Sömürgeci İlber efendinin itirafı: Nüfusun üçte biri fazladır!

Aziz Şah – İşgalin üçüncü senesi…

31 Mart 1977 tarihinde Denktaş Federe Devlet Başkanı olarak Meclis Başkanı Osman Örek’e bir “mektup” yazar.

Bu belge 15 Mayıs 2021’de Şener Levent’in köşesinde çıktı.

Hep denir ya “federe devlet” ayrılıkçı değildi, o günün koşullarında “Federal Kıbrıs”a geçiş için bir zemindi. Denktaş’ın mektubu “Rum toplumu ile anlaşma yapma olanağı mevcut değildir” diye başlıyor, kuzeydeki nüfusu güneydeki nüfusa eşitlemek için nüfus taşıma politikasının “kredi olanakları” ile desteklenmesi gerektiğini söylüyor.

Örek, Kıbrıs Türk Federe Meclis Başkanı olarak bir heyetle Ankara’ya gitmeye hazırlanıyor. Denktaş da Türkiye’de görüşülmesi gereken konularda “tavsiye”de bulunuyor.

Denktaş’ın kaleminden:

“1.Rum toplumu ile bir anlaşma yapma olanağı mevcut değildir; anlaşma yapılması için bizden beklenen tavizleri (Rum ve ABD’nin, AET’nin beklediği tavizleri) vermediğimiz takdirde tutunamayız -ekonomik erozyon bizi sür’atle yok eder.

2.Yerleşme, seyahat özgürlüğü bölgemizi ortadan kaldırmak için bir tuzaktır. Prensipleri reddetmekle beraber, uygulamaya hakim olmalıyız.

3.Türk toplumunun siyasi ve ekonomik durumu Rumlarınkine denk duruma gelinceye kadar Rumlara açılamayız. Nüfus dengesini müspet yönde geliştirecek girişimlere devam edilmesi gerekir. Bu da kredi olanaklarının artırılmasına ve rehabilitasyon işlemlerini bir an önce tamamlamanızı temin edecek olanakların sağlanmasına bağlıdır.

4.Planlama teşkilatımız için güvenilir, pratik görüşü güçlü, Kıbrıs davasına inanmış bir uzmana ihtiyaç vardır.

5.Kıbrıs’ın Türkiye için bir nevi Hong Kong haline gelmesi için çalışmalar gerekmektedir.

6.Türkiye’de çalışan Kıbrıs uyruklulara TC uyrukluymuşlar gibi muamele edilmesi gerekli görülmektedir.

7.Mücrim teatisi ve mahkeme kararlarının karşılıklı uygulanması konuları bir an evvel sonuçlandırılmalıdır.

8.Vakıflar Bankası, Halk Bankası ve Emlak Kredi Bankasının Kıbrıs’ta şube açmaları gerekmektedir.

9.T.C. uyruklu emekli kişiler Kıbrıs’a yerleştiklerinde, emekli maaşlarını Kıbrıs’tan alabilmelidirler.

Bilgi ve gereğini saygılarımla rica ederim.

(Rauf Raif Denktaş)

Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkanı”

***  

Denktaş bu belgede, 1975’te TC Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu’nun denetiminde TC Sömürge Valiliği-Yardım Heyeti tarafından Kıbrıs’ın işgal bölgesine yerleştirilen nüfusun “rehabilite” edilmesini talep eder.

Şöyle der Denktaş:

-“Nüfus dengesini müspet yönde geliştirecek girişimlere devam edilmesi gerekir. Bu da kredi olanaklarının artırılmasına ve rehabilitasyon işlemlerini bir an önce tamamlamanızı temin edecek olanakların sağlanmasına bağlıdır”…

Ne diyor Denktaş?

-Nüfus dengesi.

-Rehabilitasyon.

Bu iki kavram 40 sene sonra sömürgeci profesör İlber Ortaylı’nın Kıbrıs hakkındaki yazılarında çıkar karşımıza.

Hürriyet’te 1 Ağustos 2021’de Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından fethinin 450’nci senesini kutladığı yazısında şöyle der:

-“Yapılacak iş; Kıbrıs Adası’ndaki YERLEŞMECİLERİN bir ölçüde tekrar gözden geçirilmesi ve durumda REHABİLİTASYONA gidilmesidir”…

Crans Montana sürecinden sonra ise 9 Temmuz 2017’de “Kıbrıs’tan vazgeçmek olmaz” başlıklı yazısını şöyle bitirir:

“ADADAKİ NÜFUS DENGESİ SAĞLANMALI 

– KIBRIS’ta Türk unsur var. O Türk unsurun, ORAYA SONRADAN YERLEŞTİRİLEN NÜFUS dolayısıyla Türkiye’ye antipati duyduğu söyleniyor. Bu söylentiler abartılabiliyor. Abartılmasa bile alınacak tedbir açıktır. Burada huzuru önce kendi içimizde sağlamalıyız. ADAYA YERLEŞTİRİLEN NÜFUSUN dengesini başkalarından evvel biz sağlamalıyız. Bunların dışında Kıbrıs’a gelen 15 bin kadar muhacir Bulgaristan Türk’ü var. Kuzey Kıbrıs’ın kalkınması ve refahı için çok büyük faydaları vardır. Kültür ve yaşam tarzı bakımından da yerli Türk nüfusla çok iyi uyum sağlamaktadırlar. Dolayısıyla Kıbrıs’taki politikalarımızın ayarlanmasının gerektiği açıktır”…

***

Denktaş’ın 1977’de Ankara’ya mektupla ilettiği görüşleri 2010’lu ve 2020’li yıllarda İlber Ortaylı tekrar ediyor.

-“Yapılacak iş; Kıbrıs Adası’ndaki YERLEŞMECİLERİN bir ölçüde tekrar gözden geçirilmesi ve durumda REHABİLİTASYONA gidilmesidir”…

-“Adaya yerleştirilen nüfusun dengesini başkalarından evvel biz sağlamalıyız”…

***

Koloni demek işgalci nüfusun yerleştiği bölge demektir.

Yerleşimci kolonizasyonunda nüfus iskânı toprağın zaptedilmesi için gerçek savaşın verildiği alandır.

Kıbrıs’ın işgal bölgesi GKK ve KTBK komutanları ile TC işgal valisinden (elçi) oluşan Üst Koordinasyon Kurulu tarafından yönetilir.

Demografiyi bir savaş olarak gören sömürgeci rejim, 1990’larda Üst Koordinasyon Kurulu’nda,

-“Güneye karşı kuzeydeki nüfusun Rumların en az %75’i kadar olması gerektiği”ne karar vermişti.

Sömürgeci İlber efendi, nüfus dengesi ve rehabilitasyon dışında 12 Haziran 2025’te külliyede yapılan “Türk’ün ebedi davası Kıbrıs” toplantısında şunu itiraf etti:

-“Çünkü bu ada bunu kaldırmaz, çok açık. Bu nüfus, bu kaynaklar bu adada üçte bir nüfusu istemez”.

Tarihin itirafını not ettik.

About the author