Türk’ün demografi ile imtihanı… (1) “LELE”Sİ BİTTİ, BUNUN DAHA “LOLOLO”SU VAR!

Aziz Şah – Türkiye’de bir laf vardır, “Lele’si bitti ama bunun daha Lolo’su var” diye. Kıbrıs’ta da bir laf vardır, “lololo” diye…

28 Mayıs’ta “lele”den “lolo” aşamasına geçti Türkiye. Kıbrıs’ta ise 1974’ten beridir TC Devleti Kıbrıslılara “lololo” çeker!

Bir asırdan fazladır herşeyi ve herkesi Türkleştirmek için “demografi mühendisliği” yürüttüler. Onlarca etnik-dinsel toplumu yok ettiler. Ermeni, Süryani, Rum… Nice kültürü imha ettiler! Türkiye yetmedi, Kıbrıs’ın yarısını işgal ettiler. Rumca konuşan Kıbrıslıları sürdüler, Türkçe konuşan Kıbrıslıları Türkleştirmeye doyamadılar.

Bir zamanlar cennet olan Kıbrıs’ın kuzeyini TC Devleti’nin bok çukuruna çevirdiler. Mecazi anlamda da değil, gerçekten kanalizasyon patladı!

1974 işgalinden önce nüfusumuz 100 bin kişi iken inşa ettik Nalbantoğlu Hastanesi’ni. TC’nin taşıdığı yerleşimcilerle nüfus 1 (bir) milyonu aştı. Önce hastaneler, sonra okullar taşıma nüfusa direnemedi…

Kıbrıs’ın kuzeyini işgal edip Rumları topraklarından attı TC Devleti. Rumların topraklarını Türkiyeli yerleşimcilere dağıttı. Kıbrıs toprağı ile hiçbir bağı olmayan bu yerleşimciler ise Rumların topraklarını Ruslara, İranlılara, İsraillilere, İngilizlere sattı…

Şimdiden başlasın Türk Devleti düşünmeye: Kıbrıslıları vatansız bıraktınız ama Rus kolonicileri, İngilizleri, İsrailli Siyonistleri, Ruslaşmış Kazakları, Nijeryalıları nasıl Türkleştireceksiniz?

Bitmeyen bir çiledir Türkleştirme. Türk ırkçıları “Hititler Türktür” diye çıktı yola, olmadıkları anlaşılınca Türk olmayan herşeyi Türkleştirmeye başladılar. Bu Türkleştirme sevdası Türkü yok edecek sonunda! Herşeyi ve herkesi Türk ilan edince “Türk kimliği”nin ayırt edici bir özelliği kalmaz…

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde bugün hâlâ anadili Rumca olan “Türkler” vardır, tek ülkücü kahvesi de o köydedir!

Ankara’nın buraya atadığı Sömürge Valilerinden Ercüment Yavuzalp anlatır: 1967’de Limnidi’ye gittiğinde anadili Rumca olan “Türk”ü görünce şaşırmış. 1987’de gelen Sömürge Valisi Ertuğrul Kumcuoğlu da Yavuzalp’in bu anısını aktararak, “TRT yayınlarını adanın her yanından izlenebilir hale getirdik” der. Çok yaşa Valim, Türkleştirdin bizi!

Herkesi ve herşeyi Türkleştirme çilesini Türkler hem kendilerine hem de Türkleştirdiklerine yaşatmaya doyamadılar…

Öteki halkları Türkleştirerek zincire vururken kendi kendilerini de zincire vurdular. Ulusların-dillerin-inançların-kültürlerin eşitliği ilkesini inkâr ederek imha ve asimilasyon politikalarıyla herşeyi ve herkesi Türkleştirince ne geçti ellerine?

28 Mayıs 2023 seçimiyle çeyrek asırlık bir “Erdoğan iktidarı”…

Ermeni soykırımı, Anadolu Rumlarının kovulması, Kürtlerle savaş, Kıbrıs işgali, 12 Eylül ile Türkleşe Türkleşe geldiniz bugünlere…

Bu işin daha “lele”sidir…

Bunun daha “lolo”su var…

Bugün hâlâ muhalifler, kendilerini Erdoğan iktidarına zincirleyen “Türkleştirme aklı”ndan kurtulamıyor. Türkleştirmeyin her gördüğünüzü, yeter!

29 Mayıs günü Cumhuriyet Gazetesi seçim sonuçları hakkındaki analiz-haberinde “Yabancı seçmen ülkenin kaderini çizdi. Oy uğruna verilen vatandaşlıklar sonucu değiştirdi. DEVŞİRME OYLAR BELİRLEDİ” dedi.

Cumhuriyet Gazetesi “devşirme oylar” diyor. Bu insanlar devşirme değildir. Arap ulusuna mensuptur, Afgan’dır, İran halkının bir parçasıdır. Bunlar büyük medeniyetlerdir, küçük görülecek uluslar değildirler. Emperyalizmin Yeşil Kuşak Projesi’yle bu coğrafyayı bataklığa dönüştürmesi bu medeniyetleri değersizleştirmez. Neden söylüyorum bunu?

Türk ırkçılığı kendi gözünde değersiz/azınlık/küçük olanı Türkleştirir, dişi onu keser. Osmanlıcılık ise devşirir. Türkçünün “Türkleştirme” dediğine, Osmanlıcı “devşirme” der. Mültecilere “devşirme” demek AKP’nin Osmanlıcı zihniyetine hizmet eder!

Cumhuriyet gazetesi “Sonucu devşirme oylar belirledi” derken kendi ayağına sıkıyor. Devşirme/Türkleştirme sarmalına düşüyor… Oysa Kıbrıs’ta yaşadıklarımızdan haberdar olsalardı “taşıma nüfus” der, kurtulurlardı!

Eskiden Osmanlı tebaası olan ulusların bağımsızlığına hâlâ tahammül edemiyor ve milletler arasındaki biçimsel eşitliği bile Türkleştirme/devşirme politikaları ile inkâr ediyor Türk muhalifleri!

“Öteki”ni Türkleştirme siyaseti Türk’ü zincire vurdu. İmha-inkâr-asimilasyon sarmalı Türkleri esir aldı. Çünkü Marx’ın dediği gibi “Başkasını ezen bir ulus asla özgür olamaz”…

28 Mayıs seçiminde kokusu çıkan “Arap ve Afgan seçmenler” işin “Lele”sidir, bunun daha “Lolo”su var…

Kıbrıslının dediği gibi daha “Lololo”su var!

(2 Haziran 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author