Blöf değilse, BM’nin önüne koyar

Şener Levent – Dediğin gibi bu türkü sarhoş bir adamın türküsü olabilir sevgili Christina…

Gece yatağımda, dar sokaklardan gelip geçen sarhoşlardan çok türkü dinledim…

Kapıların açıldığı ilk günlerde sarhoş bir Rum gencinden de dinledim balkonda…

Sallanarak geçip gidiyordu…

Çakır keyifti…

“Amman guzzum, amman…” diyordu…

29 yıl sonra işgal bölgesinde, gece karanlıkta serbestçe dolaşıp yüksek sesle şarkı çağırmanın tadını çıkarıyordu…

Bizim sarhoşların türküleri hayata, kadere ve dünyaya küskün türkülerdi…

Nikos’un sarhoş türküsü de öyle mi acaba?

Seyşel bavulu gibi ağzından mı kaçtı?

Sen farkında değilsin galiba ama…

Sarhoşun dili başka…

Ne varsa sarhoşun dilinde var…

Yalansız dürüst bir dil!

Gel gidip soralım ona istersen…

Sen sormazsan ben sorayım…

Şaka mı bu?

1960 anayasası…

Kıbrıslıtürklerin dönüşü…

Şaka mı?

Şaka olduğunu sanmam…

Ama şaka olsa bile…

Blöf olsa bile…

Yapışırdım yakasına…

Madem görüşmeye hazırsın, o halde buyur görüşelim derdim…

Burada bir yanlış var mı Christina?

Bunca zaman federasyonu görüşüp durduk…

Şimdi bir de eski ortaklığımızı görüşsek fena mı?

Kıyamet kopmaz ya…

Yanarım yanarım da neye yanarım bilir misiniz?

Nikos’un bu kadar ciddi bir öneriyi Tatar’a verdiği cevabın içine sıkıştırmasına…

Olmaz Nikos olmaz…

Bunu Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin önüne koymazsan olmaz…

Tatar kabul eder veya etmez…

Boşver…

Sen yine de koy masaya…

Bak o iki devletin kabul edilmediğini bile bile hiç çekinmeden koymuş masaya…

Sen de çekinme…

Sen de koy…

Bunun bir şaka, bir blöf olmadığına inandır sana inanmayanları…

***

Hayata geçirilse de geçirilmese de, bu önerinin yapılmış olması önemli bir aşamadır bence…

Bundan sonra “Kıbrıs Cumhuriyeti Rumların işgali altındadır” diyemez kimse…

Bu ortaklığa dönmeyi reddedenler Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki ortaklık haklarından da söz edemezler…

Bu öneri, kuzeydeki ezici çoğunluğun iki devletten yana olduğunu, hatta KKTC’ci olduğunu ortaya çıkardı…

Bunun kabulü halinde sahte devletin yıkılacağını, ellerindeki ganimeti kaybedeceklerini ve garantör asker dışındaki askerin buradan gideceğini biliyorlar…

Sevgili bir dost bakın ne yazıyor…

Kuzeyde bununla ilgili bir referandum yapılsa, ancak yüzde iki kadar bir evet çıkar…

Güneyde kaç çıkar bilemem, ama kuzeydeki durum bu…

Yalnız ırkçılarımız ve şovenistlerimiz değil, federalistlerimiz de bunu reddediyor…

***

Tüm bunlardan ben ne anlıyorum sevgili Christina biliyor musun?

Söyleyim…

Kıbrıslılar hala akıllanmadılar…

Hala paylaşmayı bilmiyorlar…

Bu akılsızlıkla kendilerini yeniden nasıl bir tehlikenin içine attıklarının bile farkında değiller…

Bu kadar büyük bir trajedi yaşamış olan bir halkın hala çözüm ve barış bulamamasına şaşıyorum…

Anladım, Kıbrıs Cumhuriyeti ortaklığına dönmek istemiyorsunuz?

Ne istiyorsunuz o halde?

Siz ne öneriyorsunuz?

İki toplumlu, iki bölgeli federasyon mu?

Altını doldurun bunun o halde…

Siyasi eşitlik…

Garantiler…

Yerleşikler…

Toprak oranı…

Harita…

Dört özgürlük…

Bunlarla ilgili görüşlerinizi açıklamazsanız olmaz!

***

74’ten sonra federasyonu kabul etmek Makarios için çok zordu, ama yapacak bir şey yoktu…

Şimdi 1960 ortaklığına dönmek de Rumlar için ehveni şer…

Yine yapacak bir şey yok!

Türkiye Kıbrıs’ta hamleler yapıyor…

Maraş’ı açıyor…

Kuzey Kıbrıs’ı tamamen vilayetleştiriyor…

İki devlet istiyor…

İlhakın ilk aşaması tamamlanıyor…

Dünya ise seyrediyor ve kınama bildirilerinden ileri gitmiyor…

Kıbrıs Cumhuriyeti ortaklığına dönüş fikrine karşı çıkanlar anlaşılan bundan sonra olabilecek olanları görmüyor…

Pişman olacaklar…

Ama çok geç olacak…

(29 Ağustos 2021 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author