Türk-Yunan sınırında barbarları beklerken

Aziz Şah – Siyasal İslamcıların Ege seferi başladı…

Senelerdir özellikle Batıcı-laik-Kemalist kesimler AKP’nin siyasal İslamcılığına muhalefet ederken Yunanistan’ın Ege’deki bazı adaları işgal ettiğini söylüyor…

AKP ise senelerdir bu konuyu duymazdan geliyor(du)…

AKP’liler içerisinde bugüne kadar ilk kez Milli Savunma Bakanı eski Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar 23 Ocak’ta konuyu ciddi bir şekilde gündeme getirdi…

23 Ocak 2020 tarihli haberde şöyle deniyor:

“Ege’de uluslararası anlaşmalarla belirlenen gayri askeri statüde 23 adanın bulunduğunu belirten Akar, ‘Yunanistan, gayri askeri statüde ada olmasına rağmen bunlardan 16’sını anlaşmalara aykırı olarak silahlandırılmıştır. Yunanistan’dan uluslararası hukuka, imzaladığı anlaşmalara ve iyi komşuluk ilişkilerine göre davranmasını bekliyoruz’ dedi.

Ege’de sorunların çözülmesi için gerekenleri yaptıklarını, kimsenin kendilerine aksini söyleyemeyeceğini vurgulayan Hulusi Akar, “Hiçbir şekilde hakkımızı çiğnetmeyiz. Bu bir tehdit değil ama iyi komşuluktan yanayız dememiz de bir zafiyet değil. Şu anda ne dünyada ne de tarihte karasuları 6 mil, hava sahası 10 mil olan bir ülke var. Böyle bir garabetle karşı karşıyayız. Bunu bir doğruymuş gibi dünya kamuoyuna tanıtmaya çalışıyorlar. Bu konudaki hakkımızı hukukumuzu savunuyoruz” ifadelerini kullandı.” (İHA)

Senelerdir CHP’liler AKP’yi Ege adaları üzerinden sıkıştırırlar; AKP’ye muhalefet edecek başka konu bulamadıkları için sürekli olarak “Ege’de topraklarımız işgal ediliyor” deyip durdular Yunanistan’la savaş istercesine…

Hulusi Akar’ın bu demecinden sonra Yunanistan’la yeni bir gerilim dönemi açıldığını düşünerek bu sözleri kenara not ettim…

Türkiye-Yunanistan sınırındaki mülteci dramı iki devletin çarpışmasına kamuflaj olmuş durumda…

Dünyada kimse mültecilerle ilgilenmiyor. Avrupa ve Amerika’da aşırı sağcılar tarafından kampanyalar ve hatta mitingler yapılıyor “Yunanistan Türkiye’nin saldırısı altında” diye…

Olan Ege’de boğulan çocuklara oluyor!

Ne Türkler, ne Yunanlılar mültecilerden korkuyor; birbirlerinden korkuyorlar…

Türk özel harekatçısı, polisi, askeri taarruzda; Yunan askeri ve polisi tam siper yatmış ya da devriyede…

Karşılıklı vuruşma devam ediyor!

İnsanın aklına ister istemez Kavafis’in “Barbarları Beklerken” şiiri geliyor…

“…hava karardı, barbarlar gelmedi.

ve sınır boyundan dönen habercilere göre,

barbarlar diye kimseler yokmuş artık.

Peki, biz ne yapacağız şimdi barbarlar olmadan?

Bir çeşit çözümdü onlar sorunlarımıza.”

Türk-Yunan sınırında Türklerin ve Yunanlıların hali barbarları bekleme halidir…

Ege’de, Meriç’te, tam siper yatarak mevzilerde barbarları bekliyorlar…

Ege denizinde Yunan hücum botuna Türk sahil güvenliği çarptı…

Krizin sürdüğü Evros’un üzerinde iki Türk F-16’sı Yunan hava sahasını ihlal etti…

Meriç’te Türk özel harekatçıları zodyak botlarla gövde gösterisi yaptı…

Kendimi bildim bileli Ege’de Türk ve Yunan savaş uçakları ne kadar it dalaşı yapmış sayarım. Çünkü Ege’deki it dalaşı Kıbrıs’ta havlamaya dönüşür…

İlk kez Türkiye ve Yunanistan arasında hava, deniz, nehir ve kara boyunca gerginliğe tanık oluyorum.

Bir Tasos İsak ve Solomos Solomu vakasına dönmesin bu barbarları bekleme hali; Kavafis haklı çıksın, hava kararsın, barbarlar gelmesin…

(12 Mart 2020 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author