Aziz Şah – Fileleftheros gazetesinde Andreas’ın ağlayan bir fotoğrafını gördüm…
Koca gövdeli çocuk yürekli bir adam ağlıyor…
Andreas Soutzi, Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki askeri rejimin saçma sapan casusluk iddialarıyla tutuklayıp rehin aldığı bir Rum Kıbrıslı.
‘Casusluk tesisatı’ kurmuş diye verdi haberi TAK… Tesisat!.. Kirli ve temiz su borusu da vardır umarım. Bokları tahliye etmeye ve kalınbağırsağı temizlemek için su akıtmaya…
AKİT’ten CNN Türk’e Hürriyet’e kadar Türk basını Karpaz’da tatil yapan bir Rum’dan James Bond çıkarmaya azmetmiş. Ama yerli James Bond o kadar dikkatsizmiş ki kaldığı otelde telsiz unutmuş!
Siz çok TRT izlediniz… ‘Bir zamanlar Kıbrıs’ diye bir dizi çektiniz. Senaryoda Ankara’dan bir Rambo gelip Kıbrıslı Türkleri tek başına kurtarıyor. Şimdi de lakabı ‘mangal ustası’ olan Andreas Soutzi’den James Bond çıkaracaksınız…
Köfünye’de Uzay Merkezi olan Kıbrıs Cumhuriyeti ‘casus’ göndermiş kuzeye! Andreas’ı Karpaz’da balık tutarken Geçitkale’deki İHA-SİHA üssünü gözlemleye yollamış telsizle…
24 saat tepemizde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 3 uydusu çalışır. Ersin Tatar Silihtar’ın avlusundaki süs havuzunda kağıt gemi yüzdürüp mavi vatancılık oynarken uydudan videoya çekip Anastasiadis’e gönderirler izlesin diye…
Uyduları olan bir devlet, üsleri izlemek için bir ‘mangal ustası’ göndermez…
Dahası, Karpaz’daki Andreas’ın Geçitkale’deki İHA-SİHA’ları gözlemlediğini yazdı Türkiye basını. Haberi yazmadan önce açıp bir haritaya baksaydınız; önce Geçitkale nerede, sonra da bir Karpaz’a baksaydınız…
Karpaz’a gidip Geçitkale’deki üssü gözlemlemek, İzmir’e gidip Adana’daki İncirlik üssünü izlemek gibi bir şey…
Türk basınının bu gerizekalılığı tabii ki tesadüf değil…
Önce Mağusa’da kumsalda olay çıkaran iki BM askeri meselesini büyüttükçe büyüttü Türk tarafı. Sonra Denya’da Türk askerleri Rum bir çiftçiye saldırdı, ancak Kıbrıs Cumhuriyeti büyütmedi. Şimdi de Andreas Soutzi Karpaz’dan Geçitkale’deki üssü gözlemliyormuş…
Bunlara paralel olarak da Ege’de Türkiye ve Yunanistan uzatmalı nişanlılar gibi kavga edip duruyor. Suriye’ye giremeyen ve Yunanistan’a dokunamayan Erdoğan istibdadı, Avrupa’nın üvey evladı Kıbrıs’ta hevesini alıyor. Ancak buradan da macera çıkmaz size, Türk milletinin midesinin gurultusunu kolay kolay bastıramazsınız…
Andreas Karpaz’dan Geçitkale’deki üssü gözlemliyormuş… Kıbrıs’a ABD’nin inşa ettiği onca üsten biridir bu hava üssü. ABD’nin inşa ettiği “Rapid Deployment Joint Task Force” (Acil Müdahale Gücü) hava üssünden bahsediyorlar ‘Türk üssü’ derken…
Fileleftheros’ta bir fotoğraf gördüm. Koca gövdeli çocuk yürekli bir adam ağlıyor…
Andreas’ın ağlayan fotoğrafını Lokmacı barikatında Anastasiadis’e karşı açılan bir pankartla kolajlamışlar. Fileleftheros Genel Yayın Yönetmeni Aristos Mihailidis’in yazısının görseli bu fotoğraf…
‘Yeniden birleşme hareketi’ terimini eleştirdikten sonra Aristos Mihailidis, ‘‘Hiçbir örgüt protesto etmedi, hiçbir Kıbrıslı Türk federalist parti bir şey söylemedi, işgalci rejime baskı yapılmadı. Soutzi hücresinde yalnız kaldı, çünkü bunların tüm kahramanlığı Kıbrıs Cumhuriyeti aleyhine gösteri yaptığında ortaya çıkıyor. Bu örgütlerin işgalci rejimin polisine ve adalet sistemine saygı duyması ve kararlarını beklemesi mümkün müdür?’’ dedi…
Fileleftheros’un Andreas’ın fotoğrafını kolajladığı pankart, Lokmacı kapısı koronavirüsten dolayı kapatıldığında yapılan olaylı eylemde açılmıştı. ‘Faşist Anastasiadis’ naraları ile bir eylem yapıyordu federalistler, Arasta’da dolaşan UBP’li milletvekilleri de gelip destek vermişti bu eyleme…
Toprakları Türkiye tarafından işgal edilmiş Kıbrıs Cumhuriyeti’ne, sırtınızı kuzeye verip istediğinizi söyleyebilirsiniz. İşgalciye söyleyemediğiniz ne varsa, işgal edilene söylüyorsunuz! Faşizmin anlamını bilmeden ‘Faşist Kıbrıs Cumhuriyeti’ diyebilirsiniz… Ancak Askeri Mahkeme’de beraber yeyip içtiğiniz bir ‘mangal ustası’ yargılanırken işgalciye söyleyecek sözünüz yok…
Çok mu güveniyorsunuz işgalci rejimin adaletine?
(13 Eylül 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)