Devletin ne olduğunu enkazın altındaki ölülere sorun

Aziz Şah – Reha Muhtar “Nerde bu devlet?” derdi…

Son günlerde o kadar çok duyduk ki bu sözü… Yalnızca Türkiye ahalisinden değil, Türkiye’ye hayran Kıbrıs ahalisinden de…

Kahramanmaraş merkezli on ile yayılan depremin enkazının altında kaldı TC Devleti.

Derelerini ve ormanlarını savunan köylülerin üzerine jandarmayı süren devlet, madencilerin üzerine alayı süren devlet, Kürtlerin karşısına ezen ulusun balyozu olarak çıkan devlet, Kıbrıslı Türk Toplumunun karşısına sömürgeci bürokratları süren devlet… Evet, halklara korku salan heybetli sopa depremde, selde, yangıda ortada yok!

Kıbrıslının Türkiye sevgisi korku ile hayranlığın karışımıdır. Hem platoniktir hem de mahkumun gardiyana olan aşkı gibidir. Bu yüzden Türkiye tarafından yok edildikten sonra bile Mustafa Akıncı “Türkiye’den başka sığınılacak limanımız yok” demiştir.

Çünkü Kıbrıslı Türk Toplumunun hiç devleti olmadı, 3 senelik “Kıbrıs Cumhuriyeti” deneyimini saymazsak… 3 sene değil de 13 sene kalsaydık zaten Cumhuriyet çatısı altında kimse bizi koparamazdı Devletimizden. Devletin ne olduğunu, sunduğu güvenceyi, refahını biraz tatsaydık…

Bankada bol sıfırlı hesaplarınız olabilir ama devlet güvencesi yoksa o para size hiçbir şeyi garanti etmez. Bankada beş kuruş paranız olmayabilir ama temel insan haklarınızı anayasal güvence altına alan bir devletiniz varsa hayatınız devlet garantisi altındadır.

1964’te Özel Harp Dairesi’nin sopası ile Kıbrıs Cumhuriyeti’ni terk ettiği günden beridir Kıbrıslı Türk Toplumu “sopa”yı devlet zanneder.

Türkiye’ye Kıbrıslıların hayranlığı da bundan ileri gelir. Ne kadar kalın sopa, o kadar güçlü devlet. En çok korkutan en güçlü devlettir.  Güven veren değil korkutandır “devlet” Kıbrıslı Türk Toplumu için, çünkü 1964’ten beridir başımızda TC’den atanan bir komutan oldu kesintisiz olarak.

6 Şubat depreminden sonra ilk kez duyuyorum Kıbrıslılardan şu sözleri:

-“Türkiye’de devlet yokmuş”…

-“Türkiye’nin hiçbir gücü yokmuş”…

-“Türkiye’nin ordusu yokmuş”…

İlk kez Kıbrıslılardan devletin korku salan bir sopa değil, “halkına güvence olan bir teşkilatlanma” olduğunu duyuyorum.

Her felaketten sonra aynı şeyi yazarım: Devletlerin tehdit algıları ve düşman öncelikleri vardır. Kendi halkını tehdit olarak görerek örgütlenen bir devletin Özel Harp Dairesi olmaktan başka bir vasfı yoktur. Düşman önceliğinizde işçi sınıfı, Kürtler, kadın kurtuluş mücadelesi, hürriyet isteyen gençlik, Yunanistan, Ermenistan, Suriye varsa, depreme, yangına, kıtlığa, kuraklığa, gıda güvenliği sorununa hazırlanamazsınız. Vinç değil TOMA, yangın uçağı değil savaş uçağı alırsınız, tohuma değil bombaya yatırım yaparsınız… O zaman da insanların korkmayı bıraktığı yerde devlet buharlaşır!

En ironik olan da bir Kıbrıslıdan “Türkiye’nin ordusu yokmuş” sözünü duymaktı…

Türkiye’nin yarısını yerle bir eden 6 Şubat depreminden ancak da iki gün sonra asker birazcık olsun devreye girdi!

Yarım asırdır Kıbrıs’ı işgali altında tutan bir devlettir Türkiye Cumhuriyeti. 200.000 insanı tehcir etti kendi yurdunda kuzeyden güneye. İnsanları silah zoruyla evlerinden attı, Yeşil Hat’tan öteye dipçikle vura vura sürdü…

Yeşil Hat’ta yanaşanları da vurdu. Ne Isaak ne Solomou bıraktı, ki başkaları cesaret edemesin… Yağmurdan sonra tarlalarda garavolli (salyangoz) toplayan Petros Kakoullin’i vurdu Türk askeri cesaret edemesin diye işgal bölgesinin dikenli tellerine yanaşmaya kimse…

Türkiye istediğini yaptı Kıbrıs’ta, dünya da buna göz yumdu. Kıbrıslılar ise sandı ki Türkiye “güçlü devlet” olduğu için yaptığı herşeye göz yumulur. NATO’nun bekçisi olduğu için göz yumuldu yaptıklarına…

Kürtlerin anadilini yasaklamak ve Kıbrıs’ın yarısını işgal altında tutmak Türkiye’yi güçlü devlet yapmadı. Türkiye’ye hayran bir Kıbrıslı depremde Türkiye halkının kimsesizliğini izlerken diyor ki: “Türkiye’de devlet yokmuş”…

Halk gönüllü deprem bölgesine koşuyor ama onu örgütleyecek bir “devlet” yok.

Devletin ne olduğunu enkazın altındaki ölülere sorun, enkazın üstünde nutuk atanlara değil!

(9 Şubat 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author