Omorfo’dan Mesarya’ya su hattı: Yeni yerleşimci kolonizasyonu planlaması!

Aziz Şah – 4 Şubat 2013’te “USA Sabah” gazetesinde bir haber yayınlandı. Haberin konusu Türkiye-İsrail doğalgaz boru hattının olası güzergâhıydı…

İsrail’in Filistin’den çaldığı gazın taşınması üzerine “beyin fırtınası” yapılarak şöyle denildi:

-“Gazı, Kıbrıs’tan Türkiye’ye uzanacak bir hatla da taşımak mümkün. Türkiye’nin planladığı KKTC İçme Suyu Temini Projesi kapsamında inşa edilen boru hattı sayesinde bir boru hattı fizibiletisi de hazırlanmış durumda”…

Bu haber yayınlandığında Türkiye-İsrail arasında “Mavi Marmara katliamı için özür” görüşmeleri yapılıyordu.

Gene aynı dönemde Kıbrıs-Türkiye-İsrail hattında gizli diplomasi işliyor.

Anastasiadis, Shell’in eski Başkan Yardımcısı Adam Lomas’ı doğalgaz rezervlerinin değerlendirilmesi konusunda danışman yaptı. Lomas, Türkiye-İsrail boru hattı dışındaki tüm seçeneklere karşı çıktı.

Kıbrıs’daki Afrodit ve İsrail’deki Leviathan doğalgaz parsellerini tutan Noble ve Delek şirketleri Türkiye-İsrail boru hattı inşası için Türk şirketlerine davet gönderdiler. Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın CEO’su olduğu Çalık Holding projenin hazırlıklarına başladı…

Anastasiadis ise danışmanı Makarios Druşotis’i Çalık Holding’le görüşmek üzere Türkiye’ye yolladı…

2013-14 Mavi Marmara katliamından sonra Türkiye ile İsrail arasında normalleşme görüşmelerinin yapıldığı günlerdi. Türkiye ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasındaki doğalgaz diplomasisi Türkiye-İsrail normalleşmesine paralel gelişti.

USA Sabah’ın bildirdiğine göreyse, Türkiye’den Kıbrıs’a boru ile taşınan su projesi, İsrail-Türkiye doğalgaz boru hattının fizibiletisiydi!

***

CTP’li Ömer Kalyoncu ile AKP’li Ahmet Davutoğlu imzaladı Kıbrıs’ın işgal bölgesinde suyun egemenliğini Türkiye’ye devreden anlaşmayı.

Ankara, işgal ettiği Kıbrıs’ta kurduğu kukla rejim ile “anlaşma” imzalayıp suya el koydu.

Son günlerde Omorfo’dan Orta Mesarya’ya su taşınması için boru hattı döşeniyor. Üreticiler ve Ziraat Mühendisleri Odası “yetkililere” bunun hesabını soruyor.

Ey üreticiler, hesap soramazsınız…

Ey Ziraat Mühendisleri Odası, hesap soramazsınız…

Ey Kıbrıs’ın işgal bölgesinde 50 senedir kurulan sömürge düzenini anlamazdan gelenler, hesap soramazsınız!

Çünkü CTP’nin imzaladığı su protokolü ile bizim yeraltı ve yerüstü kaynaklarımız Türkiye’den gelen su ile birleştirilerek bütün egemenlik Ankara’ya bırakıldı.

TC-KKTC su protokolü suyun üzerindeki 10. Geçici Madde’dir.

Yetkili aramayın boşuna: Neden Omorfo gibi verimli bir bölgeden Mesarya gibi kurak bir araziye boru hattı çekiliyor?

Detaylarda boğulmaya gerek yok…

“Bıyıklı devrimci” Ömer Kalyoncu’nun imzaladığı protokol ile suyun üzerindeki bütün irade Ankara’ya devredildi.

Protokolün “kapsam” bölümünde şöyle denmektedir:

-“İşbu anlaşma (Türkiye’den) temin edilen su ile (Kıbrıs’taki) yerel suların yönetimine dair hak ve sorumlulukları kapsar”.

Yağmur suyu dahi Türkiye’ye devredilmiştir…

***

Sizi biraz daha acı acı güldüreyim…

1974’ten sonra işgal rejimi Kıbrıs’ın kuzeyindeki tarımsal toprakların analizi için İsrail’den ziraat mühendisi getirtti.

Bu olayı İsrailli ziraat mühendisini Mesarya’ya götüren Kıbrıslı uzmandan dinledim.

-Adamı götürdük Mesarya’nın ortasına bıraktık. “Akşama gelin, beni alın” dedi…

-Hiçbir alet edavat almadan gidip ovanın ortasına güneşin altına çömeldi…

Bizimkiler bir süre arabadan adamı izledikten sonra sıkılıp kaçtılar…

Akşam geri döndüler.

Adamı aynı pozisyonda oturur buldular…

Mesarya güneşinin altında tezek gibi yapıştı toprağa.

İsrailli ziraat mühendisi yanlarına geldi…

Bizimkiler hayretle sordular:

-Bütün gün öyle oturdun… Ne buldun?

Adam cevap olarak:

-“Bütün gün tek bir kuş bile konmadı”, dedi.

Kuş toprağa karnını doyurmak için iner. Toprağın altındaki böcek, solucan ve tohumlarla beslenir. Doğal döngünün motorudur kuş.

Kuşun konmadığı toprak ölü topraktır…

***

Üreticiler ve Ziraat Mühendisleri Odası soruyor:

-Türk işgal rejimi neden “verimli” Omorfo’dan “ölü” Mesarya’ya su taşıyor?

-Kime göre “verimli”, kime göre “ölü”?

Yerleşimci sömürgeciliği toprağın kolonizasyonu ile yerleşimci nüfusun iskânına dayalıdır.

-Ölü toprağın üzerine yerleşim birimleri inşa etmek işgalci için verimli yatırımdır!

Girne ve İskele’den sonra sıra Mesarya’nın yığınsal yerleşime açılmasına geldi.

Nüfus taşımak için yerleşim birimine ihtiyaç var. Türkiye Kıbrıs’ın işgal bölgesine suyu yerleşimci kolonizasyonu için getirdi, portokal üretimi için değil!

***

50 senedir Türk işgali ve Ankara’nın Kıbrıs politikası konusunda kendinizi kandırdınız:

-Portokalı soydunuz, başucunuza koydunuz, bir yalan uydurdunuz, duma duma dum, yeşil götlü mum!

About the author