Oz Karahan – Bu Memleket Bizim Platformu sözde Türkiye elçiliği önünde “vali”den randevu dileniyor ve diyor ki:
-“Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletiyle hiçbir sorunuz yoktur”.
Ve Türkiye’ye giriş yapamadıkları için kahrolan Kıbrıslılar adına sesleniyor:
-“Bu durum ‘iki ülke’ arasındaki ‘dostluğu’ zedelemektedir”.
***
Niyazi Kızılyürek Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonunda Türk yetkililere günah çıkarıyor ve diyor ki:
-“Açıkça Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğini destekleyen biriyim”.
Daha sonra Türk yetkililere “federal Kıbrıs”ın bir Türk tezi olduğunu “hatırlattıktan” sonra Türkiye’ye girişlerine izin verilmeyen Kıbrıslılar konusuna değiniyor:
-“Onlar bırakın Türkiye için milli bir tehdit olmayı, tam tersine Türkiye’nin Kıbrıs’ta da Avrupa’da da ileri adımlar atmasını destekleyen Kıbrıslı Türklerdir”.
***
Bu Memleket Bizim Platformu’nu oluşturan ve Niyazi Kızılyürek’i de destekleyen partilerin de bulunduğu bir grup açıklama yapıyor.
-“Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarını anayasayı uygulamaya davet ediyoruz” diye başlayan açıklamada 1960 anayasasından alakasız maddeler sıralanıyor ve karma evlilik çocuklarının çeşitli sebeplerden dolayı vatandaşlık alamamış çok küçük bir kısmı için Kıbrıs Cumhuriyeti’ne “racon” kesiliyor.
***
Bu okuduklarınız Türkçe konuşan Kıbrıslı federalistlerin sadece bu hafta içinde ardı ardına yaptıkları faaliyetler.
Baş döndürücü değil mi?
Kıbrıs’ı işgal eden Türkiye devleti “dost ve kardeş” diye tarif ediliyor ve “Kıbrıs ile Avrupa”da ilerlemesi temenni ediliyor.
Türkiye imzaladığı “Garanti Anlaşması” gereğince koruması gereken 1960 yılında kurulan üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğü yerle bir ederken anayasal düzenine “Türk tezi” federal Kıbrıs istettiği insanlarımızla tecavüz ettiriyor.
Ne Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ne de onun anayasal düzenini sayan bu güruh bir de utanmadan çıkıp Kıbrıs devletini altın tepside hediye ettikleri Rumca konuşan Kıbrıslılardan kendi reddettikleri 1960 anayasasına uyarak pasaport dağıtmasını istiyor.
Yüzsüzlük, hadsizlik, hainlik, omurgasızlık…
Dilediğinizi söyleyebilirsiniz.
Ben hepsini söylüyorum.
Hatırlarsanız yakın zamanda Ersin Tatar da “Kıbrıs Cumhuriyet kimliği 1960 anayasasından dolayı hakkım” dediği zaman Rumca konuşan Kıbrıslı liderliği “1960 anayasal düzenini yeniden tesis etmek istiyorsanız buyurun” teklifi Türkçe konuşan Kıbrıslılar tarafından reddedilmişti.
Hatta bu öneriyi Tatar’dan önce resmi olarak reddeden CTP açıklamasında “1960 anayasası üniter Kıbrıs demektir ve böyle bir şey asla kabul edilemez” demişti.
Bugün “Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarını” 1960 anayasasına uymaya çağıran partilerin arasında CTP de bulunmakta.
Biliyorum, artık sözün bittiği noktayı geçeli çok oldu…
Bütün bu komedi devam ederken tek teselli ise bu sesi çok çıkan sözde “federalist” güruhun artık gidecek bir kapı bulamaması.
Bu ucube fikirleri ne Türkiye ve Türk halkı tarafından, ne Kıbrıs ve Rumca konuşan Kıbrıslılar tarafından duyuluyor.
Duyulmuyor ama bu ucube söylemlerle akılları karmakarış olan Türkçe konuşan Kıbrıslılar yok olmaya devam ediyor.
Herşey bize bu toplumun yok olmaması için tek çözümün “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş” olduğunu tekrar tekrar hatırlatıyor.
(20 Mart 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)