Aziz Şah – BBC’ye Afgan bir mülteci konuştu…
Said Muhammed kısa dünya tarihini anlattı:
-Bizim Afganistan’da 40-50 senedir savaş var…
-Önce İngiliz Afganistan’a geldi bizi mahvetti. Sonra Rusya geldi 15-20 sene savaş etti, bizi mahvetti…
-Sonra 20 sene Amerika geldi. Amerika bize her gün savaş etti. Bizi öldürüyor…
-Şimdi Taliban var. Amerika var. IŞİD var. NATO var…
-Kime bakarsan hepsi bizi öldürüyor. Kimseye yer yok. Ev yok. Hepsi çadırda kalıyor…
-Biz mecbur Afganistan’dan kaçtık İran’a. İran bize yol vermiş, Türkiye’ye geldik… Türkiye şimdi yol vermiş, Yunanistan’a gitmek istedik… Yol vermiyor. Biz sadece Yunanistan’dan yol istiyoruz… Başka bir şey istemiyoruz. Onları rahatsız etmek istemiyoruz…
-Sadece yol verilsin. Çünkü bizim hayatımız mahvedilmiş…
-28 yaşındayım, hiçbir gün hayatı bilmedim. Biz hayat istiyoruz, bu dünyayı yaşamak istiyoruz. Bilmiyorum nerede yaşayım?
Afganistanlı Said’i dinlerken Afganistan’ı bataklığa çeviren ve Bin Ladin’i yaratan Brzezinski geldi aklıma…
Sovyetlere karşı Bin Ladin ile başlattığı cihattan pişman olup olmadığını sorar ona gazeteci 11 Eylül’den sonra…
Brzezinski şöyle der:
-“Neden pişman olayım? Bu gizli operasyon harika bir fikirdi. Rusların Afganistan tuzağına düşmesi sonucunu doğurdu. Siz benim bundan pişmanlık duymamı mı bekliyorsunuz? Sovyetlerin sınırı geçtikleri gün Başkan Carter’a şunu yazdım: Şimdi SSCB’ye onların Vietnam Savaşı’nı verme fırsatını elimize geçirdik…”
Brzezinski pişman değil ama 28 yaşındaki Said “Bu dünyayı yaşamak istiyoruz” diyor…
Afganistan Sovyetler’in Vietnam’ı oldu; sonra baştan ABD’nin Vietnam’ı oldu, 2001’den beridir Afganistan’ı bombalıyor NATO, 20 senedir çıkmaya çalışıyor Afganistan’dan ABD ama çıkamıyor…
Amerika’nın Afganistan cihadının karargahı Pakistan’dı…
Türkiye’nin yöneticilerinin önünde Pakistan gibi bir örnek vardı. Komşusuna karşı karargah olmaması gerektiğini biliyordu Türkiye, bile bile girdi bu işe…
Savaşın başında “Suriye’de ne işimiz var?” demeyen Türkiye halkı, “Suriyeli mültecilerin Türkiye’de ne işi var?” diyor.
Türkiye kendisi Pakistanlaştı, Suriye’yi Afganistanlaştırdı…
Ziya-ül Hak Pakistan’ın Afganistan üzerinde kuracağı hakimiyet ile Asya’da bölgesel güç olma peşindeydi…
Erdoğan Emevi Cami’de namaz kılıp Ortadoğu ve Afrika’da güç olma peşindeydi…
Pakistan Afgan mültecilerle doldu, Türkiye Suriyeli mültecilerle doldu…
Pakistan Peştun aşiretleri üzerinden Afganistan’da nüfuz savaşına girdi. Türkiye önce Türkmenler, sonra bütün cihatçılar üzerinden nüfuz savaşına girdi…
Sözde Suriye muhalefeti, özde cihatçılar Türkiye’de otellerde örgütlendi, NATO’nun eğit-donat projesinde silahlandı…
Yarın silahlandırılan o cihatçılar Türkiye’ye dönecek!
Sen, mülteci düşmanlığı yapan!
Sana diyorum!
Sen, Kıbrıslı mülteci düşmanı sana ne oluyor?
Türkiye’nin gönderdiği tır tır silahla kaç ev yıkıldıysa, o kadar mülteci geldi Türkiye’ye…
Türkiye’nin silahlandırdığı ne kadar cihatçı varsa, geri dönecek silahı veren ele…
Siz silahı veren ele değil, evi yıkılan mülteciye mi lanet okursunuz?
Afgan Said benim kardeşimdir, siz değilsiniz!
(7 Mart 2020 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)
