22 Ocak linçinden 6 Şubat depremine

Aziz Şah – Bu yazıda bahsedeceklerimi 22 Ocak 2018 linçinin 5’inci yıldönümü vesilesiyle yazacaktım, 6 Şubat’ta on binlerle birlikte Mağusalılar enkaz altında kalınca depremden başka bir şey yazmaya utandım.

7 Mayıs’ta Ekrem İmamoğlu’nun taşlarla Erzurum mitinginde linç edilmesi ile Lefkoşa’daki 22 Ocak linçine çıktık yeniden…

Erzurum linçi ile Lefkoşa linçi o kadar aynı ki! Aynı İslamcılar, aynı ülkücüler, aynı tarikatçılar… Aynı AKP-MHP ittifakı… Linçin emrini veren aynı, polise “müdahale etmeyin” emrini veren aynı…

22 Ocak 2018 linçi ile 7 Mayıs 2023 linçinin arasındaki fark şudur: 22 Ocak’ta biz linç edildiğimizde Türkiye’de anti-AKP’ciler sevinmişti! Bu satırların yazarı o günlerde gazetenin Facebook hesabına gelen hakaret ve tehdit mesajlarını okuyordu. Hakaret ve tehdit mesajlarının geldiği profillerin yarıdan fazlası Atatürk ve Uğur Mumcu’yla doluydu. Çünkü bildiğiniz gibi 24 Ocak Uğur Mumcu’nun ölüm yıldönümüdür, onu anarken bize lanet okuyorlardı!

Atatürk ve Uğur Mumcu’lu profillerden yazılan şuydu bize: “Az bile yaptılar size”…

Çünkü Türkiye’nin Kürtlere karşı Afrin’de cihatçılarla birlikte yürüttüğü “kutsal savaş”a hayır demiştik. Bu Erdoğan’ın ikbal savaşıydı, Erdoğan’ın inşa ettiği istibdad rejimi için bir araçtı bu savaş. Ancak Kürt düşmanlığı gözlerine öyle bir perde indirmişti ki Anti-AKP Türk milliyetçilerinin, bunu bile göremiyorlardı…

Savaş Erdoğan’ın ikbal savaşı da olsa, bize “Az bile yaptılar size” diyenler için “haklı bir savaş”tı. Bu yüzden ülkücü ve İslamcıların 22 Ocak 2018’de Kıbrıs’ta Afrika gazetesini “Tan matbaası” gibi basması onları mutlu etmişti!

Geçenlerde Kemal Kılıçdaroğlu’na yaptığım eleştirel bir göndermeden rahatsız olan biri şöyle dedi: “22 Ocak’ı unuttun galiba?”… Ne İslamcıların-ülkücülerin attığı taşları ne Atatürkçülerin attığı hakaret mesajlarını, ne susanları, ne de linçten sonra Kıbrıs’a geldiğinde gazeteyi ziyaret etmeye korkan pısırık Türkiyeli “muhalif gazetecileri” unuttum…

22 Ocak linçi ile 14 Mayıs seçimi de o kadar iç içe geçti ki… AKP’lilerin Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki seçim çalışmalarının fotoğraflarını karıştırırken bir de kim çıksın karşıma: “Şeyh Osman”!

22 Ocak linçinin başını çeken Hataylılardan Mehmet İpek’le “selfie” çekinen, Ersin Tatar’ın dergâhına gittiği, Kıbrıslı Türk aydınlarından Bilge Azgın’ın Yenidüzen gazetesinde methiyeler düzdüğü, CTP lideri Tufan Erhürman’ın kucakladığı Şeyh Osman bir uçtan bir uca Kıbrıs’ın işgal bölgesinde AKP’nin seçim çalışmasını yürüttü…

İbadetini camide yapmak yerine yolun ortasına oturup Kuran okuyan bu Şeyh Osman’a Bilge Azgın 6 Ocak 2023’te Yenidüzen’de methiyeler düzmüştü: “Kuran’dan Arapça ayetler okuyan adamın biraz ilerisinde duran banka oturdum ve kendisini senfoni dinler gibi dinlemeye koyuldum”…

AKP’nin seçim çalışmalarının fotoğraflarını karıştırırken 22 Ocak linççisi Mehmet İpek’in “selfie” arkadaşı Şeyh Osman’ı buldum…

Atatürk “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz” demişti ama 22 Ocak 2018’de gazetemizi müritler taşladığında da Atatürkçüler sevinmişti.

Çünkü İlhan Selçuk’un 20 Mart 1987’de dediği gibi, “Sen Atatürkçüsün!.. Öyle bir Atatürkçüsün ki, içerde MSP’yi şeriatçılık suçlamasıyla yargılarken, dışarda Suudilerin RABITA örgütüyle Cumhuriyet devleti görevlilerini şeriatçılık üzere işbirliğine bağlarsın”…  

AKP’lilerin Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki seçim çalışmalarının fotoğraflarını karıştırırken iki kişi daha gördüm. Öyle meşhur insanlar değil ama ben tanıyorum onları. 1974 işgalinden sonra Kıbrıs’a yerleştirilen Adıyamanlılardan… Silah zoruyla evlerinden ve topraklarından atılan Rumların evlerinde oturup dönümlerce toprak gasp ettiler. AKP’nin seçim çalışmalarında yer alan bu iki Adıyamanlı yedi sülalelerini kaybetti depremde. Sağ kalanları da Kıbrıs’a getirdiler…

22 Ocak 2018 linçinden 6 Şubat depremine ve 14 Mayıs 2023 seçimine yol bağladık…      

6 Şubat depreminde Adıyaman’da yedi sülalelerini kaybettiler, 14 Mayıs seçimi için Şeyh’in eteklerinde müritlik yapıyorlar.

Şeyh uçmaz mürit uçurur!

(10 Mayıs 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author