Kavazoğlu, Gürkan ve Hikmet nasıl öldürüldü?

Aziz Şah – 12/4/2024

Feda kuşağıdır ‘58 solu. Sırayla feda ettiler kendilerini Kıbrıs’ın bağımsızlığı, halkımızın birliği, vatanın toprak bütünlüğü ve Cumhuriyet yurttaşı olmak için…

Öncü işçiler 1958’de bir dizi silahlı saldırının hedefi oldu. İnkılapçı’yı çıkaran Fazıl Önder, Türk Eğitim Kulübü’nden Ahmet Yahya ve PEO üyesi Ahmet İbrahim öldürüldü…

Derviş Ali Kavazoğlu hep aralarındaydı ama perde arkasında…

29 Mayıs’ta Ahmet Yahya yatağında uyurken öldürülmeden önce sendikadan istifa ilanı vermeyi Kavazoğlu ile kararlaştırdılar. Sendikadan istifası ile ölüm ilanı yan yana yayınlanır gazetede… 

Sonrasında Kavazoğlu, Ahmet Muzaffer Gürkan ve Ayhan Hikmet’e gider. Birlikte Kıbrıs Türk Halk Partisi’ni kurup Cumhuriyet gazetesini çıkarırlar…

‘58 kuşağının bu fedakâr mücadelesini anlayabilecek bir Komünist Parti olsaydı tarihin seyri değişirdi!

Ölüm listesinden sağ kurtulmayı başardığı için bize bu kuşağın canlı tanıklığını taşıyan İbrahim Aziz şöyle der “Perde Aralığından” kitabında:

-“AKEL’in enosis politikası partiyi Kıbrıslıtürk toplumundan, Kavazoğlu’nu da AKEL liderliğinden soyutladı.

Kavazoğlu, işte bu nedenle Ayhan Hikmet ve Ahmet Muzaffer Gürkan’la birlikte ayrı ilerici bir parti kurmayı denedi”…

Her 11 Nisan’da aynı şeyleri yazarız, belki Kavazoğlu’nu ve onun yoldaşları Gürkan ve Hikmet’i TMT’nin namlusunun önüne atan AKEL ile “şenlik” yapanlar yüzleşir diye…

AKEL her kongresinde tekrar ettiği enosis kararlarıyla Kıbrıs’ın bağımsızlığını savunan bir avuç aydınımızı yalnızlaştırarak TMT’nin hedef tahtasına astı.

Kıbrıslı Türk solu, Kıbrıs’ın bağımsızlığını savunurken karşısında 1941’den 1974’e kadar enosis inadından geri adım atmayan “kserokefalos” (kalın kafalı) bir AKEL vardı.

İşte bu yüzden ‘58 kuşağı bir feda kuşağına dönüştü.

Neden “kserokefalos” diyorum?

Çünkü AKEL liderliği Kavazoğlu’na “kserokefalos” derdi…

Kimdir kalın kafalı?

Nisan 1944 ve Temmuz 1945’te, üçüncü ve dördüncü kongrelerinde “Anavatan Yunanistan’la birleşmeyi talep ediyoruz” der AKEL.

1948 yılında AKEL ve PEO Genel Sekreterleri Yunanistan’a giderek Yunanistan Komünist Partisi Genel Sekreteri Zachariadis ile görüştüler: İngiltere’den muhtariyet değil Enosis talep etmeleri talimatını verdi Zachariadis!

1948’deki 125 günlük maden grevinden sonra Ağustos 1949’da “enosis ve yalnızca enosis” kararı ile Genel Sekreter oldu Papayuannu.

1960’ta Cumhuriyet kuruldu, şartlar değişti ama AKEL’in kalın kafası almadı. Mart 1962 ve Temmuz 1964’de enosis kararlarını tekrar ettiler.

İşte bu şekilde Kavazoğlu’nu yalnızlaştırarak 11 Nisan 1965’te namlunun önüne attı AKEL.

Ağustos 1964’te Mansura-Koççina olaylarından sonra AKEL Merkez Komitesi’ndeki Hambis Mihailidis şöyle der: “Mansura’da Kıbrıslı Rumlar ile Yunanlı kardeşlerimizin kanları birbirine karışmıştır”…

Bunu duyan Kavazoğlu, dostu Hristakos Vanezos’a kafasını iki elinin arasına alarak hüzün ve çaresizlik içinde,

-“İyi de ben ne için mücadele veriyorum?” der…

1961’de Cumhuriyet gazetesinde Kavazoğlu ve yoldaşları Gürkan ile Hikmet enosise karşı “Kıbrıs Kıbrıslılarındır” şiarını ortaya koyarken 1962’de AKEL enosis kararını tekrar ediyordu…

İşte bu yüzden 23 Nisan 1962’de Gürkan ile Hikmet, 11 Nisan 1965’te Kavazoğlu “feda” edildi! 

O kadar “kalın kafalıdır” ki AKEL liderliği, Gürkan ve Hikmet’in 11. ölüm yıldönümüne denk gelen 23 Nisan 1973’teki Girne-Lefkoşa İlçe Kurultayı’nda Papayuannu şöyle der:

-“AKEL’in Enosis’e karşı olduğu yolundaki söylentiler gerçek dışıdır”…

1974 Temmuz’undan 9 ay önce ise Ekim 1973’te Yunanistan’da yayın yapan To Vima gazetesine verdiği röportajda gene Papayuannu, AKEL’in ezelden beri Enosis’ten yana olduğunu, Enosis’in gerçekleşmesi için hiçbir zaman sosyalizmin kurulması şartı olmadığını söylüyordu.

1941’den 1974’e Yunan tezi enosisi savundu AKEL. 1974’ten beridir de Türk tezi federasyon diyor. Bir türlü Kıbrıslı olamadı…

Kavazoğlu’nun ölümünden sonra yoldaşı Hristakis Vanezos AKEL Genel Sekreteri Ezekias Papayuannu tarafından sorgulandı. Vanezos şöyle der: “Konuşmamızı bitirip giderken, Derviş’in çalışmaları hakkında Genel Sekreter’in hiçbir şey bilmemesi karşısında şaşkınlık içerisinde olduğumu itiraf ettim”…

Onları AKEL yalnızlaştırdı ve hedef tahtasına astı. TMT de öldürdü!

(12 Nisan 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author