiği saldırı ile demografi savaşı tersine döndü…
1947-48’de Filistin işgali sırasında paramiliter Haganah çetelerinin başında etnik temizlik sorumlusu olan ve 1996’da Lübnan’da Qana Katliamı’nı gerçekleştiren, Siyonizmin “sosyalist” kanadından Şimon Peres şöyle der:
-“Politika coğrafya değil, nüfus meselesidir”…
Pappe, Gazze soykırımının 9’uncu ayında, yarım milyondan fazla İsrailli yerleşimcinin İsrail’i terk ettiğini yazdı.
Bu konuda güncel ve güvenilir veri yok:
-7 Ekim’den bu yana ne kadar İsrailli yerleşimcinin işgal altındaki Filistin’i terk ettiği muamma!
Mayıs 2025 tarihli bir Haaretz haberine göre İsraillilerin %40’ı ülkeyi terk etmeyi düşünüyor…
İsrail’in İran’a saldırmasından sonra 7 Ekim 2023’te çalan sirenler yeniden çaldı işgal altındaki Filistin’de.
Gazze’de soykırım devam ederken HUZUR İÇİNDE plajda güneşlenen yerleşimciler koşuşmaya başladılar sığınaklara doğru…
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Yahudilerin HUZUR İÇİNDE yaşayabileceği bir devlet sahibi olması gerekliliği Siyonizmin kendisi tarafından ortadan kaldırıldı.
İsrail projesi bitti. Ama esas mesele Siyonizm sonlanırken insanlığa ne(reye) kadar zarar vereceğidir.
1948’de kurulduğu günden beridir “İsrail” projesinin toprak gasp etmediği tek bir gün olmadı…
Komşularıyla savaştı. Filistinlilerle savaştı. Komşularından toprak çaldı. İşgal altındaki Filistin’de kalan Filistinlilerden toprak çaldı.
1948’den beridir İsrail, Filistinlilerin topraklarının ve evlerinin üzerine “TUTULMUŞTUR” yazar…
“Huzur” gasp edilmiş toprağa bomba düştüğünde bitti.
Ev yerleşimci hırsızın değil ki kalıp savunsun…