Bir ölü İngiliz’e yenildi Kıbrıslı mülteciler

Aziz Şah – 01/03/2024

Tek tanık öldü, Rum malı gaspı ile yargılanan Akan Kürşat’ın davası düştü…

Demek ki 1 tane ölü İngiliz, 200.000 Kıbrıslı Rum mültecinin mülkiyet hakkına bedeldir.

Tutuklama emrini çıkarırken ve davayı açarken Kıbrıs Cumhuriyeti Başsavcılığı Kürşat’ın karşısına çıkaracağı tanığın ölü olduğunu bilmiyor muydu?

Hristodulidis’in perde arkasından işgal rejimi ile yaptığı pazarlık ve Başsavcılığın “sorumsuz” bu hareketiyle Kıbrıslı Rumlar kuzeyde bıraktıkları bütün malların üzerine soğuk su içebilirler!

1 tane ölü İngiliz’e yenildi 200.000 Kıbrıslı Rum mülteci ve Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti.

Başsavcılığın bu hareketinden sonra kimse durduramaz Rum malı yağmasını. Omorfo’ya doğru yol aldı dozerler…

***

Kıbrıslı Rum dostlarım sorar:

-Kıbrıslı Türkler ne ister?

Onlara şöyle derim:

-Kuzeyin tamamını, güneyin de yarısını.

Ben de Kıbrıslı Rum dostlarıma sorarım:

-Kıbrıs Cumhuriyeti liderliğinin işgal bölgesindeki Rum mallarının yağmasından ne çıkarı vardır?

Kıbrıs Cumhuriyeti Başsavcılığı davanın düşeceğini bile bile Kürşat’a bu davayı neden açtı? Bilmiyor muydu delilsiz ve tanıksız bir davanın düşeceğini Başsavcılık?

***

Kıbrıs Yeşiller Partisi, Kürşat davasının düşmesi üzerine bir açıklama yaparak şöyle dedi:

“Kürşat davasının geri çekilmesi, başsavcılığın sadece sorumsuz değil aynı zamanda tehlikeli olduğunu da gösteriyor.

İşgal altındaki topraklarda Kıbrıslı Rumların mallarının gasp edilmesi konusuna karışan Kıbrıslı Türk avukat Akan Kürşat’a açılan davanın geri çekildiğini öğrenmemiz büyük bir öfke uyandırmıştır.

İddia makamı, yani sorumsuz Savcılık, aniden İngiliz tanığın öldüğünü ve mahkemenin Bay Kürşat’a dava açamayacağını keşfetmiştir(!).

Dava komplo ve danışıklı dövüş kokmaktadır.

Sonuçta, davanın İtalya yerine Kıbrıs’ta görülmesi yönündeki orijinal kararın değiştirilmesinin arkasında bir tür anlaşma olduğundan kim şüphelenmedi?”

***

Kıbrıslı Türk toplumu devletsizdir ve Türkiye’nin rehinesidir, irade Ankara’dadır. Peki, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yöneten Rumlarda irade var mı?

Kıbrıslı Türkler Ankara’nın rehinesidir. Peki, Rumlar kimin rehinesidir?

-Korkularının mı?

Avrupa Birliği Adalet Divanı 28 Nisan 2009 tarihli kararında Kıbrıs Cumhuriyeti mahkemelerinin Kıbrıs Cumhuriyeti yasaları doğrultusunda Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki medeni ve ticari konularda yargılama yapma yetkisi olduğuna hükmetti. AB’nin birincil hukuku olan 10’uncu Protokolü yorumlayarak uyulması zorunlu bir karar aldı ABAD. Bu kararın alınmasının nedeni de Lapta’da Rum malının üzerine inşaat yapan Orams çiftiydi.

AB ülkelerinin ulusal mahkemelerinin ABAD kararını tartışma ve değiştirme yetkisi yoktur. Bu yüzden İtalya Kürşat’ı Kıbrıs’a teslim etti. 

ABAD kararına göre, Kıbrıs Cumhuriyeti işgal altındaki topraklar üzerine karar alır. Avrupa Birliği ülkeleri de mahkemelerin aldığı bu kararı sadece icra edebilir.

Kıbrıs Cumhuriyeti elinde böyle bir ABAD kararı varken 2009’dan beridir bu yetkiyi neden kullanmadı?

Yerleşimci sömürgeciliğine karşı bu yetkiyi kullansaydı Kıbrıs Cumhuriyeti, Girne kurtulmuştu. Trikomo olduğu gibi duruyordu, Vokalida’ya Türkiyeli inşaat şirketleri çökmemişti, Afik Yaacov ise hapisteydi…

Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ABAD yetkiyi verdi ama Rum liderliğinin bu yetkiyi kullanacak iradesi yoktur.

Başsavcılığın sorumsuzca yürüttüğü Kürşat davasının bir bedeli olacak: Rum mallarının üzerine içilecek bir bardak soğuk su!

Diplomat soytarılığınızla Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bütün hukuki caydırıcılığını ortadan kaldırdınız, çünkü hukuku uygulayacak siyasi iradeniz yok Bay Hristodulidis!

Şunu gördük ki, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Roma’daki gücü Lefkoşa’dan fazladır. Avrupa Tutuklama Emri çıkarttınız, İtalya’dan aldınız Lefkoşa’ya getirdiniz. Ama yargılayamadınız. Kürşat’ı ölü tanıkla Rum malı yağmasından akladınız.

“Bu vaka sadece Kürşat davasını bağlar” gibi hukuki yorumlar incir çekirdeğini doldurmaz.

2006’da çıkarılan 303a Ceza Yasası’nı uygulamaya iradeniz var mı?

Derinya ile Varoşa arasına inşaatlar yapılmaya başlandığında, Yeşil Hat’ta dozerler girdiğinde, Omorfo’da son portakal ağacı kesildiğinde diplomatçılık oynamaya devam edin Bay Hristodulidis!

Bir ölü İngiliz’e yenildi 200.000 Kıbrıslı Rum mülteci…

(1 Mart 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author