Yazın mahkemenin duvarına: NÜFUS NEREDEN GELİRSE SUÇ DA ORADAN GELİR!

Aziz Şah – Kıbrıs’ın işgal bölgesinde mahkeme salonlarında duvara bir yazı yazılmalı:

-Türkiye’de olan herşey Kıbrıs’ta da olacak!

Sömürge Bakanı iken Cemil Çiçek mi söylemişti, yoksa Recep Akdağ mı, pek emin değilim…

Anonim bir kolonici/sömürgeci sözü olarak tarihte yerini aldı. Herkesin ağzında sakız olan bu söz mahkemelerde duvara da yazılmalı.

Memlekette yaşanan her rezaletten ve felaketten sonra “bizden adam olmaz” diyen kalmadı artık; onun yerine “Türkiye’de olan herşey Kıbrıs’ta da olacak demişlerdi, oldu” diyor ahali!

Artık insanımız rezalet ve felaketlerden sonra rezalet ve felaketlerin nereden geldiğini söylüyor…

İşte bu yüzden, mahkeme salonlarında duvara da yazılmalı. Ki tecavüzcüleri, uyuşturucu kaçakçılarını, katil ganarayı yargılarken yargıçlarımız suçun nereden geldiğini hatırlasın…

26 Haziran Pazartesi günü Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun adli yıl kapanışında önemli bir konuşma yaptı. Konuşmasının her bir bölümü üzerine ayrı bir yazı yazılabilir. Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki nüfus rejiminden kaynaklı sorunları bir bir sıraladı ve “kendi konumuna göre” çözüm önerileri sundu Sayın Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Aksun. “Sayın Mahkeme Başkanı kendi konumuna göre çözüm önerileri sundu” diyorum, çünkü Kıbrıs’ın kuzeyinde işgal ve yerleşimci nüfus sömürgeciliği sürdüğü müddet sorunun kaynağı kurumadan, Türkiye’den Kıbrıs’ın kuzeyine Türkiye’deki bütün “sosyal sorunları” bağrında taşıyan nüfus akışı devam ettiği müddet, hiçbir yasal ya da polisiye makyajla bu sorunlar çözülemez.

Sayın Mahkeme Başkanı’nın “çözüm önerileri” burası Norveç olsaydı gayet işe yarardı. Burası normal bir devlet değil, Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti’nin işgal ettiği topraklarıdır. Burada yasalar TC protokollerine iliştirilir, Polis Teşkilatı ise Ankara’dan yönetilir.

***

Silah zoruyla evlerinden kovulan Rumların toprakları Türkiye’den buraya taşınan yerleşimci nüfusa dağıtıldı. 1974’ten 1994’e kadar Rumların gasp edilmiş toprakları tapusuz kullanıldı. Öyle devam edebilirdi, etmedi…

CTP lideri Özker Özgür’ün gözünü “seçimi kazanma hırsı” bürüdü. “Elleri nasırlı emekçiler”i mülkiyet sahibi yapmaya karar verdi… 1990 seçimlerinde Türkiyeli yerleşimcilere Rumların mallarının tapusunu vadetti, 1994’te de İTEM Yasası değiştirildi DP-CTP hükümeti tarafından. Bu savaş suçunu işlerken CTP yalnız değildi.

-“Arkadaşlar, İTEM Yasasını değiştirerek Rumlara ait mallara sahte tapu çıkarıp savaş suçu işleyelim mi?” diye sordular mecliste… UBP ve DP’yi söylememe gerek yok, TKP de evet dedi CTP’yle birlikte… Masum kimse yok yani…

Kıbrıs’ta barışa, özgürlüğe ve insanca yaşama vurulan en büyük darbedir İTEM Yasası 1974 işgalinden sonra…

İşte, Özker Özgür günah çıkardığı “Yanılmayı çok isterdim” kitabında şöyle der:

-“KKTC güçler ayrılığına dayalı, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti değildir. Polis kendine bağlı olmadığı için Muhaceret Yasası’nı bile uygulayamamaktadır”…

İşte, güçler ayrılığının olmadığı, TC’nin iki Generali ve Sömürge Valisi’nden oluşan Üst Koordinasyon Kurulu tarafından yönetilen, demokratik, laik, sosyal, bir hukuk devleti olmayan Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki koloni rejiminde Polis Teşkilatı Ankara’ya bağlı olduğu için 2023 senesinde Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun’un tavsiyelerini kaale alacak bir tane makam yoktur…

***

Sayın Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı diyor ki, “Artık çocuk istismarı sorunumuz var, yasa koyucunun belirlediği 6 yıllık ceza haddi yetersizdir”… Yasa koyucu “KKTC meclisi” mi?

Türkiye’de irade “Küçüğün rızası var” diyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dır.

Türkiye’de irade “Bir kereden bir şey olmaz” diyen Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu’dur…

Kıbrıs’ın işgal bölgesine nereden geldi “çocuk istismarı” sorunu?

Türkiye’de olan herşey Kıbrıs’ta da oluyor işte, Türkiye’nin sosyal sorunları “ensest”, “çocuk istismarı” ve “kadına şiddet” taşınıyor Kıbrıs’a!

Çağımızın en önemli sosyal bilimcilerinden Zygmunt Bauman der ki, sömürgeci devletler yerleşimci nüfus aracılığı ile kendi “sosyal sorunları”nı sömürgelere taşır.

Türkiye’de olan herşey Kıbrıs’ta da oluyor, çünkü Türkiye’den gelenler “sosyal sorunları”nı beraberinde getiriyor…

(2 Temmuz 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author