Savaş mı istiyorsunuz?

Aziz Şah – Grozni’nin savaş fotoğraflarına baktınız mı hiç? Peki Belgrad’ın?

Tarihi Halep’in ve savaştan sonraki Halep’in fotoğraflarına?

Felluce’ye baktınız mı hiç, Felluce’ye!

Düştü düşecek denilen Kobane’nin fotoğraflarına?

Menbiç’in, Rakka’nın, Tel Abyad’ın, Cerablus’un fotoğraflarına?

Peki her bombardımandan sonra Gazze’ye baktınız mı?

Siz dünyayı 1958’deki dünya mı sanırsınız?

1974’te savaşın ilk saatlerinde bozulup kalan İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma Sovyet tankları mı var envanterde sanırsınız?

Eski Sovyet tankları Lurucina tepelerinde esirdir. Alman militarizminin Leopard’ları kükremektedir artık…

1963’de sıkılan ilk kurşun gibi mi olacak Üçüncü Harekât’ta sıkılacak ilk kurşun?

Ne sanırsınız?

İki el attıktan sonra üçüncü elde tutukluk yapan tabancalarla çatışmak mı sanırsınız 21’inci yüzyılda savaşmayı?

Av tüfeği ile mevzide nöbet mi tutacaksınız haki mücahit üniformanızla kum torbalarının arkasında?

Makinist garajında üretilen silahlarla yapılan savaşların çağı geçti…

Şu yukarda adını saydığım birkaç şehre açın bakın…

Bakın ne hale geldiler!

Yağmur yağdığında elektriklerin kesildiği, hastanenin sular altında kaldığı KKTC’ye Suriye’ye düşen bir bomba düşse görürüm sizi!

Teknecik’e bomba düştüğünde ne olacak, hesapladınız mı?

Savaş mı istiyorsunuz?

Çıkın bir Yeşil Hat boyunca yürüyün…

Evlerin duvarlarındaki kurşun deliklerine bakın!

Siz uzaydan mı geldiniz?

Yoksa dünyadan haberiniz mi yok?

Bakın o kurşun deliklerine!

Bakın!

O kurşun deliklerinden yoktur Grozni’de…

O kurşun deliklerinden yoktur Belgrad’da…

O kurşun deliklerinden yoktur Halep’te…

O kurşun deliklerinden yoktur Felluce’de…

O kurşun deliklerinden yoktur Gazze’de…

Çünkü 21’inci yüzyılda önce evi yıkarlar bombardıman uçaklarıyla. Sonra bakarlar altına, içinde insan yaşıyor muydu evin diye…

90’ların sonu 2000’lerin başında AWACS’lar vardı. AWACS’lar uçardı, istihbarat toplardı, nerelerin vurulacağını belirlerdi. Sonra F’ler kalkar hedefleri yerle bir ederdi…

Şimdilerde o işi İHA’larla yapıyorlar! İnsansız Hava Aracı kalkar bombalanacak hedefleri belirler. Yugoslavya, Afganistan, Körfez savaşlarında AWACS’ların kalktığı gibi kalkar İHA’lar…

Bilir misiniz Belgrad Ulusal Tiyatrosu’nu da bombalamıştı NATO!

Sahnede Piscator’un, Brecht’in ve devrimin ruhu gezinir diye mi vurdular acaba Belgrad Tiyatrosu’nu?

Son birkaç yıla bakıyorum, İHA’lar yüzünden gerçekleşen sivil katliamlarına…

Yemen’de bir okul otobüsü ve sivillerle dolu bir düğün salonu…

Afganistan’da Sınır Tanımayan Doktorlar Hastanesi…

Suriye’de bolca okul ve hastane…

Uzaydan mı geldiniz?

Dünyadan mı haberiniz yok?

İHA’lar belirliyor hedefleri, F’ler kalkıyor gümbür gümbür!

Yeşil Hat’tı yürüyün bir boydan boya…

Bakın şu kurşun deliklerine…

O kurşun deliklerinden yoktur bugünkü savaşlarda. 20’nci yüzyılda sıkılan kurşun kadar 21’inci yüzyılda bomba atılır…

Geride ne ganimet kalır, ne insan. Yoksa siz savaşta ganimet vazo mu çalmayı planlıyorsunuz?

Vazonun hangi parçasını ganimetleyeceksiniz?

Açın bakın Halep’teki evlere…

Duvarlarında kurşun deliği yok, çünkü duvarları yok!

(26 Aralık 2019 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author