Kıbrıs’ta işgal bölgesinde ve özgür bölgede Ağır Ceza Mahkemesi

Aziz Şah – Kıbrıs’ın işgal bölgesinde ve özgür bölgesinde aynı Anglosakson hukuk sistemi var.

Leymosun’daki şiddet olayları üzerine başlayan mahkeme süreci ile ilgili haberi okurken aynı hukuk sisteminin işgal bölgesi ile özgür bölge arasındaki farkını gördüm…

Kıbrıs’ın işgal bölgesi Türk hukuk sistemine entegre edilmeye çalışılıyor uzun bir süredir.

“KKTC” Yüksek Mahkeme eski Başkanı Taner Erginel’in verdiği bilgiye göre, 1963-1974 arası Prof. Orhan Aldıkaçtı buradaki hukuku Türk hukuk sistemine uydurmak için çalışmalara başladı. 1965’te ayrı “Kıbrıs Türk mahkemeleri” faaliyete geçirilmesine karşın, Leymosun mahkemesindeki 3 Türk hakim Eylül 1966’da TMT’nin tehdidiyle görevlerinden geri çekildiler…

Kıbrıs Türk liderliği 1964’te terk etti Kıbrıs Cumhuriyeti’ni, ancak Prof. Aldıkaçtı hukuk sistemini Türkiye’ye entegre etmek için 1963’te çalışmaya başladı…

Bu ayrılıkçı, etnik kabileci kafayla iyi bile geldik bu günlere kadar!

***

Şöyle diyor Taner Erginel Kıbrıs’taki İçtihat Hukuku ile Türkiye’deki Kontinental Sistemi kıyaslarken:

“KKTC’de karşılaştığımız sorunlardan biri, sistemin temel ilkelerinin bilinmemesi ve bu ilkelerden uzaklaşılmasıdır. Diğer bir neden ise Türkiye’de uygulanan Kontinental kuralların bilerek veya bilmeyerek İçtihat Hukuku sistemi içine alınması ve birlikte uygulanmaya çalışılmasıdır. Bu yaklaşım hukuk sistemimizde büyük sorunlar yaratmıştır.

Yaptığımız araştırmalar bize iki hukuk sistemini birbirine karıştırmanın doğru olmadığını aksine sakıncalı olduğunu göstermiştir. Bunun nedeni iki sistemin temel ilkelerinin çok farklı, hatta ters olmasıdır. Birinde doğru olan diğerinde yanlıştır.

Bazı akademisyenlerin ifadesine göre bu durum trafikte yolun solunda veya sağında gitmeye benzemektedir”…

TC Devleti her birkaç senede bir Kıbrıs’ın kuzeyindeki trafiğin yönünü değiştirme “girişimleri”nde bulunmuyor mu?

İşte, Kıbrıs’taki Anglosakson hukuk sisteminin Türkiye’deki Kontinental sisteme dönüştürülmesi trafiğin soldan sağa alınmasıdır.

Şöyle diyor Taner Erginel:

“KKTC yargısından şikayetleri analiz ettiğimiz zaman sorunlardan bir bölümünün Türkiye’de uygulanan Kontinental kuralların KKTC’de uygulanmaya çalışılmasından kaynaklandığını görürüz”…

***

Leymosun’da mültecilere yönelik ırkçı şiddet olayları üzerine saldırganlar Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Ancak nasıl oldu bu?

Alithia gazetesinin yazdığına göre, 13 kişinin önce Limasol Kaza Mahkemesi’nde yargılanması kararlaştırıldı. Ancak Hukuk Dairesi’nin müdahalesi ile yargı sürecinin Alt Mahkeme’de değil Ağır Ceza Mahkemesi’nde yürütülmesine karar verildi.

Bir davanın Alt Mahkeme ile Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmesi arasındaki fark nedir?

Bunu da bize değerli emekli yargıcımız Hasan Sözmener söylüyor:

“Eğer itham konusu suçun cezası 5 yıl hapislik veya bir milyon Türk Lirasını aşmıyorsa bir tek yargıçtan oluşan mahkeme tarafından yargılanırız. Belirtilen cezaların üzerinde bir ceza gerektiren ithamlar sözkonusu olduğunda, Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılanırız. Ağır Ceza Mahkemeleri üç yargıçtan oluşur”…

Bu bağlamda Kıbrıs Cumhuriyeti Hukuk Dairesi’nin müdahale ederek davayı Alt Mahkeme’den Ağır Ceza’ya sevk etmesi kayda değerdir…

Taner Erginel “Hukuk Dairesi” konusunda şöyle diyor:

“KKTC’de savcıların görev yaptığı hukuk Dairesi hükümetten bağımsız bir kuruluştur. Ceza davalarında Polisin Adli Şubesinin, hukuk davalarında ise devletin diğer organlarının hukuk danışmanlığını yapmaktadır. KKTC Anayasası ceza davalarında son sözü söyleme yetkisini Başsavcıya vermiştir”…

Leymosun’da olan Kıbrıs’ın işgal bölgesinde olmaz…

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde tam tersi oldu: 22 Ocak 2018 linçine katılan Türkiyeli yerleşimciler Savcılığın müdahalesi ile Ağır Ceza’dan alt mahkemeye gönderildiler, oradan da serbest kaldılar…

Leymosun’daki Savcılık ise Alt Mahkeme’deki Davayı Ağır Ceza’ya gönderdi.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde ve işgal bölgesinde Ağır Ceza yargılamasının bir farkı daha var: 

Leymosun’da yargılanan 13 saldırgandan 1’i cezaevine gönderildi, 1’i gözaltına alındı, geriye kalanlar ise elektronik kelepçe ile ev hapsinde…

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde ise Ağır Ceza davaları tutuklu yürütülüyor.

Türkiye’ye entegrasyon sürecinin sonucu mu bu fark?    

(10 Eylül 2023 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author