Tabuttaki bütün çiviler eşittir!

Aziz Şah – Her gün mezartaşı yazar gibi yazı yazmanın bir laneti vardır: Unutmamak!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Erdoğan Toprak, 2022 Mali Protokolü hakkında ‘‘Kıbrıs’ta Erdoğan Devleti kurmayı hedefleyen onur kırıcı bir kapitülasyon belgesi’’ dedi…

Erdoğan Toprak adını duyduğumda daha önce Kıbrıs hakkında söylediklerini hatırladım…

29 Eylül 2019’da bizim gazetede haber oldu, 25 Kasım 2019’da da ‘Kıbrıslı Türklerin hakları pasedembonun kabuğu’ diye bir yazı yazdım:

-‘‘Kıbrıs’tan çıkarılacak doğalgaz ile TC devletinin 453 Milyar Dolarlık toplam dış borcu sıfırlanır’’ demişti CHP’nin reisi Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Erdoğan Toprak…

Kıbrıs’ın doğalgazı ile Türkiye’nin dış borcunun ödenmesi arasında nasıl bir alaka vardır?

Normal şartlarda Kıbrıs doğalgazı Kıbrıslınındır değil mi? Emperyalist şirketlerden ve yolsuzluk yapan bürokratlardan kurtarırsanız Kıbrıs’ın refahına harcarsınız…

Doğalgaz ve petrol refah değil felaket getirir, orası ayrı konu…

Lambasuyu ideolojisi ile hiçbir toplum kalkınmamış!

CHP’li Erdoğan Toprak adaşı Tayyip Erdoğan gibi ‘fetih’ olarak görüyor bu gazı…  

Kıbrıs Cumhuriyeti münhasır ekonomik bölgesinden çıkan doğalgazın geliri ile Türkiye’nin dış borcu ödenecekmiş…

2019 sonbaharında Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak, ‘‘Kıbrıs’a gönderilen gemilerle çıkarılacak hidrokarbonla, doğalgaz fiyatlarının çoook ucuzlayacağı’’nı anlatıyordu vatandaşa!

Sonra da CHP, Kıbrıs doğalgazıyla TC’nin dış borcunu ödeyeceğini beyan etti…

‘Kıbrıslı Türklerin hakları pasedembonun kabuğu’ diye yazarken haksız mıyım?

Olacağından falan da değil; CHP’nin doğalgaz fantezisi de AKP’ninki de göle maya çalmak…

Mesele şu ki, biz doğalgazla ilgilenmesek de doğalgaz bizimle ilgileniyor işte!

Beytambal kalsın çıkarmayın desek de, TC’nin dış borcunu Kıbrıs doğalgazı ile ödemeyi hesaplıyorlar…

Buradaki asıl mesele Kıbrıs’a baktıklarında ne gördükleridir: ‘Orda bir Kıbrıs var, o Kıbrıs bizimdir, üzerinde yaşayanların bir söz hakkı yoktur’…

Kimisi Tuğrul Türkeş gibi “Kıbrıs’ta bir tane Türk yaşamasa dahi Türkiye’nin Kıbrıs diye bir meselesi vardır ve bundan vazgeçmesi mümkün değildir” der, kimisi de ‘‘Kıbrıs’tan çıkarılacak doğalgaz ile TC devletinin 453 Milyar Dolarlık toplam dış borcu sıfırlanır’’ der Erdoğan Toprak gibi…

Türkeş’in ‘‘bir Türk yaşamasa dahi Kıbrıs’tan vazgeçmeyiz’’ demesi istirdatçılıktandır. Meşhur Kıbrıs’ı İstirdat (Geri Alma) Projesi, yarısını da değil, tamamını…

Toprak’ın ‘‘Kıbrıs’tan çıkan doğalgaz ile Türkiye’nin dış borcunu sıfırlarız’’ sözü ise ilhakçılıktandır. Başka bir ülkeye ve zenginliklerine el koyma politikası…

Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı çıkmış Ankara’nın dayattığı 2022 Mali Protokolü’nü eleştiriyor; ‘Siz da hiçbir şeyi beğenmezsiniz’ deyişinizi duyar gibiyim!

1975’ten beridir Türkiye’nin Kıbrıs’ta yürüttüğü politikalara ‘kılıf’ olan protokoller hakkında 2022’de ‘onur kırıcı kapitülasyon belgesi’ demiş. İlk protokolden bugüne ilmek ilmek işlendi sömürge ilişkisi…

TC sömürgeciliği Kıbrıs’ta iki ayak üzerinde durur: Yerleşimci nüfus sömürgeciliği ve Türk Lirası. İkisinin mimarı da Bülent Ecevit’tir.  

Yerleşimci nüfus taşınması, bu nüfusa Rum arazilerinin dağıtılması, bu nüfusun Kıbrıslı Türklere karşı oy deposu olarak kullanılması ve Kıbrıs’ın kuzeyinin TL bölgesi yapılarak enflasyon vergisi alınması…

Bu iki politika Ecevit ile başladı, Erdoğan döneminde sürdürüldü…

Başımızın belası 2000 AKSA protokolü Ecevit döneminde imzalandı mesela…

Kıyılarımızın egemenliğini devrettiğimiz 2001 Balıkçılık Protokolü de Ecevit döneminin eseridir…

AKP döneminde imzalanan protokollerin prototipidir bunlar.

Tabuttaki bütün çiviler eşittir!

Bazı çivilere fazla sevgi gösteriyorsun Kıbrıslı…

(7 Haziran 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author