Aziz Şah – 1983 doğumlu 1974 gazisine iyi ki vatandaşlık vermişler…
-Sen daha oraştasın, deyceksiniz… Evet, oraştayım…
1975’te KTFD Meclisi’nde oturup itiraz etmeyenlerin yerine itiraz edelim.
2022’de KKTC Meclisi’nde oturup vatandaşlıklara itiraz etmeyenlerin yerine itiraz ettiğimiz gibi…
1974 işgaline katılan askerlere TC Devleti, Kıbrıs’ın kuzeyinde kurduğu sömürge idaresinin ‘vatandaşlığı’nı verdi. Önce KTFD sonra KKTC…
İşgal askerlerinin sahip olduğu ‘‘KKTC vatandaşlığı’’ kendilerine işgal gücünün verdiği bir vatandaşlıktır.
Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasında tanımlanan ‘‘Kıbrıslı Türk toplumu kimliği’’ni bağlamaz…
Ta ki kendine ‘‘Kıbrıslı Türk solu’’ diyen kesim, işgal rejiminin ‘‘KKTC vatandaşlığı’’nı işgal altındaki Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığına giden bir ‘‘bilet’’ olarak pazarlamaya başlayana kadar!
Önce ‘‘KKTC vatandaşlığı hakkı’’ dediler… Sonra ‘‘Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan herkes Kıbrıs Türk halkıdır’’ demeye başladı CTP-TDP-TKP-Bağımsızlık Yolu-Halkın Partisi çizgisindeki siyaset.
Kıbrıs Cumhuriyeti anayasası ile tanımlanmış ‘‘Kıbrıslı Türk toplumu kimliği’’ne vurulmuş bir darbedir bu. Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki anayasal haklarımızın köküne kezzap suyu döktüklerinin farkında bile değiller…
1960 anayasası ile Kıbrıs’ta hak sahibi olmuş Kıbrıslı Türk toplumuna mensup olmayı ‘‘KKTC kafakağıdı’’na sahip olmaya indirgeyen bu siyaset kendi elleriyle kazmıştır toplumumuzun mezarını.
CTP-TDP-TKP-Bağımsızlık Yolu-Halkın Partisi çizgisindeki siyaset önce ‘‘KKTC vatandaşlığı hakkı’’nı savundu… Sonra da KKTC vatandaşı savaş suçu yerleşimci nüfus ve işgal harekâtına katılan askerlerin ‘‘güneye geçemediği için mağdur olduğunu’’ söylemeye başladı…
Bir sonraki aşamada her KKTC vatandaşının Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı hakkı olduğunu söyleyecekler… Halihazırda her KKTC vatandaşının ‘‘Federal Kıbrıs vatandaşı olacağını’’ söylüyorlar zaten!
İşgal askeri olarak ülkenin yarısını zapt ettin, Rumları silah zoruyla evlerinden attın; evlerinden attığın Rumlar mülteci olarak sığındıkları ‘güney’de güzel bir yaşam kurdular. Sense evlerinden attığın insanların güneyde kurduğu yaşama göz diktin şimdi de… Bunun sözcülüğünü de CTP-TDP-TKP-Bağımsızlık Yolu-Halkın Partisi yapıyor her fırsatta.
1974’ten önce toplumları birbirine düşürmek için cami yakan Özel Harpçi askerlere de ‘‘KKTC vatandaşlığı’’ verildi. Şimdi onlar da güneye geçemiyorlar, yaktıkları Bayraktar ve Ömerge camilerine gidemiyorlar…
Ne güzel olurdu, Bayraktar ve Ömerge camilerine geçip nostalji yapsalar!
Askerlere ‘vatandaşlık’ verilmesi 1974 ve öncesi ile de sınırlı kalmadı. 1974’ten sonra görevli gelen askerlere de vatandaşlık dağıtıldı… Bunlardan en ilginci 2018’de FETÖ’nün elebaşı diye apar topar vatandaşlıktan atılan bir komutandı.
Hatırlatalım… 31 Aralık 2018 tarihinde yayınlanan “Ne bağımsız devleti lan!” başlıklı yazımdan bir pasaj paylaşayım sizinle:
***
‘‘Bir Türk askeri neden KKTC vatandaşı olmak ister?
FETÖ’nün elebaşlarından olduğu iddiasıyla bir Türk Albayı’nın KKTC vatandaşlığından çıkarılması herkese “deli sorular” sordurdu…
Madem ki “elebaşı”ydı bunca zaman neden göz yumuldu?
Madem ki “baş”ıydı FETÖ’nün, 15 Temmuz’dan sonra Tayyip Erdoğan’ın “milli birlik ve beraberlik” mitinginde İstanbul’da sahneye çıkarılan Hüseyin Özgürgün neden apar topar bu Albay’ı KKTC vatandaşı yaptı?
Türk Albay’ı önce KKTC vatandaşı yapıldı, sonra vatandaşlıktan çıkarıldı…
Apar topar vatandaş yapıldı…
Apar topar vatandaşlıktan atıldı…
Sivil İşlerin başındaki Albay…
Yani İstihbarat…
İşi Kıbrıslının özel hayatını rapor etmek…
Kıbrıslıyı fişleyerek dosya numarası yapıp Ankara’ya bildiren bir Türk askeri…
Neden naylondan KKTC’nin vatandaşı olmak ister?
Amerikan askeri Irak vatandaşı olmak ister mi?
Peki bir işgal askeri Kıbrıs’ta naylon devletin kimliğine neden sahip olmak ister?’’…
***
Herhalde Kıbrıs Cumhuriyeti yani Avrupa Birliği vatandaşlığına giden bir yol olarak gördükleri için ‘‘KKTC vatandaşlığı’’ sırasına girdiler.
Bu yolu da kendilerine önce ‘‘KKTC vatandaşlığı’’nı, sonra KKTC vatandaşı olanların ‘‘Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı hakkı’’nı savunan Kıbrıslı işbirlikçi ‘solcular’ açtı!
(27 Ekim 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)