Nalbantoğlu kamu hastanesi savaş ganimeti değildir

Aziz Şah – Aylar önce telefonum çaldı…

-Gardaş doktor lazım, hastayım…

Cevap olarak saf saf şöyle dedim:

-Gardaş hastaneden randevu al…

Karşıdaki ses bir an konuşmadı…

-Sigortam yok gardaş!

Konuştuğum kişi GAÜ’de çalışan bir akademisyen!

“Sigortam yok” deyince öfkelendim, sinirlendim, hüzünlendim, kırıldım, döküldüm, toparlandım. “Maaş durumu nedir gardaş?” dedim…

-Ödemezler, dedi…

Bok oldum kaldım!

Karşımdaki kişiye doktor lazım… O anda, hemen. Sigortası yok. Parası yok… Dur bir düşüneyim dedim… Sinirlendim bir kere, sınıf kinim kabardı, öfkem patladı… Bu memleketi sevdiği için göç etmemekte direten bir genç hasta oldu ama sigortası yok, maaşı ödenmiyor… Volta atıyorum koridorda… 10 metrelik koridorda bir aşağı bir yukarı. 500 metre falan yürüdüm o öfkeyle…

Sonra durdum, hasta arkadaşımı aradım…

-Gardaş, aklıma geldi, devlet hastanesinde acile git, orda sigorta sormazlar…

GAÜ’de çalışıyor, akademisyen, ne sigortası yatıyor ne maaşı ödeniyor…

Devlet sigorta ödemeyen patrona af çıkarıyor. Devlet sigorta ödeyen patrona teşvik veriyor. Devlet maaşı ödenmeyen sigortası yatmayan vatandaşa özel hastaneye git diyor…

Hastalıktan değil, içinde yaşadığımız vahşi düzen yüzünden çaresizlikten kıvranıyor arkadaşım!

Bu olay aylar önce yaşandı…

Cuma günü çoğunun beğenmediği ama gözbebeğimiz olan Burhan Nalbantoğlu kamu hastanesi göz göre göre yandı…

Ne zaman işim düşse halloldu hastanede. Sağlık emekçilerinin yükünün farkında olduğum için hiç bencillik yapmadım, yapanları da uyardım…

Senelerdir “yeni hastane yapacağız” maskesi altında kamu hastanesinin özelleştirilmesi için örtülü bir mücadele veriyor AKP ve işbirlikçileri: Fırsat kolluyor…

Sağlık kamusal bir haktır, AKP ve işbirlikçileri içinse hasta “müşteridir”…

Üç senedir “şehir hastanesi” adı altında kamunun parasıyla özel hastane yapımı için hükümetler çalışıyor. Çünkü Dr. Burhan Nalbantoğlu hastanesinin arazisi çok kıymetli. Hem sağlığın özelleştirilmesinin hem de hastane başka yere taşınınca Nalbantoğlu’nun arazisinin rantı var!

Türkiye’de sağlığın özelleştirilme süreçlerini ve sonuçlarını yakından takip ettiğim için çok yazı yazdım Nalbantoğlu kamu hastanesini savunan!

Hastaları tamamen müşteriye ve sağlık emekçilerini de köleye dönüştüren “şehir hastanesi” sistemi tam bir neo-liberal ucubedir…

Geçen hafta TC Sağlık Bakanı Kıbrıs’a geldiğinde “500 yataklı Şehir Hastanesi yapacağız” dedi. Cuma günü hastanemiz yandı. Yangından sonra Tatar “yangını fırsata çevirelim” dedi. Fırsat ne? Kamu hastanesinin özelleştirilmesi mi?

Yangından hemen sonra Tatar sabah saat 10.36’da çalışanlarının maaşlarını ödemeyen ve sigortalarını yatırmayan GAÜ’nün hastane reklamının altına Twitter’da “Hayırlı olacak inşallah” yazdı…

Cuma günü Lefkoşa’da hastanemiz yandı, saatler sonra Girne’de Maliye Bakanlığı törenle GAÜ’nün devlete borcuna karşılık inşaa aşamasındaki hastaneyi devraldı. Kamunun parasıyla GAÜ’nün hastanesi yapılacak, “GAÜ Tıp Fakültesi” de hastaneyi kullanacak…

Nalbantoğlu için hiçbir zaman bütçe bulamayanlar, GAÜ için buldu…

Savaş zamanı kurulmuş hastaneyi, savaş ganimeti diye yağmalamaya niyetlenmeyin!

(2 Mart 2020 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author