İki devletli çözüm: YA KIBRIS CUMHURİYETİ, YA TÜRKİYE CUMHURİYETİ!

Aziz Şah – Mağdur edebiyatı yapmayı ve sayıklamayı kesin!

Ezberlediğiniz klişeleri kusup kusup baştan yiyorsunuz!

Mesarya ile Beşparmaklar dışında dünyada hiçbir anlamı olmayan beylik laflarınızı unutun!

Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye milli takımları karşılaştı, karşılaşıyor, karşılaşacak.

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios, İsmet İnönü zamanında Ankara’da törenle karşılandı.

BM Genel Kurullarında ve NATO toplantısında Erdoğan ile Kıbrıs Cumhurbaşkanı Anastasiadis görüştü.

İnönü’den Erdoğan’a değişen bir şey yok: Türkiye Kıbrıs’taki işgalini bile Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörü olmasına dayandırıyor!

Kıbrıslı atletler ile Türk atletler kürsüye çıktı, çıkıyor, çıkacak…

İsmet Vehit Güney’in çizdiği ak zemin üstüne zeytin yapraklı bayrağımız çekilecek göndere, selam duracak Türkiye önünde!

İstediğiniz kadar ağlak ağlak,

-‘‘Ama Türkiye der ki Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımazmış’’ deyip durun.

Bu tırnak içinde yazdığım cümleciği ağlayan çocuk sesiyle kendi kendinize okuyun. Öyle geliyor sesiniz kulağıma…

Diliyorsanız, TC vatandaşlarına anlatırken BM ile AİHM kararlarıyla ve uluslararası anlaşmalarla TC’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıdığını madde madde anlatabilirsiniz. Ancak kendi kendinize yapmayın bunu. Bu mağdur edebiyatı çare değil…

Size dedik ki:

-YA KIBRIS CUMHURİYETİ, YA TÜRKİYE CUMHURİYETİ!

Ya Kıbrıs Cumhuriyeti’nde insan hakları temelli yurttaşlık ve çoğulcu bir demokrasi, ya da Türkiye’nin sömürgesi olarak tebaa kalmak!

Ortası yok, üçüncü yol yok…

Kıbrıs’ın kuzeyi ne sizin anladığınız anlamda Türkiye’ye ilhak olacak, ne de ‘iki bölgeli iki toplumlu bir federasyon’ olacak!

-Ya Kıbrıs Cumhuriyeti ya Türkiye!

Bu paroladan da şu yanlış çıkarıma varmayın: Kıbrıs’ın kuzeyi Türkiye’nin işgali altında kalacak, siz de döneceksiniz güneye, Rum da size bakacak!

Yok öyle bir dünya…

Alemin akıllısı siz değilsiniz!

Dönebilirsiniz ama bireysel olarak, Türkiye Kıbrıs’ın kuzeyini işgal altında tuttuğu sürece Kıbrıslı Türklerin bir meclisi ve toplumsal hakları olmayacak Kıbrıs Cumhuriyeti’nde!

Bir göt iki iskemleye oturamaz: Hem Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgal edilmiş topraklarında ‘KKTC meclisi’nde hem de Kıbrıs Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi’nde aynı anda oturamazsınız!

‘Bir göt iki iskemleye oturamaz’ sözü sizin etnik bencilliğinizin panzehridir.

Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarında işgalci rejimin aparatı iken güneyde Temsilciler Meclisi’ne girmeyi hayal etmeyin. Vazgeçin bu etnik bencillikten. BİR GÖT İKİ İSKEMLEYE OTURAMAZ!

Yüzde 18’lik nüfusla Kıbrıs’ın tek söz sahibi olduğunuza sizi kim ikna etti?

Denktaş’tan öğrendiniz ‘Rumcu’ demeyi, Mustafa Akıncı’dan öğrendiniz ‘Ruma yama olmak isteyenler’ demeyi! Hâlâ ‘Ya Taksim Ya Ölüm’ diliyle konuşuyorsunuz…

Sonra da İstanbul’da atletizm şampiyonasında Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı çekilince göndere zırlıyorsunuz!

Sonra da Cezayir’de TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ak güvercin gibi havalanan bayrağı geçerken selam durduğunda başlıyorsunuz ağlak ağlak:

-‘‘Hani da siz Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımazdınıııızzzzzz’’…

Beşparmaklar ile Mesarya dışında hükmü olmayan cümleler kurmaktan vazgeçin!

Mağdur edebiyatıyla ancak kendi kendinizi hiçleştirirsiniz…

Brüksel’deki Avrupa Parlamenteri ‘Kıbrıslı Türk’ de, Diyanellos’taki sigara izmariti vekil de aynı dili kullanır:

Hem kuzeyde Rumun hakkını gasp etmekten vazgeçmeyen hem de güneyde Kıbrıs Cumhuriyeti’nden hak talep eden ETNİK BENCİLLİKtir bu.

Türkiye’nin Kıbrıslı Türklere karşı kullandığı aşağılık dil ne ise, sizin de sırtınızı işgal ordusuna dayayıp Rumlara yaptığınız ETNİK BENCİLLİK odur.

Hem Rumun kuzeydeki hakkını gasp eder, hem güneydeki hakka ortak olduğunu söyler; sonra da ‘‘Ne Türkiye’ye vilayet ne Ruma yama’’ dediğinde çok şikar bir laf ettiğini zanneder.

Kıbrıs’ın kuzeyi çoktaaan Türkiye’ye vilayet oldu. Siz hâlâ Türkiye’ye karşı bir cümle kurarken, bir cümle de yanında Rumlara sallıyorsunuz ki garanti olsun…

-Lan yavru! İtfaiyeni bile Ankara yönetiyor, sen hâlâ ‘‘ne Ruma yama ne Türkiye’ye vilayet’’ diye zırlıyorsun!

Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasına göre Kıbrıslı Türkler komutan olabilirken GKK’da olamıyor.

Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasına göre Kıbrıslı Türkler Merkez Bankası müdürü de olabiliyor ama KKTC’de olamıyor.

Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarımıza ‘Ruma yama’ olmak dediniz, Rumun evinde işgalci ve topraklarında gaspçı konumundayken…

Türkiye’nin çıkarı Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarını işgal etmesidir.

Kıbrıslı Türkler ise ancak işgalin sona ermesi ile Kıbrıs Cumhuriyeti’nde insan hakları temelinde yurttaş olmaya ve toplumsal haklara sahip olmaya başlayabilir.

Kıbrıslı Türklerin çıkarları ile Türkiye’nin çıkarları taban tabana zıttır.

Türkiye askeri üs ister, biz insanca yaşamak isteriz…

Sizse etnik benciliğinizle kör oldunuz, ak güvercin gibi dalgalanan bayrağı beğenmezsiniz!

(1 Temmuz 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author