Aziz Şah – İşgal rejiminin perdesi olan KKTC meclisi seçimine giren partiler ne konuşup ne konuşamayacağını çok iyi biliyor. Değil rejimle mücadele etmek, işgal rejiminin sözcülüğünü yapıyorlar!
Öncelikle Ankara’ya ‘‘Ne paranı ne memurunu, ne askerini ne paketini’’ diyen bir parti yok…
Mehmet Ali Talat ile ilk karşılaşmasında sorduğu ilk hesaptı Tayyip Erdoğan’ın:
-‘Ne paranızı ne pulunuzu’ diye bir pankart açmışsınız…
Talat’ın cevabı ise:
-‘Ne paranı ne memurunu ne askerini ne paketini’ diyenler provokatörlerdi…
Ankara’nın 8 parti 400 vekile oynattığı 23 Ocak 2022 kukla seçiminde de ‘NE PARANI NE PULUNU’ diyen yok!
İşgal neden TL sonuç, TL neden enflasyon ve devalüasyon sonuç! Para pul oldu…
Tam da Erdoğan’ın dediği gibi ‘ne paranızı ne pulunuzu’ diyecek zaman…
-Ne paranızı ne pulunuzu, pılınızı pırtınızı toplayıp defolun ülkemizden, denecek zamandayız.
Ancak yalnız para değil, ‘sol’ da pul oldu!
Tükürüp tükürüp zarfa yapıştırıp adrese postalıyor pulları Ankara…
İşgalci test ediyor partileri ve 400 adayı, ‘yasak alana’ ne kadar giriyorlar diye…
Ankara için en önemli konu yerleşikler. İşgal altında ‘vatandaşlık hakkı’ diye bir şey yoktur. İşgal rejiminde ‘vatandaşlık’ Kıbrıslıların iradesinin gasp edilmesi için kullanılan bir araçtır sadece. Uluslararası hukuka aykırılığını ve savaş suçunu geçtim. İnsan döner aynaya bakar, kendi toplumunu yok eden bir uygulamaya maşa olmaz…
İşgalcinin muhaceret yasasını yapan CTP’nin başkanı Tufan Erhürman ‘‘10 yıl kalan herkesi KKTC vatandaşı yapalım’’ dediğinde, Erkut Şahali “5 yıl ikamet edenlerin yasal müracaat hakkı var” diye itiraz ediyor. Önce 10 yılı 5 yıla çektiler!
Sonra, TDP’li Zeki Çeler artırıyor: KKTC vatandaşı olan tüm yerleşikler Federal Kıbrıs ve Avrupa Birliği vatandaşı da olacak diyor…
KKTC’nin ‘Bağımsızlık Yolu’ Partisi ise, güneye geçemeyen Türkiyeli yerleşiklerin ‘mağduriyet’inden bahsediyor. Bundan YDP, CTP ve Halkın Partisi de şikayetçi!
Bağımsızlık Yolu da ‘‘hakkı olan herkes vatandaş’’ olmalı diyor. İşgal rejiminde vatandaşlık hakkı! Bununla da kalmıyor: KKTC vatandaşı herkesi ‘Kıbrıslı Türk’ sayıyor.
‘KKTC kafakağıdı’ dağıtmaktan da öteye giderek, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ortağı olan Kıbrıs Türk toplumunun sosyal-kültürel-siyasi ‘Kıbrıslıtürk’ kimliğini bahşediyor Bağımsızlık Yolu denen parti 1974’ten sonra taşınan nüfusa!
Rumların evlerine ve topraklarına taşınan, hatıralarını ve çocukluklarını yağmalayan yerleşimci sömürgeciliğine ‘Kıbrıslı’ kimliği bahşediyorlar!
UBP yapmadı CTP-TDP-Bağımsızlık Yolu’nun yaptığı bu kimlik politikasını! UBP oy için seçmen yazdı, KTFD ve KKTC kafakağıdı dağıttı, sözde sol ise Türkiye’nin Kıbrıslı Türklerin kimliğini kansız bir şekilde yok etmek için yürüttüğü yerleşimci sömürgeciliğinin bayraktarı kesildi!
-Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan herkes Kıbrıs Türk halkıdır, diyorlar.
Sömürgeci yerleşim politikası sonucu gelen Erhan Arıklı ve onun gibiler ise ‘Türkiye kökenli Kıbrıslı Türk’tür, onlara göre.
Kıbrıslıların dilinde sigara söndürmeye yeminli Erhan Arıklı’nın konuşmasına fırsat bırakmadı CTP-TDP-Bağımsızlık Yolu.
Sadece ‘KKTC kafakağıdı’ vadetmiyor KKTC’ci sol. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ortağı olan ‘Kıbrıslı Türk’ kimliğini bahşediyor!
Tüm yerleşiklerin vatandaşlığını savunduktan sonra, ‘Federal Kıbrıs’ istemek Kıbrıs’ta varolan statükoyu savunmaktır. Çünkü federasyonu yerleşiklerle değil, yerleşiklerin evlerini ve topraklarını gasp ettiği Rum Kıbrıslılarla yapacağız!
Yerleşikler Rumların evinde otururken, Rum mülteciler nereye dönecek?
Siz hangi hakla, Rumun hem evini hem de kimliğini işgalcilere bahşediyorsunuz!
KKTC vatandaşlığını Federal Kıbrıs vatandaşlığına indirgemiş durumda KKTC’ci sol. Rumlara ‘biz statükodan memnunuz’, demektir bu!
(12 Ocak 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)