“Rum zannettiğimiz için dövdük”: Türk işgalinin yarım asırlık ırkçı pratiği

Aziz Şah – Kıbrıs’ın işgal bölgesinde sıradan bir haber: “Rum zannettiğimiz için dövdük”…

Karpaz’da bir çobana saldırıyorlar, sonra da “Rum zannettiğimiz için dövdük” diye ifade veriyorlar.

Bu basit gibi görünen olayın arkasında yarım asırdır kurumsallaşan ırkçı Türk yerleşimci sömürgeciliğinin apartheid pratiği yatır.

-“Kıbrıs’ın işgal bölgesinde 20.000 civarında Kıbrıslı Rumun sayısı nasıl 300’e düştü?” sorusunun da cevabıdır “Rum zannettiğimiz için dövdük” pratiği!

***

“Rum zannettiğimiz için dövdük” yarım asırlık kovma pratikleri ile etnik şovenizmin harcından oluşur.

AKP döneminde Karpaz’da etkili olan CTP liderliği ve sosyal medyada görünür olan TDP, uzun zamandır Kıbrıs Cumhurbaşkanı Hristodulidis’e karşı ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ne “Rum, Rum, Rum” diyerek sürekli olarak etnik şovenizm üretmektedir.

Banal Türk milliyetçilerinin tekrar ettiği nakaratlardan farklıdır federalistlerin ürettiği etnik şovenizm.

Kendine “sol” diyen bu sahtekârların “alt-kimlik” olarak “Rumluk” üzerinden ürettikleri nefret dili bir gün hasat edilecek!

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kendi egemenliğini kullanmasına, toprak gaspçılarına karşı zorla yerinden edilen Kıbrıslı Rumların açtığı birkaç davaya ve bir yandan KKTC’yi savunurken “haklarımız” diyerek Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı CTP-TDP gibi federalistlerin sürekli ürettikleri etnik şovenizm Tatar gibilerin milliyetçiliğinden daha tehlikelidir.

Tatar gibilerin milliyetçiliği komedidir. Tufan ve Zeki gibilerin etnik şovenizmi ise trajedidir…

Federalistlerin “Rumluk” üzerinden Kıbrıs Cumhuriyeti’ne saldırması tam bir trajedidir ve iki nedeni vardır: Türkiye’ye karşı kendi varlığını savunamamak ve Türkiye’ye Türklüğünü ispat etmek.

Federalistlerin “Rumlar, Rum yönetimi, Rum lideri” diye yeniden ve yeniden ürettikleri etnik şovenizm eninde sonunda patlayacak!

Karpaz’da “Çobanı Rum zannettiğimiz için dövdük” diye ifade veriyor saldırganlar. Kına yaksın Tufan ve Zeki…

***

Türk Devleti 2018 yılından itibaren Mustafa Akıncı’yı bir “düşman profili” olarak sundu medyada ve sürekli hedef gösterdi. Akıncı’yı şeytanlaştırarak Kıbrıslı Türk toplumuna karşı kin ve nefret örgütledi İslamcılar ve Türkçü faşistler…

Türk Devleti’nin Mustafa Akıncı üzerinden yürüttüğü “düşman profili” ve “nefret objesi” yaratma siyasetini, Kıbrıslı Türk federalistler -başta CTP ve TDP- Hristodulidis üzerinden yürütüyor.

İşgalci Türkiye’ye karşı tek laf edemedikleri ve ellerinde saldırabildikleri bir tek Hristodulidis olduğu için CTP-TDP cephesi dönüşümlü olarak Hristodulidis’i şeytanlaştırıyor.

Türkiye kamuoyunda Mustafa Akıncı’nın şeytanlaştırılması ne iseydi Kıbrıs’ın işgal bölgesinde Hristodulidis’in şeytanlaştırılması odur. Sonuçları da benzer olacak: Etnik şovenizm eken, sığınağını hazırlasın!

***

“Sığınılacak tek limanımız Türkiye’dir” diyen Akıncı’ya da karşıydım, Hristodulidis’e de karşıyım. Aleyhlerinde bir dünya yazı yazdım. Ama etnik kimlik üzerinden birilerinin şeytanlaştırılmasının toplumsal sonuçları vardır.

Hristodulidis’i şeytanlaştırırken tek bir suçlamaları var:

-%37’si işgal altında olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yamalı egemenliğini kullanırken bize neden sormuyor?

-Çünkü Türkiye’nin işgali altındadır Kıbrıs Cumhuriyeti, siz ise Türkiye’nin kurduğu sahte mecliste oturmayı Kıbrıs Cumhuriyeti meclisinde oturmaya tercih ettiniz!

Etnik kabilecilikle KKTC’yi savunursunuz, etnik cemaatçilikle Kıbrıs Cumhuriyeti’nde hak iddia edersiniz, Kıbrıs Cumhuriyeti egemenliğini kullandığında ise etnik şovenizmle saldırırsınız, sonra da etnik homojen bölgelere dayalı “iki bölgeli iki toplumlu federasyon” adı altında ırkçı apartheidi savunursunuz!

Çok tutarlısınız etnik şovenizm konusunda…

***

-“Karpaz’da çobanı Rum zannettiğimiz için dövdük” diyor saldırganlar polise…

Ektiğiniz etnik şovenizmin aynasıdır bu…

“İki bölgelilik” diye savunduğunuz federasyonun ırkçı karakteridir bu…

İki bölgelilik taksim demektir. Etnik homojen bölgelere dayalı “iki bölgeli federasyon” ayrılıkçılıktır. İşgalin yasallaştırılmasıdır. Zorla yerinden edilen insanların mülklerinin gaspını meşru görmektir.

***

1974 işgalinden sonra Karpaz ve Bellapais’te yoğunlaşan 20.000 civarındaki Kıbrıslı Rum bugün 300 civarındadır.

-“Rum zannettiğimiz için dövdük” pratiği 20.000 civarında Kıbrıslı Rumun nasıl 300’e düştüğünü anlatır…

“Rum zannettiğimiz için dövdük” pratiği benim yazılarımda “Zorla yerinden edilen Kıbrıslı Rumlar” tabirini kullanmamın nedenidir.

1974 işgalinden sonra Denktaş’ın Karpaz’a ilk gidişi bir papazın öldürülmesi ve kızının tecavüze uğraması üzerinedir…

(Devam edecek)

About the author