Aziz Şah – 11/03/2024
Kıbrıs Cumhuriyeti Başsavcısı bu kez rahmetliyi sıçırttı.
Akan Kürşat davasını yüzüne gözüne bulaştıran Cumhuriyet yargısı, bu defa da evine 5’inci kez giren hırsızı vuran 82 yaşındaki dedeyi 2 buçuk yıl hapse mahkum etti. Cumhurbaşkanı Hristodulidis’in Büyükbaba Chrysanthe için çıkardığı affı da Başsavcılık reddetti. Hukuki gerekçeleri varmış…
Başsavcılık, Kürşat’ın İtalya’da nasıl tutuklandığını bile açıklayamıyor. Tutuklamadan 2 ay sonra görülen davada “delil ve tanık yok” diyerek davayı düşürmeleri ise ayrı bir rezalet.
Kıbrıs’ın en ünlü hukukçularından Achilleas Dimitriadis ise “Bu dosyayı kim hazırladı, kim değerlendirdi, kim denetledi?” diyor.
Düşürülen Kürşat davası ile evine giren hırsızı vuran 82 yaşındaki dedenin davasının ne alakası mı var?
Başsavcılık Kürşat davasını düşürerek şunu dedi: Kıbrıslı Rum mültecilerin mallarını istediğiniz gibi yağmalayabilirsiniz, gasp ettiğiniz mal üzerinden her türlü rantı elde edebilir, çaldığınız toprağı satabilir ve üzerine inşaat yapabilirsiniz, 2006 tarihli 303a Ceza Yasası’nı istediğiniz gibi çiğneyebilirsiniz!
82 yaşındaki dedenin davasında ise, şunu diyor Başsavcılık hırsızlara: İstediğiniz gibi çalabilirsiniz, size dokunulmayacak!
82 yaşındaki dede, evine beşinci kez giren hırsızı önce uyardı, ama hırsız dedenin ihtiyarlığına güvenerek hırsızlığa devam etti. Önceki dört seferde polis hiçbir şey yapmadı… Bunun üzerine de ihtiyar yapması gerekeni yaptı. Herkes için kutsal bir mabet olan evini korudu. Mahkeme ise 2 buçuk yıl hapse mahkum etti onu…
Neden mi?
Evini beşinci kez soyan hırsızı vuran ihtiyar “kötü örnek” olmasın diye. “Yanlış mesaj” olurmuş 82 yaşındaki delikanlıyı serbest bırakmak. Peki, hırsızlar ne mesaj aldı bundan?
-Çalabilirsiniz!
Kürşat davasını görüşmeden düşürerek ve 82 yaşında evini hırsızlardan koruyan adamı 2 buçuk yılla cezalandırarak Başsavcılık hırsızlara “çalabilirsiniz” dedi.
Bu da yetmedi!
Başsavcı ve Başsavcı Yardımcısı, 82 yaşındaki adamın Cumhurbaşkanı tarafından affedilmesine itiraz etti.
Eğer evini hırsızlardan savunan bu ihtiyar affedilirse, bu Cumhurbaşkanı’nın “yargıya müdahalesi” olurmuş…
Ey Başsavcı!
CTP ve UBP’liler Akan Kürşat’ı serbest bırakmanız için Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gidince bu “yargıya müdahale” olmuyor da 82 yaşındaki bir adam affedilince mi müdahale oluyor?
Şaşırmıyorum ama…
Çünkü Kıbrıslılar evlerine giren hırsızın çalacaklarını çalıp kendiliğinden gitmesini beklerler. Hırsız evdeyken Kıbrıslılar uyurmuş gibi yapar…
82 yaşındaki dede alışılagelen dışında bir eylem yaptı: Kalesini savundu!
İngiliz hukukçu Sir Edward Coke, “Bir adam için evi kalesidir ve kendi evi herkes için en güvenli sığınaktır” der.
50 senedir çeşit bin türlü hırsızlık haberleri okuruz. Ama hırsızı silahıyla vuran ev sahibine pek rastlamadık!
Çünkü Kıbrıslı tıkırtıları ya da postal seslerini duyar…
Evin istila edildiğini ya da soyulduğunu anlar…
Ama vatanını savunmaz!
İşte 82 yaşındaki delikanlı vatan savunması yaptı.
“Hakaret”i suç olmaktan çıkardı Kıbrıs Cumhuriyeti ama “öz-savunma hakkı” yok!
Eve giren hırsıza karşı koymak suç ama Başsavcı’ya hakaret etmek serbest…
Yaşasın demokrasi!
Fileleftheros’un Genel Yayın Yönetmeni sevgili Aristos Mihailidis şöyle yazıyor:
“Büyükbaba hala hücrede. Psikolojisi kötü durumda, şokta, sürekli ağlıyor, sağlığı bozulmuş ve hapse atıldığını fark edememiş. Hayatı boyunca dürüstlük ve iyilikle yaşamış bir adam bunu nasıl fark edebilirdi. Ve aniden bu yaşta yargıçların körlüğüne maruz kalmak. Evet, onların körlüğü. Mahkemede dedikleri gibi, saygıyla arz ederim”…
Körlük mü gerçekten sevgili Aristos?
Körlük değil bu…
Kıbrıslılar direnenleri cezalandırır.
Evine giren bir hırsızı av tüfeği ile vurarak kalesini savunan bir ihtiyar 50 senelik statükoya aykırıdır.
Evet, bunun da “Kıbrıs sorunu” ile alakası var.
Çünkü işgale karşı çıkmak suçtur Kıbrıs’ta…
(11 Mart 2024 tarihinde Avrupa gazetesinde yayınlanmıştır)