CTP ve AKEL birlikte Isaak ve Solomou’yu anabilir mi?

Aziz Şah – 25/02/2024

CTP ve AKEL faşizme karşı ortak mücadele toplantısı düzenledi. Hangi faşizme karşı ortak mücadele edecekler?

Yenidüzen’in haberine göre, CTP Lefkoşa İlçe Başkanı Devrim Barçın ile AKEL Lefkoşa-Girne İlçe Sekreteri Hristos Hristofyas “50 yıldır Kıbrıs’ın bölünmüşlüğüne ve güvensizliğine” işaret ederek “Kıbrıs’ta ve Avrupa’da nifak ve nefret tohumları ekmeye devam eden faşizm”den bahsetmişler.

AKEL’i yola getirdi CTP. Artık işgali ağzına alamıyor…

AKEL ve CTP “faşizm” derken İslamofobi ve yabancı düşmanlığını mı kastediyor?

TMT ve EOKA-B cinayetleri dahil mi faşizme?

1996’da Türkiyeli ülkücüler, işgal rejimi polisi ve yerleşimciler tarafından kafası demir çubuklarla parçalanan Tassos Isaak cinayeti dahil mi?

Peki, TC kontrgerillasının öldürdüğü Kutlu Adalı… 1990’lı yıllarda Kıbrıs’ın işgal bölgesinde patlayan bombalar… 2000’li yıllarda iki kez bombalanan, iki kez de kurşunlanan Avrupa gazetesi…

Erdoğan’ın talimatıyla Türkiyeli yerleşimcilerin gerçekleştirdiği 22 Ocak 2018 linçi dahil mi?

***

Türk işgaline karşı birlikte mücadele edemeyip, faşizme karşı mı mücadele edecek AKEL ve CTP? 

“Faşizm” Türk işgalinden daha mı “tehlikesiz”dir?

Faşizm küçük burjuvazinin paramiliter güçlere dayanan kitlesel terörizmidir.

Faşist terör açısından 1996’da Tassos Isaak’ın başının demir çubuklarla parçalanması ve 22 Ocak 2018 linçi klasik örneklerdir. İki olayda da ülkücüler var!

***

Her şeye rağmen bu etkinlikte dikkat çeken bir detay var: AKEL’in bir Girne Örgütü var!

Kıbrıslı Rumların Girne’ye dönüşüne karşı çıkan C. Türk Partisi sormadı mı AKEL’e, nedir bu Girne örgütü?  

-Girne’ye bayrak mı dikeceksin bre gafil AKEL, demediniz mi? 

Kıbrıslı Rumlar, aynı Filistinliler gibi kovuldukları toprakların anısını yaşatmak ve hafızayı diri tutmak için çeşitli yöntemler kullanır.

Türk işgali altında olan bölgelere muhtar, belediye başkanı, meslek örgütü yöneticileri seçerler. Bu bir hafıza politikasıdır ve trajediyle mücadele etme yöntemidir.

Evlerinden kovulan Filistinliler de kuşaklar arasında hafızayı taşımak için köylerin yerel tarihini ve coğrafyasını aktaran yüzlerce kitap yazdı.

Vatan bilinci böyledir. Karşınızda dünyanın en barbar ordusu da olsa “geri dönüş fikri”ni diri tutmak zorundasınız. 

Kuzeyde Rumların topraklarını, güneyde ise kendi ata topraklarını çatır çatır satan Kıbrıslı Türkler bunu anlayamaz…

Kıbrıs Türk basını bu yüzden “sözde Girne Belediye Başkanı”, “sözde Trikomo muhtarı”, “sözde Omorfo Metropoliti” der.

Bir hafızayı temsil eder onlar, mesela son yağmada Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ayağa kaldıran Trikomo muhtarıydı.

AKEL’in neden Girne Örgütü olduğunu biraz düşünün derim…  

CTP toplantısında POGO Genel Sekreteri Skevi Koukouma’yı susturmaya benzemez gerçek hayat. Mültecilerin hafızaları susmaz, kuşaktan kuşağa aktarılır…

-“İŞGAL ALTINDAKİ BÖLGE” dediğinde Koukouma, Tufan Erhürman kürsüye gelerek susturmuştu Kıbrıslı Rum mülteci kadınları temsil eden bir kadını.

Anastasiadis Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş çağrısı yaptığında, “Girne’de yaşayan insanları Limasol’a gönderemezsiniz. Artık iki kesimlilik var” demişti Tufan Erhürman…

Sen Girne’yi yağmaladın diye Girneli Rumların Girne’ye dönüş hakkı ortadan kalkmadı.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Dördüncü Cenevre Konvansiyonu mültecilere “eve dönüş hakkı” tanır.

Faşizme karşı mücadele mi edecek CTP ve AKEL?

Önce “liberal” insan haklarını kabul edin!

“Eve dönüş hakkı”nı talep ettiği için Ağustos 1996’da yürüyüş sırasında Türk işgal güçleri tarafından öldürülen Isaak ve Solomou için ortak bir anma yapsın AKEL ve CTP yapabilirse!

Tassos Isaak ve Solomos Solomou cinayetlerinden dolayı Interpol tarafından tutuklama emri çıkarılan Erhan Arıklı’yı Orta Asya’ya KKTC’yi tanıtması için “diplomat” olarak gönderen 2005 dönemi Mehmet Ali Talat CTP’sidir.

Federalist CTP faşist Arıklı’yı Orta Asya’ya KKTC diplomatı olarak gönderiyor. Sonra da AKEL ile faşizme karşı birlikte mücadele mi ediyor?

“Aynılar aynı yere, ayrılar ayrı yere” der eski bir devrimci atasözü…

(25 Şubat 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author