Mahkemesi kurulmadıkça bu savaş hiç bitmeyecek

Aziz Şah – 20 Temmuz 1974’ün ilk şehidi Ecvet Yusuf komutanın kemikleri başka bir mezardan çıktı…

Kimliği belirsiz dört savaş kurbanı ile birlikte çıktı Ecvet Yusuf’un kemikleri…

Ecvet öğretmen, Ecvet komutan, insan Ecvet başka mezardan çıkınca üzerinde Ecvet Yusuf yazan mezar açıldı…

Ecvet Yusuf’un kemikleri başka mezarda ise Ecvet Yusuf’un mezarında kim var diye sordu ailesi…

Mezarı açtırana kadar bir ay bürokrasi ile mücadele ettiler.

Milliyetçi bakanlara yazdılar, cevap alamadılar…

Tek cevap veren Kudret Özersay oldu.

-Bu topraklarda işlediğimiz onca günah için bizi kim bağışlayacak emin değilim, dedi…

Mustafa Akıncı dışında kimse şehitlerin gömülme şeklinden dolayı özür dilemedi…

Ecvet komutanın açılan mezarında kimseciklerin kemikleri yoktu…

Bir kolon ve bir solina…

45 sene boyunca Ecvet Yusuf’un ailesinin ziyaret ettiği, yaseminler götürdüğü, suvardığı, ağladığı mezardan bir solina çıktı…

Paslı bir su borusu!

Demir parçası…

Nasıl bir çilesi varmış ki bu ailenin, mezarın açıldığı gün gündeme “ilhak” geldi oturdu. Türkiye’den Kıbrıs’a hakaretler yağdı…

45 senedir süren “kurtarılma” bu hakaretlerle hatırlatıldı…

Solina gibi önemli bir konu hakaretlerin gölgesinde kaldı…

Evet, bu solina çok önemlidir!

20 Temmuz’un ilk şehidinin mezarından bir demir parçası çıktı…

İkinci Dünya Savaşı’ndaki Nazi suçlarından Vietnam’a, Güney Afrika’daki ırkçı rejimden Yugoslavya’ya ve Irak’a kadar birçok savaşın sembolik de olsa mahkemesi kuruldu. Kıbrıs’ta ise hâlâ kemik arıyoruz…

Sembolik bir yüzleşme dahi yaşanmadı!

Saydığım hiçbir vakada gerçekten yüzleşme olmadı ama en azından sembolik de olsa bir mahkeme kuruldu…

Bizde savaş suçlularına hiç hesap sorulmadı, sadece ödüllendirildiler iki tarafta da…

Bu yüzden değil birbirimizi nasıl öldürdüğümüz, değil kendimizi nasıl öldürdüğümüz, kendimizi nasıl gömdüğümüz bile belli değil!  

Ayvasıl, Dohni, Muratağa, Sandallar, Atlılar…

Mağusa, Balıkhitre, Gönyeli…

Sorulmasın mı hesapları?

Onu da mı doğmamışlara bırakacaksınız?

45 senedir yedikleriniz doğmamışlara borç yazıldı, umurunuzda olmadı…

Onlar ve biz diye sürdürülen kavganın kurbanları da henüz ne onlardan ne bizden olanların sırtına mı kalsın?

Geçenlerde bir cenazeden sonra mezarlıkta bir genç ihtiyar koluma yapıştı, “Kavazoğlu-Mişaulis’in cinayeti ile ilgili yeni bilgilere ulaştım” dedi…

Dehşete düşmemiz gerekiyor bu cümlelerden…

Kavazoğlu-Mişaulis cinayetini çözmek için bir ömür kafa patlatmış kaç kişi var bu memlekette bilir misiniz?

-Çooook!

Temmuz 1974’ün ilk şehidi Şubat 2020’de defnediliyor…

İçinden “solina” çıkan mezara gömülecek Ecvet komutan…

Savaşın ilk kurbanını ancak da 46 sene sonra gömebiliyoruz…

Ecvet komutana ve ailesine yapılan bu zulüm bir savaş suçudur…

Yargılanması gerek!

Bu savaş hiç bitmeyecek mahkemesi kurulmadıkça…

(11 Şubat 2020 Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author