“Yes be annem”den “yefff be annem”e

Aziz Şah – 06/11/2023

20 Temmuz’da “Kıbrıs’ın özgürlüğü için pan-Kıbrıslı seferberliği” adında bir deklarasyon yayınladık bildiğiniz gibi.

Gazeteciler Birliği’nde basın toplantısıyla duyurusunu yaptık. Toplantıdan sonra 1990’larda Sosyalist Parti EDEK’in gençlik örgütü başkanlığını yapmış olan refiği gördüm.

Konumuz “deklarasyon” ya, bana “Viyana Deklarasyonu”ndan bahsetti. Anlattıklarından şunu anladım: Kapılar kapalıyken Kıbrıs’taki örgütler birlikte mücadele etmek, ortak vatan için ortak mücadele cephesi kurmak için iştahlıydılar…

O günlerde “muhalefet”teydiler, yârin yanağından gayri bal tatmadılar. Kuzeydekiler Rumlardan gasp ettikleri malları milyon Sterline satmamışlardı henüz, güneydekiler de AB’nin tadına bakmamışlardı…

İşte o günlerde, “Bulduğumuz her fırsatta bir araya gelirdik” dedi Sosyalist EDEK’in gençlik örgütü başkanı: Pile’de buluşurduk, olmazsa da yurtdışında bir araya gelirdik”… Partilerin gençlik örgütleri Viyana’da buluşmuşlar. “Viyana Deklarasyonu” hazırlamışlar. Bu dostum “Viyana Deklarasyonu”nu arşivinde bulursa, yayınlayacağım…

“Viyana Deklarasyonu” imzalandıktan sonra geri Kıbrıs’a döndüler. Düşünün ne zahmetlere katlanırlardı. EDEK’çiler Larnaka üstünden, kuzeydekiler İstanbul üstünden Viyana’ya, ordan da geri Kıbrıs’a…

Gençler Kıbrıs’a döndükten sonra EDEK’in telefonu çalar. Arayan Cumhuriyetçi Türk Partisi’dir…

4 örgütten gençler partilerinden görevli olarak Viyana’ya gönderildiler. Bir deklarasyon hazırlayıp imzaladılar.

C. Türk Partisi “Bizim böyle bir deklarasyona onayımız yoktur. Gönderdiğimiz genç kendi kafasına göre iş yaptı, bu deklarasyon bizi bağlamaz” der. Özker Özgür’ün CTP’sidir bu, bugünkü kadar çürümemiş, yere göğe sığdırılamayan “kırmızı CTP”…

***

İşgalin 49’uncu yılında Rumca ve Türkçe konuşan Kıbrıslılarla “Kıbrıs’ın özgürlüğü için pan-Kıbrıslı seferberliği deklarasyonu”nu yayınlamadan önce, “Neden daha önce böyle bir şey yapılmadı?” diye çok tartıştık… Hatta 1968 kuşağı Rumlarla sohbet ederken birkaç kez özür dilediler bizim kuşaktan, işgalden çok sonra doğanlardan…

-“Bizim vermemiz gereken mücadeleleri size ‘miras’ bıraktık, özür dileriz” dediler birçok kez…

Şimdi düşünüyorum 1990’larda gençlerin hazırladığı “Viyana deklarasyonu”nu.

CTP arayıp EDEK’e diyor ki:

-Gönderdiğimiz genç kafasına göre iş yaptı, bu deklarasyon bizi bağlamaz.

49 senedir hiçbir şey yapılamamasının nedenleri ortada değil mi?

***

Nerden icap etti şimdi bunları yazmak? Dün bir fotoğraf düştü sosyal medyaya: CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy ve bir grup sendikacı meyhanede…

DEV-İŞ, KTÖS, KTAMS, KOOP-SEN ve DAÜ-SEN var masada. Yenilsin içinsin masaya meyve tabağı gelsin…

O sendikacılardan bir tanesi 1990’larda Viyana’ya gönderilen, sonra da CTP’nin “kendi kafasına göre iş yaptı” diye azarladığı gençti.

Mücadele tarihinde olmayan mücadeleler yerine, meyhane tarihinde “fotoğraflar” kayda geçti…

Fotoğrafın altında bir sürü yorum: “Afiyet olsun”…

“Ne yani adamlar meyhaneye da gitmesin” diyeceğinizi bilirim. İsteyen istediği kadar zıkkımlansın…

Mesele son 20 yılda yaşadığımız “dönüşüm”dür. “Yes be annem” diye başlayan çürüme “Yefff be annem” diye devam ediyor…

Hatırlar mısınız Mehmet Ali Talat, Zerren Mungan ve Hasan Erçakıca “arasında” geçen konuşmanın “ses kaydı”nı? Talat, Mungan ve Erçakıca sendikaları nasıl bitireceklerini konuşuyorlardı… O ses kaydı yüzünden gazetecilerin Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasının önünü açan “Özel Hayatın Gizliliği Yasası”nı yaptı CTP!

“Sendikaları nasıl yok ederiz?” diye uzun uzun “beyin fırtınası” yapıyorlardı. Konuşmanın en ‘komik’ kısımlarından biri şurasıydı:

Talat: “Görünen odur ki Türkiye ile beraber ciddi tedbir alacağız. Bizim ciddi sıkıntımız burada sendikalar olacak”…

Erçakıca: “Bir ay grev yaparlarsa, bir aylık maaş ne kadardır Zeren? Kasalarındaki grev fonlarından ödesinler bakayım!”

Mungan: “Bir aylık maaş 80 milyon”.

Talat-Erçakıca-Mungan arasındaki konuşmanın sonucudur CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy ve sendikacıların meyhanede çekilmiş fotoğrafı: Yefff be annem!

(6 Kasım 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author