Bir kıç iki iskemleye oturamaz

Aziz Şah – İki hafta önce CTP, TDP ve Bağımsızlık Yolu Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ültimatom verdi:

-Anayasa’yı uygula!

Hangi Anayasa’yı?

-1960 Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasını!

İki hafta önce ‘‘1960 Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasını uygula!’’ diyen CTP, dün işgalin perdesi KKTC Meclisi önünde ‘‘Anayasayı deldirtmeyiz’’ diye buyurdu.

Hangi Anayasa’yı?

1974 yılında Türkiye’nin anayasal birliğini ve toprak bütünlüğünü garanti ederek gerçekleştirdiği harekâtta, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin topraklarını işgal edip, işgal ettiği topraklar üzerinde kurduğu kukla rejim KKTC’nin Anayasası!

Hem toprakları işgal edilen rejimin anayasasını, hem de işgalcinin anayasasını savunuyorlar!

Kıbrıslı Türkleri yok eden bu zihniyettir: Aynı anda iki iskemleye birden oturabileceğini zanneden ve herşeyin yarısını isteyen etnik bencillik. Herşeyini kaybetmiş ama sürekli el yükselten bir kumarbaz…

İsmet İnönü 9 Mart 1964’te Dr. Fazıl Küçük’e adeta yalvararak Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönün diye bir mektup yazdı. Eğer dönmezseniz diyordu İsmet Paşa, dünya karşısında haksız duruma düşeceksiniz:

“…Türkler Kıbrıs devlet teşkilatındaki görevlerini ve yerlerini almamağa devam ederlerse Kıbrıs Rumlarının devlet işlerini tek başlarına ve Türk hak ve menfaatleri zararına yürütmeleri karşısında, tarafımızdan yapılacak itiraz ve şikayetleri cihan efkarı haklı bulmayacaktır”…

4 Mart 1964’te Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Kıbrıs’ın tek temsilcisi olarak tanıdığını beyan etti BM’de. 1974’te bu Cumhuriyeti yıkmak için NATO önce darbe yaptı, sonra işgal etti. Rumlar sıkı sıkıya sarıldılar bu devlete, yıktırmadılar!

‘‘İhtiyaç Hukuku’’ bu olağanüstü hâl için icat edildi. Rumlar bu olağanüstü duruma rağmen Türk mallarını tapulayıp dağıtmadı; vatandaşlarına kuzeydeki topraklarına döneceklerini söyledi. Kuzeydeki işgal rejimi ise Rumlar bir daha evlerine dönemesinler diye işlenebilecek bütün savaş suçlarını işledi:

200,000 Rumu silah zoruyla evlerinden atarak, planlı ve programlı bir şekilde TC Yardım Heyeti, TC Toprak ve İskân İşleri Genel Müdürlüğü ve TC Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü-Toprak Komisyonu tarafından onların evlerine Türkiye’den yerleşimci nüfus taşındı. Sonra da CTP’ye yaptırılan İTEM Yasası ile Rumların mallarının yağmalanması için -bir daha geri evlerine dönemesinler diye- işgal müktesebatı icat edildi!

İbrahim Aziz 30 Nisan 2018’de Afrika’da şöyle yazıyor:

‘‘CTP kuzeydeki ‘ayrılıkçı düzen’ içinde, AKEL de güneydeki ‘ihtiyaç hukuku’ düzeninde, birbirine zıt, iki ayrı ve farklı bütünlük içinde faaliyetlerini sürdürüyorlar. AKEL, ‘ayrılıkçı düzeni’ tanımıyor, ‘sahte devlet’ diye yok olması için çalışıyor. CTP, Ankara’nın fetih zihniyetine uyarak, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımıyor; ‘ayrılıkçı düzen’ yönetimine katılarak, Ankara’da belirlenen çerçeve dışına çıkmıyor’’…

CTP önce İTEM Yasasını yapıp Rum mallarını tapulayıp dağıttı, sonra AİHM’de açılan davalardan Türkiye’yi kurtarmak için Taşınmaz Mal Komisyonu’nu kurup ağır tazminat davalarını bertaraf ederek Kıbrıs’ta kalıcı bölünmenin temellerini attı.

Bu yüzden bugün nakarat gibi ‘iki bölgeli iki toplumlu federasyon’ diyerek ETNİK FEDERASYON talep ederler. Çünkü 1974’ten beridir sürdürülen yerleşimci sömürgeciliği ve mülkiyet rejimi ile Kıbrıs’ta TEMEL İNSAN HAKLARI TEMELİNDE BİR ÇÖZÜMÜN ZEMİNİNİ İMHA ETTİLER.

Bugün çıkıp hem işgal rejimi KKTC’nin anayasasını savunmaları hem de 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasının uygulanmasını talep etmeleri trajikomik bile değil.

Hem ekmek bütün hem köpek tok olmaz…

Bir kıç iki iskemleye oturamaz…

Zar atarak devlet sahibi olunmaz…

(30 Mart 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author