Aziz Şah – 20/03/2024
Phileleftheros’un Genel Yayın Yönetmeni Aristos Mihailidis, Tatar’ın bininci kez “tek yol iki devletli çözüm” demesi üzerine sordu:
-İki devletli bir çözüm kabul edilirse Kıbrıslı Türkler kendilerine ne olacağını merak etmiyorlar mı?
-AB’nin ‘KKTC’yi otomatik olarak saflarına kabul edeceğine inanıyorlar mı?
-Kıbrıs Cumhuriyeti ve AB vatandaşlıklarını kaybedecekler mi? Yoksa AB ve Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığına sahip olmaya devam edeceklerini mi düşünüyorlar?”…
Bu soruların muhatabı Ersin Tatar değildir. Sokaktaki “iki buçuk Kıbrıslı”dır…
***
KKTC tanınırsa, Kıbrıs’ın kuzeyi 24 saat içinde Türkiye’ye bağlanacak. KKTC de “24 saat tanınmış bir devlet” olarak tarihe geçecek.
Denktaş neden “KKTC’yi 24 saatliğine tanıyın” derdi?
***
Bilir misiniz “iki buçuk Kıbrıslı”nın hikâyesini?
Ne zaman hastaneye gitsem başlarım gayri ihtiyari Kıbrıslıları saymaya…
Gene bir gün mırıldanarak sayarken, annem “Ma Kıbrıslıları sayan?” dedi…
Hastanede yüzlerce insanın ortasında parmak hesabı Kıbrıslı sayıyorum:
-İki Leymosunlu eski günleri yad etmekte, hastane çalışanı Yusuf abiyi gördüm sonra, çıkarken da Baflı Ahmet kaptanı, iki da annemle ben, ettik 6!
Gazeteye gittim, anlattım bunu, Ali Osman “biz da Sarayönü’nde saydık” dedi.
Ali Osman ile futbolumuzun efsanelerinden Zihni oturdular Sarayönü’nde, onlar da Kıbrıslı sayar…
-Demek ki, dedim, yalnız ben değilim yolda sokakta göz hesabı istatistik çıkaran…
Sarayönü’nden insan seli akar. Hem aşağı hem yukarı…
Ali Osman ile Zihni saatlerce oturup iki Kıbrıslı saydıktan sonra, üçüncü Kıbrıslı gelirmiş karşıdan…
“Aha” demiş Ali Osman, “Üçüncü da gelir”…
Zihni itiraz etmiş: “Üç değil, bu tekerlekli sandalyededir, iki buçuk”…
***
“İki buçuk Kıbrıslı”nın hikâyesidir bu!
Ali Osman ile Zihni’yi de ekleyince 4 buçuk eder!
Kıbrıslı Rumları korkutmaya çalışır Kıbrıslı Türk federalistler senelerdir,
-“Türkiye’nin dayatmalarını kabul edin, anlaşalım, yoksa bir gün karşınızda oturacak bir Kıbrıslı Türk bulamayacaksınız” diye…
Karşılarında Denktaş varken Kıbrıslı mı vardı? Eroğlu varken, Kıbrıslı mı vardı? Talat Kıbrıslı mıydı müzakere masasında? Peki Akıncı?
Hepsi de Türkiye’nin taleplerini sürmediler mi masaya?
Açın bakın Crans Montana belgelerine. Kaç defa geçiyor Mustafa Akıncı’nın adı müzakere tutanaklarında, kaç defa söz almış? Ne söylemiş?
3-4 defa konuştu Akıncı Crans Montana’da “Kıbrıs tarihinin çözüme en çok yaklaşılan müzakereleri” denilen görüşme masasında!
Kim konuştu Kıbrıslı Türkler adına Crans Montana’da?
-TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu!
Ne dedi Çavuşoğlu?
Görüşülen 6 başlıktan biri olan “güvenlik ve garantiler” konusu “15 sene sonra” görüşülsün…
“Federal Kıbrıs” kurulacak, 15 sene sonra Türk askerinin durumu baştan müzakere edilecek!
Guterres kandırıldığını anlayarak şöyle der:
-“Bazı şeyleri yanlış anladığım net!”
-“Anlaşma için gerçekçi bir şans olmadığı ve çözümün gerekli unsurlarının başarılamadığı gerekçesiyle en doğrusu konferansı sona erdirmek olacak”…
(Kaynak: 6 Temmuz 2017’de 21:15’te gerçekleşen akşam yemeğinin tutanakları)
Peki, Türk askerinin Kıbrıs’ta kalmasını kim savundu Crans Montana’da?
-Kıbrıslı Türk müzakereci Özdil Nami!
BM tutanaklarında Özdil Nami’nin sözleri şöyle aktarılıyor:
-“Sayın Nami, (…) Garantileri ve askeri isteyenin Türkiye değil Kıbrıslı Türkler olduğunu belirtti. Türkiye’nin, Kıbrıslı Türklerle diyalog ile kendisi için değil ama Kıbrıslı Türkler için bu haklarını feda edebileceğini, Türkiye’nin daha ileri hareketlerde bulunmaya hazırlık yapabileceğinin işaretini verdiğini anlattı”…
Yani Türkiye “Kıbrıs’taki hakları”ndan vazgeçmeye hazırdır ama Kıbrıslı Türkler buna müsaade etmiyor!
Ha Özdil Nami oturmuş o masada ha Kudret Özersay…
Ha Mustafa Akıncı oturmuş o masada ha Ersin Tatar…
Kıbrıslı Rumları korkutmaya çalışır Kıbrıslı Türk federalistler, “karşınızda Kıbrıslı Türk bulamayacaksınız” diye.
Kıbrıslı Türklerin kukla perdesinden inmesi ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin doğrudan işgalci ile yüzleşmesi gerekiyor.
***
Aristos Mihailidis soruyor:
-İki devletli çözüm kabul edilirse, Kıbrıslı Türkler hem KKTC hem Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olacağını mı zannediyor?
-Hayır, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olacaklar!
(20 Mart 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)
