Akropolis dağına çıkan Kıbrıslı kadınlar

Aziz Şah – Temmuz-Ağustos geldiğinde, tank paletleri böğrümüzü ezdiğinde, havan topu gramofonun üstüne düştüğünde, süngü haritayı parçaladığında istila dışında bir şey yazmak gelmez içimden…

Bu sıcaklarda bahçede çalışırken susadığımda annemin esirken çektiği susuzluğu hatırlarım…

Cunta düştükten, yani sözde Türk harekâtı amacına ulaştıktan sonra, 23 Temmuz’da BM yetkilileriyle Denktaş’ın evine giden Klerides’in “1960’a dönebiliriz” sözüne karşılık Bülent Ecevit’in “Savaşmaya devam edeceğiz” sözü gelir aklıma…

Sözde Yunan Cuntasını devirmek için çıkan Türk ordusu Cunta düştükten sonra da savaşmaya devam eder. “Savaş zorunlu olmadıkça cinayettir” sözü gelir aklıma. 23 Temmuz’dan sonra ölenler ölmeyecekti…

23 Temmuz’da barışı reddeder “şair” Ecevit. Ve siz Ecevit ismini verdiniz çocuklarınıza…

23 Temmuz’da Ecevit’in barışı reddetmesiyle Türk istilasına dönüşür harekât…

İşgalin 49’uncu yılında tarihi bir deklarasyon yayınladık Rumca-Türkçe konuşan Kıbrıslılar hep beraber. Kıbrıs tarihi çok “barış bildirisi” gördü, ancak “Kıbrıs’ın özgürlüğü için pan-Kıbrıslı seferberliği deklarasyonu” bildiğiniz “barış bildirileri”nden değil. 49 yıldır işgale karşı vermediğimiz mücadeleyi birlikte vermek için bir “çerçeve” çiziyor.

1975’te başlayan 1989’da sonlanan Women Walk Home mücadelesini kaldığı yerden sürdürmeyi amaçlıyor “Kıbrıs’ın özgürlüğü için pan-Kıbrıslı seferberliği deklarasyonu”…

1975’te Varoşa’ya dayanan 30.000 mülteci kadının yürüyüşü ile başlayan “Women Walk Home” mücadelesi dışında mücadele etmedi Kıbrıslılar işgale karşı.

Bin kez yazacağım Women Walk Home’un adını. Kafalarınıza kazınsın…

Women Walk Home uluslararası çapta bir mücadele verdi. Kanada’dan,  ABD’den, Britanya’dan, Avrupa’dan ve dünyanın dört bir tarafından kadın kurtuluş mücadelesinin neferi olan kadınları alıp Kıbrıs’a getirdiler. Onlarla beraber yürüdüler işgal ordusunun namlularının üzerine…

Turgut Özal Atina’yı ziyaret ettiğinde Akropolis’i işgal etti Kıbrıslı mülteci kadınlar. Bir zamanlar Nazi bayrağı asılı olan Akropolis’ten aşağıya işgal edilmiş Kıbrıs’ın resmini sarkıttılar…

Kıbrıslı mülteci kadınlar seslerini duyurmak için Akropolis dağına kadar çıktılar!

O sırada Kıbrıs’ın işgal bölgesinde Türkçe konuşan Kıbrıslı aydınlar, yazarlar, sosyalistler yeni yeni başlamışlardı tartışmaya: “Biz Kıbrıs Türkü müyüz, Kıbrıslı Türk müyüz, Kıbrıslıtürk müyüz? Kıbrıs’ta iki halk mı var, iki toplum tek halk mı var? KKTC’yi savunmak self-determinasyon mu, değil mi?”…

Kıbrıslı mülteci kadınlar Akropolis’teyken, Kıbrıslı Türk okumuşları tartışıyordu: Yabancı bir ordunun işgali ile kurulan korsan rejim KKTC’yi savunmak Lenin’in ulusların kendi kaderini tayin hakkına uygun mu?”

Kıbrıslı mülteci kadınlar Akropolis’teyken, Kıbrıslı Türk okumuşları Lenin’in kitaplarından cımbızla alıntılar yaparak “ayrılma hakkı”nı tartışıyordu…

Vasiliou ile Denktaş görüşürken Women Walk Home 1989’da soruyordu:

-“Denktaş neden evlerimize dönmemizi engelliyor? Denktaş Kıbrıslı Türk ve Rumların özgürce hareket etmelerini, karışmalarını ve beraber yaşamalarını neden engelliyor? Neden Türkiye 1974’ten beridir hâlâ Kıbrıs’ta? Türkiye neden Türkiyeli yerleşimcileri gönderip Kıbrıs’ın demografik yapısını değiştiriyor? Türkiyeli yerleşimcilerin bizim evlerimizde ve ülkemizde ne hakkı var? Türk askerinin ülkemiz üzerinde ve çocuklarımızın geleceği üzerinde ne hakkı var? Biz Kıbrıslı kadınlar evimize yürüyoruz”…

Women Walk Home işgale karşı mücadele ederken, Kıbrıslı Türk okumuşları başka bir dünyada yaşıyordu. 12 Eylül faşist Cuntasının kendilerine hediye ettiği “KKTC”ye anlam yüklemeye çalışıyorlardı…

49 senede işgale karşı Women Walk Home dışında mücadele edilmedi. Kıbrıslı Türk okumuşlarının ise hayatına “işgal” kelimesi 1997’de Şener Levent “Avrupa” gazetesini kurup, Türk ordusu ile karşı karşıya geldiğinde yerleşti. Bu gazete 1997’den 2023’e Kıbrıs’ta Türk işgali gerçeğini Türkçe olarak söyledi.

Son 20 senedir iki toplumdan 100’lerce örgüt ortak “barış bildirileri” yayınladı, içinde işgal kelimesi geçmeyen…

49 sene sonra tarihte bir ilk olarak Rumca ve Türkçe konuşan Kıbrıslılar, Women Walk Home’un izinde “Kıbrıs’ın özgürlüğü için pan-Kıbrıslı seferberliği deklarasyonu”nu yayınladı. Kıbrıs’ı yok eden işgale ve yerleşimci sömürgeciliğine karşı Kıbrıslıların ortak mücadelesini örmek için…

(3 Ağustos 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author