Toprak hırsızlığı yasası

Aziz Şah – İsrailli insan hakları örgütü B’Tselem tarafından 2002’de kaleme alınan bir raporun başlığı şöyleydi:

“Toprak Hırsızlığı: İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim politikası”…

Var mı bizde “Toprak Hırsızlığı: Türkiye’nin Girne’deki yerleşim politikası” ya da “Toprak Hırsızlığı: Türkiye’nin Mağusa ve çevresindeki yerleşim politikası” diye rapor yazacak bir insan hakları örgütü?

Kıbrıslılar kendi yurdunda mültecidir ama Kıbrıslı insan hakları örgütleri bunun bile farkında değildir.

Ha Batı Şeria, ha Girne!

Türkiye 1974’te 200.000 Kıbrıslıyı silah zoruyla evlerinden attı ve topraklarını çaldı. Sonra da gasp ettiği bu topraklara Türkiyeli yerleşimcileri iskân etti.

Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’nin 49’uncu maddesine göre, “İşgalci Güç, işgal ettiği bölgeye kendi sivil nüfusunun bir kısmını göndermeyecek ya da transfer etmeyecektir”.

İşgalci devletin kalıcı yerleşim birimleri kurması yasaktır. Sözleşme’nin amacı işgalcinin toprakların statüsünü kalıcı biçimde değiştirmesini önlemektir.

Türkiye Kıbrıs’ın işgal bölgesinde işlediği savaş suçları ile toprağın statüsünü kalıcı bir biçimde değiştirmeyi amaçlamıştır. Bir yandan işgal edilmiş topraklara savaş suçu yerleşimci nüfus taşındı, diğer taraftan da savaş suçu olarak kalıcı yerleşim birimleri inşa edildi. 

İsrail Batı Şeria’da ne yapıyorsa, Türkiye de Kıbrıs’ın işgal bölgesinde onu yaptı: Toprak Hırsızlığı!

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ne demişti:

-“Birisinin toprağını işgal ediyorsunuz. İşgal etmekle kalmayıp evine el koyuyorsunuz, yıkıyorsunuz, dışarı atıyorsunuz, sonra bir başkasını getirip oraya koyuyorsunuz, sonra buna da bir terim buluyorsunuz ‘yerleşimci’ diyorsunuz. Bunun adı hırsızlıktır”…

Türkiye bir yandan toprak hırsızlığı yaptı, diğer yandan da bu toprak hırsızlığını kabul ettirmek ve yasallaştırmak için ırkçı-apartheid “iki bölgeli iki toplumlu federasyon”u savundu.

Girneli bir avukat tutuklandı İtalya’da. Kimdir bu avukat?

Toprak hırsızlığını meşrulaştırmak için icat edilen “iki bölgeli iki toplumlu federasyon”u savunan Cumhuriyetçi Türk Partisi’nden Fazilet Özdenefe’nin eşi…

Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki toprak hırsızlığı ideolojiktir. “İki bölgeli iki toplumlu federasyon” da ideolojiktir. “İki bölgeli iki toplumlu federasyon” bir toprak hırsızlığı ideolojisidir.

İtalya’da tutuklanan avukat Akan Kürşat’ın eşinin “profesyonel federalist” olması Kıbrıs’ta “federalizm”in ne işe yaradığını gösterir…

Kürşat’ın neden tutuklandığıyla ilgili birçok ihtimal var: En güçlü ihtimal, uyuşturucu kaçakçısı Gary Robb’un Girne’deki çalıntı topraklar üzerine inşa ettiği villalardan dolayı mağdur olan İngiliz vatandaşlarının yaptığı şikayetler.

2004’te Rum malları üzerine 335 lüks villa inşa eden Gary Robb, inşaatları bitiremeden 2009 yılında İngiltere’de uyuşturucudan mahkum oldu. 2011’de ise Kıbrıs Cumhuriyeti işgal altındaki topraklara inşaat yaptığı için Robb’u 11 ay hapse mahkum etti.

Akan Kürşat’ın babası Talat Kürşat Gary Robb’un avukatıydı. İngiliz polisinin 40 milyon Euro’dan fazla zarar etti dediği “Robb mağduru” 400 İngiliz vatandaşının şikayetleri bu işin altından çıkabilir…

Kürşat’ın neden tutuklandığı tali meseledir. Ana mesele nedir?

-Toprak hırsızlığı!

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde toprak hırsızlığı yasasını yapan federalist CTP’dir. Özker Özgür’ün ve Mehmet Ali Talat’ın CTP’si…

İTEM Yasası yapılana kadar Kıbrıslı Rumlara ait topraklar alınamıyordu-satılamıyordu. Kıbrıslı Rumların mallarını sadece kullanabilirdiniz.

1977’de yapılan İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal (İTEM) Yasası’nı 1994’te CTP değiştirerek Kıbrıslı Rumların mallarının satılmasının ve üzerine inşaat yapılmasının önünü açtı.

2 Aralık 1998’de Mehmet Ali Talat “Biz Türkiyelileri dışlamıyoruz. Bu vatandaşlarımız için İTEM Yasası’nı biz yaptık” demişti…

Konu Akan Kürşat’ın tutuklanmasından ibaret değildir. Binlerce avukat, inşaatçı, emlakçı var bu işin içinde…

Toprak hırsızlığı yasası olan İTEM’i yapan Özker Özgür-Mehmet Ali Talat’ları ne yapacağız?

Ne acıdır ki Kıbrıslı Rumların mallarını satmak için yasa yapanlar “federalist barışçı” diye pazarlanıyor AKEL tarafından…

“İki bölgeli iki toplumlu federasyon” Kıbrıs’ta toprak hırsızlığının ideolojisidir. “BM çözümü” diye sunuluyor…

Peki, Kıbrıs Cumhuriyeti bu topraklar yağmalanırken ne yapıyor?

(4 Ocak 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author