TC Kıbrıs’ın kuzeyini ilhak edince bizim TC’ye giriş yasakları da kalkacak mı?

Aziz Şah – 1974’ten beridir Kıbrıs’taki TC işgali konusunda hiç kelam etmemiş Türkiyeli gazeteciler, Gezi İsyanı’ndan sonra gerileme dönemine giren Erdoğan istibdadının Kıbrıs’ın kuzeyini ilhak edeceğini söylemeyi marifet sayarlar.

Gezi’den beridir tarih vererek Erdoğan’ın ‘son çare’ olarak Kıbrıs’ın kuzeyini ilhak edeceğini söylerler.

Son verdikleri tarih 2023!

Maya takvimi gibi bir ‘ilhak takvimi’ var…

Dünyanın sonunun kehanetleri gibi Kıbrıs’taki işgal bölgesinin ilhak edileceği kehanetleri liberal gazetecilerin hobisi oldu Türkiye’de…

Bazıları ‘‘Erdoğan Kıbrıs’ı ilhak edecek’’ dediklerinde AB-ABD’nin umurunda olacak zanneder… Bazılarının da içten içe Kıbrıs’ın kuzeyinin ilhak edilmesini istediklerini düşünüyorum…

AB-ABD’nin Kıbrıs’ta olanları zerre umursadığını düşünüyorsanız eğer, ‘sol liberal çocukluk hastalığı’ndan çıkamadığınız içindir.

***

Erdoğan rejiminden kaçıp Türkiye’nin işgali altındaki Kıbrıs’a yerleşen Türkiyeli varlıklı muhaliflerin durumu trajikomedidir.

Türkiye’deki rejimden kaçmak için Türkiye’nin işgali altındaki bir toprak parçasına yerleşmeleri komedidir.

Türkiye’nin Kıbrıs’ta işgalci olmadığını söylerler; ardından ‘‘Türkiye’nin işgal etmediği’’ Kıbrıs’ın kuzeyini Erdoğan’ın ilhak edeceğini iştahla anlatırlar. İşte bu da trajedidir.

Bir toprak parçasını ilhak etmek için önce işgal etmeniz gerekir.

Aynı şekilde, Türkiye’ye FETİHÇİ ya da İLHAKÇI deyinde ruhu okşanıyor faşist takımın, İŞGALCİ deyince kuduruyorlar. Ama bu üç kavram aynı kapıya çıkar!

İşgal olmadan ilhakın nasıl olacağını açıklayabilecek bir Allah’ın kulu da yoktur!

***

‘Muhalif’ gazeteciler için ‘‘Erdoğan Kıbrıs’ın kuzeyini ilhak edecek’’ demenin bir bedeli yoktur… Ancak ‘‘Türkiye 1974’ten beridir Kıbrıs’ın kuzeyini işgal altında tutuyor ve Kıbrıslı Türkleri de diplomasi masalarında rehine olarak kullanıyor’’ deseler, dava açılmasa bile, okuyuculardan ve izleyicilerden hakaret küfür yağar!

‘‘Erdoğan Kıbrıs’ın kuzeyini ilhak edecek’’ dediğinizde hem Türk milliyetçiliğinin ‘toprak kazanma’ saplantısını kaşıyorsunuz, hem de Erdoğan rejimini eleştirmiş oluyorsunuz…

Kıbrıs gerçeğinin farkında değilsiniz. Türkiye’nin ABD yargısında bir Halkbank davası var. İran’a yönelik yaptırımları delme suçundan… Kıbrıs’ın kuzeyinde Halkbank davasına parmak ısırtacak kaç tane yaptırım delme, kara para, kayıp para (Vatikan’ın kayıp paralarının işgal bölgesinde duman olduğu söyleniyordu) ve benzer suç dosyaları vardır sizce?

TC Devleti, Mağusa ve Ercan limanlarının uluslararası denetime açılarak, Kıbrıs’ın kuzeyine doğrudan yolcu gelmesini ve doğrudan ithalat-ihracat yapılmasını dahi kabul etmiyor. Çünkü 1974’ten sonra kurulan SUÇ SÖMÜRGESİnin limanlarında uluslararası denetim istemiyor!

Kontrgerilla tetikçisi Sedat Peker olmasa Türkiye’nin Kıbrıs’ın kuzeyine kurduğu SUÇ SÖMÜRGESİ aklınıza gelmeyecek…

Türkiye’nin Kıbrıs’ın kuzeyindeki limanların uluslararası tanınması teklifini neden reddettiğini dahi sorgulamıyorsunuz. AB ile BM Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargo ve izolasyonların kalkmasını teklif ediyor, Türkiye reddediyor. Burasının SADECE KENDİ DENETİMİNDE bir KARA DELİK olmasını istiyor çünkü…

Türkiye 1974’te işgal ettiği BM üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti’nin topraklarını Misak-ı Milliye dahil edecek; Erdoğan’ın son çaresi KARA DELİK’i ilhak etmek mi diyorsunuz?

Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi toplantılarına katılıp TC’nin Kıbrıs’ta işgalci olmadığını anlatan ‘KKTC Meclisi’ feshedilecek, TC’nin çıkarlarını TC’den iyi savunan (cumhurbaşkanı diye adlandırdıkları) Silihtar kuklaları perdeden indirilecek ve Türkiye dünyanın önüne geçip ‘‘1974’ten beridir bana işgalci diyordunuz, evet işgalciyim ulan, kuklaları perdeden indirdim’’ diyecek…

Hiç fena değil! Bence Erdoğan bizi ilhak etsin. INTERPOL da gelsin bunun içinde ne kadar saklanan suçlu varsa toplasın…

Sayın Ankara: Siz Kıbrıs’ın kuzeyini ilhak edince bizim TC’ye giriş yasakları da kalkacak mı?

(13 Haziran 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author