Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu açıkladı: NÜFUSUMUZ 1 MİLYON! (1)

Soldaki fotoğrafta (bu sene 16 Temmuz’da aramızdan ayrılan ) üniter Kıbrıs Cumhuriyeti temelinde Kıbrıslıların bir arada yaşaması için mücadele veren aydınlarımızdan Doç. Dr. Zeki Beşiktepeli 2010’ların başında bir mitingde polis barikatının karşısında, işaret parmağını kaldırmış… Çok yaşasın ölülerimiz!

Aziz Şah – Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’nun (BTHK) verilerine göre 2022 yılı birinci çeyreği itibarıyla Kıbrıs’ın işgal bölgesinde toplam 906,330 kayıtlı mobil abone bulunmaktadır.

2022 yılı ikinci çeyreği itibarıyla (Haziran’a kadar) ise toplam 908,653 kayıtlı mobil abone bulunmaktadır.

Yani, nüfusumuz kabaca 1 Milyon!

***

Zeki Beşiktepeli yattığı yerde huzursuzdur ki böyle bir yazıya giriştim bugün…

2003’ten sonra yer gök yeşildi. Ankara’nın talimatıyla TC’li yerleşimci nüfusun oyları CTP’ye kaydı. Önce meclisin 24 iskemlesini, Meclis Başkanlığını sonra da Silihtar sarayını ele geçirdiler.

Kısaca, TC’li Generaller ve Sömürge Valisi’nden sonra işgal rejiminin protokolündeki bütün koltuklar CTP’lilerden oluşmaktaydı.

İşte tam da o sıra 2005-2008 arası 54 bin kişiyi ‘‘vatandaş’’ yaptı CTP!

Özker Özgür’ün DP-CTP hükümetini bozma gerekçelerinden birini hatırlatayım: Bakanlar Kurulu kararı olmadan 2 yıl içerisinde 7,500 kişiye ‘‘yurttaşlık’’ verilmesi. (31 Ekim 1995, Halkın Sesi)

Özker Özgür 7,500 kişi için hükümeti bozarken yerine geçen Mehmet Ali Talat-Ferdi Sabit Soyer tayfası 54.000 kişiyi vatandaş yaptı 3 senede!

Özker Özgür’ün yerleşimci nüfus konusundaki görüşleri de tutarsız ve çelişkilerle doluydu, yerleşimci nüfusun faşist partisi YDP ile ittifak bile kurdu 1990’da DMP çatısı altında, ancak iş işten geçtikten sonra 7,500 kişiye olsun karşı çıkmıştı!

Dönelim biz Zeki Beşiktepeli’ye… Zeki Hoca CTP 54.000 kişiye vatandaşlık verirken onlarla kavga ediyordu. CTP için şöyle diyor Beşiktepeli ölümünden kısa bir süre önce:

‘‘(…)Muhaceret Yasası’nda yaptıkları değişiklerle 2005-2008 döneminde 54 bin kişiye vatandaşlık veren bu zihniyetti.

Sorduğunuz zaman ilgili bakana, normal yoldan vatandaş oldular cevabını veriyordu…

Yani Bakanlar Kurulu vermedi diye söylüyorlardı. Bunu da topluma böylece yutturmaya çalışıyorlardı…

Ama soruyu sorduğunuz zaman; bir kişinin devlete maliyeti nedir? Cevap veremiyorlardı ancak gülümsüyorlardı. (…)’’

***

Beşiktepeli ekonomistti-planlamacıydı, işi istatistikti. Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’nun verileriyle başlayınca yazıya bu yüzden aklıma düştü Zeki Hoca…

-‘‘Bir kişinin ‘devlet’e maliyeti nedir?’’ diyor Beşiktepeli.

Bir bebeğin doğumundan ölümüne, eğitimi ve sağlığı başta olmak üzere, anayasal çerçevedeki temel insan haklarının kamuya belli bir yükü vardır.

54 bin kişiyi vatandaş yaparken bu maliyeti hesaplamıyor CTP, kendisinden önce 10 binlerce kişiyi vatandaş yapmış UBP gibi…

-‘‘Bir kişinin ‘devlet’e maliyeti nedir?’’ sorusu bu yüzden komik geliyor, gülüyorlar…

Norveç değil ya burası da ‘yurttaş’ın insan gibi yaşaması için maliyet hesabı yapılacak!

Ankara’dan talimat geldi, o vatandaşlıklar verilecek. Çünkü zaten Kıbrıs’ın işgal bölgesinde ‘‘vatandaşlık’’,  ‘‘vatandaş olma hakkı’’ ve ‘‘vatandaşın hakları’’ yoktur. Çünkü işgal rejimi anayasal bir düzen değildir. ‘Anayasal insan hakları’ diye de bir şey yoktur…

Beşiktepeli’nin sorduğu soru buydu işte, CTP’li içişleri bakanına!

Türkiye önce Kıbrıslı Rumlara karşı bir nüfus savaşı ilan etti, sonra Kıbrıslı Türklere döndü nüfusun ‘namlu’su. Nüfus Türkiye’nin Kıbrıs’ta yürüttüğü Kansız Soykırım’ın kılıcıdır.

Bu sebepten ‘KKTC vatandaşlığı’ bir hak değil, SAVAŞ SUÇU DELİLİdir.

2022 Ekim’inde İstatistik Kurumu Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki nüfusu 382 bin 836 olarak açıkladı.

Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’nun Haziran’a kadar olan verilerine göre ise toplam 906,330 kayıtlı mobil abone bulunmaktadır.

Bu da kabaca 1 (bir) milyon nüfusumuz olduğunu gösterir…

Beşiktepeli ‘‘Bir kişinin ‘devlet’e maliyeti nedir?’’ demişti. Maliyeti hesaplamadıkları için İzlem Gürçağ Altuğra ‘‘Nüfus patladı, sağlık sistemi çöktü’’ diyor.

13 Nisan 1993’te Kutlu Adalı ‘Suyunun suyu bir nüfus’ yazısını, ‘‘Ülkenin nüfusu nedir, ben neyim ve kimin azınlığıyım bilmek istiyorum’’ diye bitiriyordu…

Yenilsin, içilsin, üstüne de SOYKIRIM ANITI dikilsin!

(12 Aralık 2022 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author