KIB-TEK’i babalar gibi satabilir misiniz?

Erdoğan ile Kemal Unakıtan

Aziz Şah

-“Stratejik bir yermiş. Ne stratejisi! Önemli olan müşteri bulmak. Müşteri gece gelsin, pijamayla çıkarım karşılarına”…

Bu söz yankılanıyor kafamda elde kalan üç beş kuruma baktıkça…

Nasıl dedi Senih Çavuşoğlu?

-“Boru ile süt gelsin, Koop’u da satalım!”

Daha güzel nasıl ifade edilir bilmiyorum…

Limanlar satılık, Telekomünikasyon satılık, kooperatifler hedefte, KIB-TEK üç parçaya bölünüp her parçası bir mezarlığa gömülecek…

“Stratejik bir yermiş. Ne stratejisi! Önemli olan müşteri bulmak. Müşteri gece gelsin, pijamayla çıkarım karşılarına” demişti Türkiye’nin nesi var nesi yoksa birkaç senede satan Kemal Unakıtan…

KKTC denilen, Kıbrıslı Türkleri soykıran bu rejimin hiçbir maliye, ekonomi, enerji bakanı bu kadarını söylemeye cesaret edemedi…

Korkaksınız!

Çıkın, Telekomünikasyon Dairesi’ni babalar gibi satacağız deyin…

Çıkın, KIB-TEK’i babalar gibi satacağız deyin…

Çıkın, Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ni babalar gibi satacağız deyin…

Çıkın, kooperatifleri babalar gibi satacağız deyin…

Nedir bu alavere dalavere?

Kamu-Özel ortaklığıymış…

Fonksiyonel ayrıştırmaymış…

Yeniden yapılandırmaymış…

Yeter!

“Peşkeş”in adı ne zaman bu kadar afili oldu?

Vatandaşı kurumlardan soğutacaksınız diye yapmadığınız kalmadı. Hastaneyi çökerttiniz, özel hastaneleri ihya ettiniz ama tilkinin dönüp dolaşıp gittiği yer devlet hastanesidir…

KIB-TEK’i batırmak için yatırım yapmıyorsunuz; partililerin, patronların, “baba”ların milyonlarca elektrik borcunu silmek için UBP-HP yasa tasarısı hazırladı…

Yeter!

Çıkıp KIB-TEK için “özelleştirmeye karşıyız” bile diyorlar. Fonksiyonlara ayırıp yeniden yapılandıracaklarmış…

Özelleştirme/peşkeş diyemiyorlar. Parmaklarının arkasına saklanıyorlar…

Türkiye’de ne kadar kurum, kuruluş, fabrika varsa satan Kemal Unakıtan olsa “Babalar gibi satarım” derdi…

Ne öyle “üç parçaya böleceğiz de daha iyi yönetilecek” lakırdıları…

Vazgeçin!

“Babalar gibi KIB-TEK’i satacağız” diyebiliyor musunuz?

Var mı bu cesaretiniz?

Hodri meydan!

Vatandaşı bıktırmak için kurumları, hastaneleri, okulları kullanılmaz hale getirdiniz…

“Koop’u da satacağız, boru ile süt getireceğiz Türkiye’den” diyor musunuz?

Bir boruyla da ayran getirin, olmaz mı?

Bixi kola kapandı, boru ile Coca Cola geliyor. Ne var boru ile süt ve ayran da gelse?

Boru ile su geliyor, Türkiye’den gelen su Kıbrıs’taki yağmur suyuna karışıyor; kendi yağmur suyumuzu Türkiye’den satın alıyoruz, zamlı!

-“Stratejik bir yermiş. Ne stratejisi! Önemli olan müşteri bulmak. Müşteri gece gelsin, pijamayla çıkarım karşılarına”…

Böyle demişti Unakıtan!

Siz EL-SEN’in grevini pijamalarla yazdığınız Bakanlar Kurulu kararı ile yasakladınız…

Pijamalarla grev yasakladınız ama takım elbise ile çıkıp “KIB-TEK’i babalar gibi satacağız” demeye cesaret edemiyorsunuz…

(5 Aralık 2019 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author