Aziz Şah – Askerin ortada bıraktığı bombadan çocuk öldü. S-200 füzesi “muamma” olarak duruyor. Cephanelik patlaması unutuldu gitti! Son bir seneye damgasını vuran üç askeri sorumsuzluk…
Tam bir sene önce 13 yaşındaki Makhir İsmailov askerin ardında bıraktığı tatbikat mermisinin patlaması sonucunda öldü…
Bir senedir ara ara muhtarlar ve kaymakamlıklar aracılığı ile “mühimmat görürseniz dokunmayın, polise ve askere haber verin” duyurusu yapılıyor…
Mantar toplamaya giden vatandaş nereden bilsin mühimmatı? Paslı teneke midir, patlayıcı mıdır?
Toprağa çakılıp kalan, görünmez havanlar ne olacak?
Asker attığı merminin hesabını tutmuyor belli ki!
Atılan havanların kaçı patladı, kaçı toprağa gömülü kaldı!
Yemen’de SİHA’lar “yanlışlık sonucu” ilkokul çocuklarını taşıyan otobüsü vurdu…
Suriye’de SİHA’lar “yanlışlık sonucu” okul ve hastaneleri defalarca vurdu…
Afganistan’da Alman İHA’larının topladığı istihbarat ile Amerikan savaş uçakları Sınır Tanımayan Doktorlar’ın hastanesini vurdu…
Daha tatbikat artığı mermilerin çetelesini tutamayan, cephanelik patlamasından dolayı kimseye hesap soramayan, düşen S-200 füzesi hakkında en yüksek mertebeden sadece dedikodu yapabilen KKTC otoriteleri… Çok trajikomik bir cümle yazmışım yahu!
Durun baştan yazayım: Birinci, ikinci ve üçüncü derece askeri bölgelerden oluşan kuzey Kıbrıs’ta kimse ne cephanelik patlamasının ne düşen S-200 füzesinin, ne de askerin ardında bıraktığı mühimmat yüzünden ölen çocuğun hesabını sorabilir!
Kimsenin yanlışlık sonucu patlayan cephaneliğin, füzenin, tatbikat artığı mühimmatın hesabını soramadığı bu yerde İHA ve SİHA’lardan dolayı gerçekleşebilecek “kazalar”ın hesabını kim soracak?
Zamanında yapımına NATO tarafından karar verilen Geçitkale Havaalanı’nın kullanımını acil ihtiyaç doğrultusunda TSK’ya verdiğini söyleyen KKTC Bakanlar Kurulu mu soracak “kazalar”ın hesabını?
Bu da çok trajikomik bir soru oldu!
Durun baştan sorayım: Şimdi, vakti zamanında NATO Sovyetler Birliği’ne karşı inşa ettirdiği Geçitkale Üssü’nü kullanmak için Tatar ve Özersay’dan izin mi aldı?
Bu daha da trajikomik bir soru oldu!
Yalnızca hava değil dinleme ve istihbarat üssü olarak NATO tarafından yaptırılan Geçitkale Military Base’den havalanacak İHA ve SİHA’ların “yanlışlıkla yapabilecekleri”nin sorumlusu yalnızca Türkiye mi olacak, yoksa CENTCOM (ABD Ortadoğu Merkez Kuvvetler Komutanlığı) da sorumlu olacak mı?
Bilelim!
Çünkü CENTCOM’dan izin almadan buralarda değil İHA ve SİHA, keklik bile uçamaz!
Bir de şu “Güvenlik ve Garantiler” meselesi var…
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasal birliğini ve toprak bütünlüğünü koruma altına alan Garanti Anlaşması’nın Kıbrıslı Türklerin “can güvenliği”ni koruduğunu iddia eden UBP-CTP-TDP-HP-YDP-DP konsorsiyumu, İHA ve SİHA’ların Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı yürüttüğü operasyonu da uluslararası hukuka göre açıklasın. Çok zorlamayın, açıklanmaz.
İHA ve SİHA’ların hukuki açıklaması Garanti ve Güvenlik Anlaşması ile açıklanamaz. NATO müttefiklik hukuku ile açıklanır. “Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” kuralı. Yoksa NATO’nun yaptırdığı Geçitkale Üssü’nü kullanabilir miydi Türkiye?
13 yaşındaki Makhir tam bir sene önce soğuk bir Aralık gününde askerin tatbikattan sonra ortalığa saçtığı mühimmattan dolayı öldü. Ne oldu soruşturma dosyası? Onu da mı CENTCOM’a soralım?
(17 Aralık 2019 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)
