Aziz Şah – Bayılıyorum Kıbrıslının şaşkını oynayan şu haline!
Falyalı cinayetinden sonra Mustafa Söylemez Ercan’dan kaçtı. Polis gene Ercan’ı tutmayı unutmuş mu?
-‘‘Sınır güvenliğinde geldiğimiz nokta’’, ‘‘Yolgeçen hanı olduk’’ diyorlar. Aman ne büyük şaşkınlık!
Yeşil Hat’tan ve kıyılardan TC’li Generaller ve onlara bağlı Polis ile Sahil Güvenlik sorumludur.
Buradaki güvenlik kamerası görüntülerinin Türkiye basınında yayınlanmasına öfke büyük! Kıbrıs’taki basın yerine TC basınına servis edilmesine bozulmuşlar görüntülerin…
‘Nasıl olur bu, bu bizim polisimiz mi?’, diyorlar. Senin polisin değil, Ankara’nın polisidir!
Evet, 22 Ocak’ta linçi sırıtarak izleyen polistir bu…
Kutlu Adalı cinayeti için Meclis Araştırma Komitesi’ne ifadeye çağrılan dönemin Polis Genel Müdürü,
-“Ben Türkiye’de askere bağlıyım. Sizden emir almam” diyerek gelmedi…
Polis ‘bizim’ değil, sömürgeci rejimin polisidir.
Falyalı öldürülür öldürülmez MOBESE görüntülerinin Berlin’de bir Türk gazeteci tarafından yayınlanmasının şaşkınlığını üzerinden atmadan, bu defa da Mustafa Söylemez’in yakalandığı güvenlik kameralarında dakika dakika ne yaptığını TC basını nasıl yayınlamış diye saf saf soruyorlar. Deliller Ankara’da toplandığı için olabilir mi?
Ankara’ya kızamayınca buradaki polise kızıyorlar!
MOBESE’yi Erk Acarer, delil olarak bulunan eldiveni Sözcü gazetesinde Saygı Öztürk, Mustafa Söylemez’in kebap yerkenki görüntülerini TV100 yayınlıyor. Deliller elden ele geziyor…
Tam bir şiddet pornografisi, Ankara basınının gözüne Halil Falyalı cinayeti egzotik meyve gibi görünüyor!
48 sene oldu… 48 senedir bizi TC Büyükelçisi, GKK Komutanı ve KTBK Komutanı’ndan oluşan Üst Koordinasyon Kurulu yönetiyor. Ondan önce de başımızda Özel Harp Dairesi-Kontrgerilla’nın Bayraktarı vardı.
Falyalı cinayeti için Alanya’dan tekneyle kaçak yolla gelen iki kişi ile, Ercan’dan elini kolunu sallayarak giden Mustafa Söylemez’in ne farkı var ‘normal zaman’da Lurucina’da yapılan kaçakçılıktan?
Lurucina’nın kaçakçılar köyü olduğunu bilmeyen mi var?
***
21 Ağustos 2021’de yazdım Türkiye’de CHP ve İYİ Parti’nin ‘hudut namustur’ cinneti geçirmesi üzerine:
‘‘Lurucina…
Kıbrıs’ın mozaiği mi desem?
Alparslan Türkeş dirilip “Ne mozaiği ulan!” diyebilir…
Kaçakçıların köyü…
Fırın kebapçılarının köyü…
Yol kesip insan kaçıranların köyü…
Kıbrıs’ta ilk siyasi cinayetin işlendiği köy…
Anadili Rumca olan Türkçülerin köyü…
Türklüğünü ispat etmek için Derviş Ali Kavazoğlu’nu öldürenlerin köyü…
Lurucina…
Gözetleme tepeleri arasında aldığınız her nefesi askerin gördüğü “hudut” köyü…
Herkes bilir Lurucina’da, köyün elektriği kesildi mi büyük “operasyon” olur.
-Yani, kaçakçılık yapmak için bütün köyün elektriğini mi keserler?
Aynen böyle sormuştum şaşkınlıkla, inanamamıştım…
Lurucina’nın tepelerinde de yazar: “Hudut namustur”!
Ama elektrik kesildiğinde “namus” ortadan kalkar…’’
***
Erkan Eğmez milliyetçi cephenin bayrağı yere düşürmeyen kahramanlarından!
Lurucina’da yaşar, kaç kez tutuklanıp mahkemeye çıkarıldı, son kez 2021 Ocak’ında ‘Askeri bölgeyi ihlal’den yargılandı. Yargıç 8 gün tutukluluk vermesine karşın aniden teminata bağlanarak serbest bırakıldı. Yurtdışına çıkış yasağı kaldırılarak kimlikleri geri verildi…
Lurucinalıların 1974’ten sonra yerleştikleri Lisi köyünün (Akdoğan) eski Belediye Başkanı UBP’li Adem Ademgil… Lurucina’da askeri yasak bölgeyi ihlal ederek güneye kaçak geçti. Tütün kaçakçılığı yaparken suçüstü yakalandı. Mahkemede teminata bağlanarak serbest bırakıldı…
Sonra da bu kaçakçılığı ortaya çıkaran polis memurunun görev yeri değiştirildi. Sürgün cezası aldı…
Türkiye basını Kıbrıs’a 1974’ten 48 sene sonra merak saldı ya, bunları da bir araştırsın. Türk ordusunun tuttuğu ‘Yeşil Hat’ta nasıl oluyor bunlar diye…
***
25 Ekim 2021 tarihinde “Uyuşturucu Kıbrıs’a nasıl giriyor?” başlıklı bir yazı yazmıştım.
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Sivil İşler ve Halkla İlişkiler Başkanlığı da 3 Kasım 2021’de yazımı tekzip etmişti.
Benim yazımı bir hafta sonra ‘tekzip’ eden GKK, Halil Falyalı’yı öldürenlerin denizden illegal yolla kaçtıkları iddiaları konusunda da bir hafta sonra açıklama yaptı!
Açıklamada,
-“KKTC Sahil Güvenlik Komutanlığı mevcut gemileri, botları ve karada konuşlu radar birimleri ile ülkemizin 396 km kıyı şeridi ve 8807 km² deniz yetki ve sorumluluk sahasında 7 gün 24 saat kesintisiz olarak görevi başındadır” denildi.
Zanlı Veysel Sarı ise polise verdiği ifadesinde, adaya Alanya’dan tekne ile yasadışı yollardan giriş yaptıklarını söyledi.
Yalan mı söyledi?
***
Kıbrıs’ın kuzeyine ‘kaçak yolla’ girerken yakalananları da gördük: Suriye savaşından kaçan mülteciler!
2020 Temmuz’unda Suriye’den savaştan kaçıp kendisini Yayla sahilinde bulan mültecilere kurşun sıkmıştı polis…
Polis memuru Sadi Sancak Yayla sahilinde mülteciye ateş ederek yaraladı…
Kutlu Adalı öldürüldüğünde “tahkikat subayı” olan ve tahkikatı tam yapmayan, bugünkü Polis Genel Müdürü Ahmet Soyalan da mültecilere ateş eden polis memuruna takdirname verdi. “Cesaret ve başarı” plaketi…
***
Bu yazıda sıraladığımız örneklerin hepsi geçmişte birkaç kez yazıldı. Bizi ‘tekzip’ etmekle uğraşmak yerine TC basınının şiddet pornografisini durdurun. Deliller elden ele dolaşıyor…
Madem ki fabrikasyon olduğu söylenmedi, Berlin’de yaşayan sürgün gazeteci Erk Acarer nasıl elde etti Çatalköy’deki MOBESE görüntüsünü?
Alanya’dan kaçak yolla Kıbrıs’a nasıl çıktı iki zanlı madem ki 7 gün 24 saat kesintisiz gözetleniyor ‘‘Mavi Vatan’’?
Son olarak, 22 Ocak linçinin 9 kayıp saldırganından haber var mı Sayın General?
(19 Şubat 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)