Liberal ile faşistin ortak tezi: ‘‘Kıbrıs meselesi 1974’te sona ermiştir’’ (3)

Aziz Şah – Bülent Ecevit’in ölüm yıldönümünde yazmaya başladım bu yazı serisini. Ben yazımı yazarken yan odada açık televizyonda,

-‘‘Milliyetçiliğimizi Beşparmak dağlarına yazdık’’ diye bağırmaktaydı Ecevit’i anan CHP’liler…

Tayyip Erdoğan her manada Bülent Ecevit’in devamıdır.

Ecevit Türkiye’ye ilk imam hatibi açtı, Erdoğan Kıbrıs’a ilk imam hatibi açtı.

Ecevit, doğrudan kendi hükümetinin Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu eli ile Kıbrıs’ta yürüttüğü yerleşimci nüfus sömürgeciliğini, ‘‘Türkiye’de işsizlik vardır, KKTC’de işgücü açığı vardır’’ diyerek 20 Ocak 1989 Cuma günü Sarayönü Meydanı’nda toplanan ahaliye yaptığı konuşmayla savunmuştu.

1975’te Ecevit’in nüfus taşıma bahanesi ‘İşgücü açığı var’ idi; 1989’ta Ecevit’in nüfus taşıma bahanesi değişmedi: ‘İşgücü açığı var’…

Ecevit’in başlattığı nüfus taşıyarak Kıbrıslılığın yok edilmesi stratejisi Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarından önce zaten başarıya ulaşmıştır.

15 Kasım 2000’de Ecevit’in TRT’de yaptığı konuşmaya Kıbrıs Cumhurbaşkanı Klerides, BM Genel Sekreteri Annan’a yazdığı mektupla cevap verir.

Ecevit TRT’de yaptığı konuşmada -aynı bugün Erdoğan gibi- her türlü çözüme karşı çıkar. Rum mültecilerin evlerine dönüş hakkını reddeder. Kaldı ki 200.000 Rumun evsiz kalmasının nedeni ‘barış güvercini’ Ecevit’tir!.. Kıbrıs’ta ortak devlete ve tek vatandaşlığa karşı çıkar. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet vardır, Türk askeri Kıbrıslı Türklerin tek garantisidir, der Ecevit.

Klerides de ona verdiği cevapta şöyle der:

‘‘(…) Türk kuvvetlerinin Kıbrıslı Türklerin garantisi olduğu açıklamasına gelince, bu Türkiye’nin 1974’teki Kıbrıs istilasından beri Kıbrıs Türk toplumunun göçler sonucu 130.000’den 102.000’e düşmesi ve Türk kuvvetlerinin işgal ettiği bölgenin Anadolu’dan getirilen 98.000 kaçak yerleşimciyle kolonize edildiğini göstermeye yeter. Gene Türkiye’nin işgal ve kolonileştirme süreci yoluyla kendisini Kıbrıs’a yerleştirme niyeti apaçıktır’’…

Burada bir anti-parantez açmak gerekiyor: Klerides’in 21 Kasım 2000 tarihli mektubunda verdiği 102.000 Kıbrıslı Türk rakamı tartışmalıdır. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin İstatistik Dairesi’nin rakamlarına göre, 1998 sonu itibarıyla toplumumuzdan 86.800 kişi adada kalmıştı. Yüzde 18’lik nüfus yüzde 11’e düşmüştü. Yani, Klerides’in verdiği 102.000 rakamı ile Kıbrıs Cumhuriyeti İstatistik Dairesi’nin verdiği 86.800 rakamı arasında ciddi bir fark var. Ecevit’in Kıbrıslı Türkleri göç ettirme politikası rakamların gösterdiğinden daha başarılıdır!

Bülent Ecevit Kıbrıs’a nüfus taşıdı, Tayyip Erdoğan ise o nüfusa Külliye yaptı Mesarya ovasına. Ecevit’in nüfusunu Erdoğan işledi! Ecevit’in gölgesinde Erdoğan’a muhalefet ettiğini zannedenler ise sadece kendi gölgelerine kılıç sallar.

Tayyip Erdoğan’ın bugünkü Kıbrıs politikasının ne Turan Güneş’ten ne İsmail Cem’den farkı vardır. Güneş’in ve Cem’in Başbakan’ı Bülent Ecevit’ti. Ecevit’in politikasıdır Erdoğan’ın politikası…

1990’larda Ecevit ne söylüyorsa Erdoğan da bugün onu söylüyor.

1983’te KKTC’nin ilanı ile başlayan izolasyoncu politika, 1990’larda Mümtaz Soysal’ın her türlü açılım önerisini reddetmesi ile ‘iki devlet’ tezine evrildi.

AKP’nin bugün yürüttüğü Kıbrıs politikası Mümtaz Soysal’dan miras izolasyoncu politikadır.

Geçtiğimiz günlerde kuzey ve güneyden ilkokul çocuklarını bir araya getiren Imagine Projesi’ni askıya aldılar. Bu adım benim aklıma ilk olarak Turan Güneş’i getirdi.

1974’ün Dışişleri Bakanı Güneş diyordu ki:

“Hele biz Ada’nın yarısını alalım, oldubittiyi yapalım. 20 yılda sökemezler bizi oradan. Ondan sonrası da Allah kerim. Birbirini tanımayan, birbirinden farklı Türk ve Rum nesilleri artık birarada kimse yaşatamaz”…

Imagine Projesi iptal edildiği için, işgal rejimine tek kelime etmeden karikatür Ersin Tatar’a ‘‘faşist’’ diyebilirsiniz. TC’nin Kıbrıs’ı sömürgeleştirme politikasında okyanusta bir damladır sadece bu.

Güneş’in sözü taksim ideolojisinin amentüsüdür.

Turan Güneş’in sözünde ‘‘Birbirini tanımayan nesiller’’ anahtar kelimedir. Birbirini tanımasın diye nesiller bu proje ve benzerleri bir bir iptal edilecek. (Imagine Projesi gibi AB-ABD projelerine eleştirimi saklı tutarak yazıyorum bunu.)

(8 Kasım 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author