Oz Karahan: Adaylığım Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş mücadelemizin parçasıdır!

Çevreciler Hareketi (Kıbrıs Yeşiller Partisi)‘nden Avrupa Parlamentosu adayı ve Kıbrıslılar Birliği Başkanı Oz Karahan kamuoyuna açıklamalarda bulundu.

Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılacak siyasi partiler 24 Nisan’da Lefkoşa Konferans Merkezi’nde resmi başvularını gerçekleştirdi. 9 Haziran 2024 tarihinde üç Türkçe konuşan Kıbrıslının farklı siyasi partilerde seçimlere katılacağı kesinleşti.

Üç Kıbrıslı Türk adaydan yalnızca Oz Karahan adaylık başvurusu sırasında temsil ettiği parti adına resmi açıklama yaptı.

Konuşmasını Türkçe gerçekleştiren Oz Karahan, Avrupa Parlamentosu seçimlerinin “iki bölgeci iki toplumcu” cephenin savunduğunun aksine üniter devletlerin çoğunda olduğu gibi “demokratik birlik” yani tüm Kıbrıslıların tek seçmen kütüğü altında yer alarak yapıldığının altını çizdi.

Daha sonra bir yazılı açıklama yapan Oz Karahan şunları söyledi:

BU SEÇİMLERDE 3 TÜRKÇE KONUŞAN KIBRISLI ADAY OLSA DA 2 TARAF VARDIR

Çoğulcu demokrasinin bayraktarı bir görüşe sahibiz ve bu Avrupa Parlamentosu seçimlerinde üç Türkçe konuşan Kıbrıslının farklı siyasi partilerden girmesi tüm Kıbrıs için tarihi bir olaydır.

Halkımızın bilmesi gereken en önemli konu, Politis gazetesinin 24 Mart 2024 tarihinde yazdığı gibi bu seçimlerde üç Türkçe konuşan Kıbrıslı aday olsa da iki taraf vardır.

Ne yazık ki diğer iki Türkçe konuşan Kıbrıslı aday, 50 senedir bizleri bitiren Türk tezi “federasyon” hayalini satmaya devam ederken, diğer tarafta ben insanlarımızın bu topraklarda kimlikleriyle varolabilmelerinin tek yolu olan devletlerine yani Kıbrıs Cumhuriyeti’ne sahip çıkmaları gerektiğini savunmaktayım.

Bu seçimde iki taraf vardır. Bizim temsil ettiğimiz taraf toprağı ve halkıyla üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünü savunmaktır. Tek bir seçim bölgesinde, tek bir oy pusulasında ve tek bir seçmen listesinde gerçekleşen bu seçim üniter Kıbrıs mücadelesi için ciddi bir deneyimdir.

Karşı taraf ise, Türkiye’nin işgaline perde olarak kullandığı Türk tezi “iki bölgeli iki toplumlu federasyon” söylemi arkasına saklanan ‘utangaç’ bir ayrılıkçılıktır.

GEÇTİĞİMİZ 5 SENEDE ÇOK ŞEY KAYBETTİK, ÖNÜMÜZDEKİ 5 SENE HER ŞEYİMİZİ KAYBETME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Bir yanda AKEL’in adayı Niyazi Kızılyürek 5 sene önce aklına gelmeyen “Kıbrıslı Türklerin hakları” söylemi üzerinden ayrımcılığı ve ayrılıkçılığı kışkırtıyor. Diğer yandan “iki toplumlu” VOLT’un parti programında, 15 Temmuz darbesi ile 20 Temmuz işgalinin sorumlusu olan ve dünya halklarına karşı sayısız suç işleyen NATO “savunma, ortak değerler ve entegrasyon projesi” olarak tanımlanıyor.

BU SEÇİMLERDE 2 TARAF VARDIR, “İKİ BÖLGECİLER” VE ÜNİTER KIBRIS!

Kıbrıs halkının demokratik birliğini ve üniter Kıbrıs Cumhuriyeti’ni savunanlar olarak karşımıza aldığımız cephe bu kadar nettir: Türkiye’nin ayrılıkçı “iki bölgeli federasyon” tezini savunanlar ve NATO’culuğu parti programına yazacak kadar ileri giden gericiler!

Avrupa Parlamentosu kariyer kovalama yeri değildir. İşgale ve kolonizasyona karşı Kıbrıslıların mücadele platformudur…

Avrupa Parlamentosu, Türkçe konuşan Kıbrıslıların yaşadıkları baskılara karşı Türkiye’ye çok ağır bedeller ödettirilebilecek bir araçken, 5 sene boyunca mevcut milletvekilinin zihniyeti parlamento koridorlarında Türkiye ile el ele yürüdü.

Avrupa’da Türkçe konuşan Kıbrıslıların işgal sebebiyle yaşadıkları zorluklara karşı mücadele edeceğiz. 50 senedir devam eden apartheid Türk tezi iki toplumlu iki bölgeli ‘çözüm’ misyonunu tamamladı. Bugün artık Avrupa Parlamentosu ve Birleşmiş Milletler koridorlarında iki devletli çözüm konuşuluyor. İnsanlarımızın bilmesi gereken şey böyle bir çözüm konuşulurken ilk olarak tüm Türkçe konuşan Kıbrıslıların Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlıklarının meşruiyetinin kaybolacağıdır.

Kıbrıslıların vatanlarında kimlikleriyle ve kültürleriyle yaşayabilmelerinin tek yolu gerçek devletlerine yani Kıbrıs Cumhuriyeti’ne sahip çıkmaları ile mümkündür. Biz bu doğrultuda mücadelemize devam edeceğiz. İnsanlarımız için verdiğimiz bu ilkeli ve tutarlı mücadelenin şiarı da nettir: Kıbrıs bölünmemiştir, işgal edilmiştir, bu yüzden birleştirilemez ancak özgürleştirilebilir.

İşte bu özgürlük mücadelesini hep birlikte 9 Haziran 2024 tarihindeki seçimlerde başka bir boyuta taşıyacağız. Adaylığım Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş mücadelesinin parçasıdır!

About the author