Aziz Şah – Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti, korsan taksilere karşı bir yasa hazırladı. Kıbrıslı Türkler ise buna tepki gösterdi…
Rum mallarını satarken sosyal medyaya ilan veriyor avukatlar, müteahhitler, emlakçılar. Şoförler de güneyde korsan taksicilik yaparken sosyal medyaya ilan veriyor. Bu kadar pervasız olunur…
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin korsan taksilere karşı önlem almasına verilen tepkilere bakarak Kıbrıslı Türk toplumunun neden bu halde olduğunu anlarsınız.
“Korsan” olmayı bir hak sayıyor Kıbrıslı Türk ahalisi…
Avukat, müteahhit, emlakçı, taksi şoförü fark etmez…
Rumların arazisine inşaat yap, sat, kara para akla, sahte koçan verdiğin yabancıları da dolandır. Konu uluslararası bir mahkemeye taşındığında da “KKTC hukukuna göre yasaldır” deyip içinden çık…
Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı suç işlemeyi “hak” zannediyor Kıbrıslı Türkler. 1960-63 döneminde böyleydi, 2024’te de bu böyle…
Cumhuriyet’in ilanından sonra vergi yasasını bloke edip vergi toplanmasını engelleyen Küçük-Denktaş Liderliği toplanamayan verginin de %30’unu istiyordu!
Dünyanın hiçbir yerinde kimseyi bu kadar enayi yerine koyamazsınız. Aradan geçmiş 64 sene, değişen hiçbir şey yok…
Türkiye’nin en zenginleri arasında adı geçen Kıbrıslı Türk Dolar milyarderleri, KKTC vergi beyanlarında bir memur kadar vergi ödüyor. 1960’ta Rumlara karşı savunduğu çarpık düzeni, 1974’ten sonra devam ettirdi Türk Liderliği…
1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkmak için bozgunculuk yapıyordunuz, şimdi kime bozgunculuk yapıyorsunuz?
İşgal bölgesinde Rumlara ait çalınmış mülkleri satmayı “yasal” diye savunuyor Kıbrıslı Türk avukatlar. Taksi şoförleri ise, plakanın üzerindeki “T” harfini kapatıp özgür bölgeden yolcu taşıyor. Hem işgal bölgesinde hem özgür bölgede korsan olmayı başardık…
Akan Kürşat’ın tutuklanmasından sonra zangocun çanını duymanız gerekirdi. Bu korsan düzen “sonsuza dek” böyle gitmez…
Ne diyor Barolar Birliği başkanı dahil, en “elit” Kıbrıslı Türk avukatlar:
-“Akan Kürşat KKTC yasalarına göre suç işlemedi”…
Taksi şoförleri ne diyor?
-“Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin idaresi altındaki bölgelerde vergi ödemeden, kayıtsız kuyutsuz, korsan taksicilik yapmamız engellenemez; biz KKTC yasalarına bağlıyız”…
Avukatların kanunsuz olduğu yerde taksiciler mi kanun tanıyacak?
Kıbrıslı Türklerin “normal bir hukuk” devletinin ne olduğunu öğrenmesi gerekiyor.
İster kabul edin, ister etmeyin Kıbrıs’ta tek bir devlet var: Kıbrıs Cumhuriyeti. 50 senedir Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarının %37’sini işgal etmesi bu durumu değiştirmez.
Bugün Kıbrıs Cumhuriyeti “normal bir hukuk devleti” midir? Hayır, değildir, olamaz da… Topraklarının yarısı işgal edilmiş bir Cumhuriyet “normal bir hukuk devleti” olamaz.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 15’inci maddesi gereğince olağanüstü hallerde Sözleşme’nin belli maddeleri askıya alınır. Kıbrıs Cumhuriyeti de 50 senedir Türkiye’nin işgali altındadır.
Türkiye tarafından Kıbrıs Cumhuriyeti hukukunun uygulanması engellenmektedir… 50 senelik işgale rağmen Kıbrıs Cumhuriyeti olabildiğince “normal bir hukuk devleti” gibi hareket eder.
Kıbrıslı Rum bir hukukçuya Maraş açılımından sonra Tatar’ın ve bazı UBP’lilerin pasaportları askıya alınınca sormuştum,
-Neden vatandaşlıktan atmıyorsunuz?
Ders niteliğinde bir cevap vermişti:
-Kıbrıs Cumhuriyeti bir hukuk devletidir, vatandaşlıktan atmak öyle kolay bir iş değildir.
Kıbrıslı Türkler her zaman mağdurdur. Korsan taksicilik yaparken de Rum malı satarken de…
Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin idaresi altındaki bölgede Kıbrıslı Türk taksiciler kayıtsız, vergi ödemeden, korsan taksicilik yapamaz. Rumlar da yapamaz, kimse korsan taksicilik yapamaz. “Etnik köken”in bir önemi yoktur…
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yasa hazırlığından sonra Lefkoşa Taksiciler Birliği Başkanı Menteş Öztürk Kıbrıs’ın kuzeyinde 3000’e yakın korsan taksi olduğundan yakındı ve korsan taksilere karşı “Polisin elinin güçlü olması için cezaların daha caydırıcı olması gerekiyor, bunun için de yasal düzenleme gerekiyor” dedi.
Kıbrıs’ın güneyinde korsan taksicilik yapmayı “hak” sayıp, kuzeyde korsan taksilere karşı önlem alınmasını talep etmek de nedir?
Bir gün herkesin “normal bir hukuk devleti”ne ihtiyacı olur!
(27 Ocak 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)