Kıbrıs Cumhuriyeti toprak hırsızlarını neden tutuklamıyor?

Aziz Şah – Bir gün Ledra Palace kapısından ya da Lokmacı’dan geçerken Kıbrıs Cumhuriyeti polisi tarafından tutuklanacaksınız.

Yargıç size soracak:

-Kıbrıslı Rumların mallarına inşaat yaparken suç işlediğinizi bilmiyor muydunuz?

Bu kaçınılmaz olandır…

“Korkma!” diye başlar Türkiye’nin İstiklal Marşı. Ben size “Kork!” diyorum, “Korkun”…

Ayaklarınız titreyerek geçin kapıdan ya da geçmeyi bırakın…

Kıbrıs’ın işgal bölgesi yaptığınız inşaatlar yüzünden yaşanmaz hale geldi. Siz de bunaldınız yaptığınız inşaatlardan ve sizin yaptığınız binalar yüzünden değişen nüfus yapısından…

-Yediler bizi bunun içinde, diyorsunuz…

Kim yedi?

-Sizin inşa ettiğiniz binaları satın alanlar mı?

Kıbrıslı Rumların topraklarının üzerine inşa ettiğiniz “gecekondu gezegeni” bunaltıyor sizi değil mi?

Bir blok 800 daire, her daire 800.000 Sterlin…

Kıbrıslı Rumların mallarının üzerinde Sterlin milyarderi oldunuz! Ama bunalıyorsunuz Kıbrıs’ın işgal bölgesinde, hava almak için güneye geçiyorsunuz. Uzunyol’da havanız değişiyor…

Trikomo’ya “Yeni İskele” dediniz, betona boğdunuz. Nefes alamıyorsunuz içinde…

Nefes almak için “Eski İskele” dediğiniz Larnaka’ya gidiyorsunuz.

Bir ayağınız İsviçre’de, bir ayağınız İtalya’da…

Paris’te moda haftasına gidiyorsunuz, İspanya’da boğa güreşlerine…

Sonra dönüyorsunuz geri işgal bölgesine!

Bir gün dönemeyeceksiniz geri…

Kıbrıslı Rumların mallarının üzerinde kazandığınız milyarlarca Sterlin kara paranın hesabı sorulacak size!

Kara para illa uyuşturucudan elde edilecek diye bir kaide yok. “Suç geliri” kara paradır. Hangi suç olduğu önemli değil…

Silah zoruyla gasp edilen toprağı satmak, üzerine inşaat yapmak ve satmak suçtur!

Eninde sonunda bir gün tutuklanacaksınız Kıbrıslı Rumların topraklarına inşaat yapmaktan ve sahte tapularla satmaktan…

Toprak hırsızlığından elde ettiğiniz milyarlarca Sterlin de “kara para” olarak eninde sonunda birilerinin radarına girecek. Ya uluslararası kara para ile mücadelenin ya da mafya sizden haraç kesecek!

Olması gereken budur. Çünkü hırsızlık mal sattınız. Silah zoruyla gasp edilmiş topraklara devasa “şehir”ler kurdunuz…

10 yıl önce konutlar, apartmanlar, villalar yapıyordunuz gasp edilmiş Rum mallarına. Son 5 senedir fren patladı “gecekondu gezegenleri” kuruyorsunuz…

Suç işlediniz, suç işlediğinizi de biliyorsunuz, suçu da bile isteye işlediniz…

Suç işlerken sizi durdurmak için hiçbir şey yapmayan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bunda hiç mi kabahati yok?

20 sene önce 3-5 Kıbrıslı Türk müteahhit, avukat, emlakçı, komisyoncu tutuklansaydı Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki toprak yağması Girne’de dururdu!

20 sene önce 3-5 Kıbrıslı Türk müteahhit tutuklansaydı Trikomo bugün uğradığı tecavüze uğramazdı…

Trikomo’nun yarısını satan Kıbrıslı Türk şirketlerden birinin gelini Rus’tur. Kıbrıs Cumhuriyeti’nde yaşıyor, Kıbrıslı Rumların mallarının üzerine yapılan inşaatları Ruslara satıyor…

İşgal bölgesinin diğer bir krallığı AFİK! İsrailli Afik Jack Yacoov’u ne tutuklamadınız elinizin altındayken?

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Hristodulidis gidip Netenyahu’ya Kıbrıs’ın işgal bölgesinde inşaat yapan İsraillileri şikayet edeceğine takacaktınız kelepçeyi… Ama şimdi elinizden kaçtı değil mi? 

Tek başına bir ORAMS Davası bile bir süre durdurmuştu inşaatları.  Ama Kıbrıs Cumhuriyeti yapması gereken hiçbir şeyi yapmadı…

3-5 tutuklama, birkaç uluslararası davayla Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki arazi yağması dururdu.

Kıbrıs’ın işgal bölgesinde inşaat yapanlar suç işlediklerini biliyorlar…

Avukat Akan Kürşat’ın İtalya’da tutuklanmasından sonra yaşanan panik bu korkudandır. Çünkü odada fil var, her biriniz filin bir tarafından tutmuşsunuz!

Eczaneden vitamin, kasaptan et, marketten içki çalana “hırsız” diyorsunuz…

Siz ise Kıbrıs’ın %37’sinin topraklarını çalıp sattınız!

İşte bu yüzden Kürşat’ın tutuklanmasından sonra paniklediniz.

Çünkü toprak hırsızısınız!

İnşaat şirketleri Kıbrıs’ın işgal bölgesindeki bütün gazeteleri ve televizyon kanallarını satın alınca toprak hırsızlığının üzeri örtülecek mi zannediyorsunuz?

Bir gün Lokmacı kapısından geçerken tutuklanacaksınız…

Sormayacaksınız ama “Suçum ne?” diye!

(5 Ocak 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author