Annan Doktrini’nden Trump Doktrini’ne

Aziz Şah – Monroe, Truman, Eisenhower, Nixon, Carter, Reagan doktrinleri şekillendirdi sırasıyla ABD emperyalizminin dünya hegemonya turunu…

Monroe Amerikan kıtasındaki hakimiyeti, Truman Avrupa-Yunanistan-Türkiye hakimiyetini, Eisenhower Ortadoğu’yu, Carter Basra Körfezi’ni, Reagan Afganistan, Angola, Kamboçya ve Nikaragua’yı hedefe koydu.

Arada bir Annan doktrini var. BM Genel Sekreteri olarak ABD emperyalizminin âli menfaatleri için Balkan, Irak, Afganistan savaşlarının “bahanesi”ni masaya koydu Annan.

Ardından Bush ve Obama doktrinleri gelir…

Annan doktrinine gelene kadar her doktrinin bir özelliği vardı. Her doktrin dünyanın bir bölgesinde ABD hegemonyasını tesis etmeye odaklanır. Her doktrin belli başlı savaşlarla ve atılımlarla anılır.

Annan doktrini ise öyle bir altüst oluş gerçekleştirdi ki…

Evet, bizim “Kıbrıslı” Annan, “Yes be annem” diye kutsanan Annan…

Allah’ın belası Annan!

Öldü ama hayaleti hâlâ peşimizde…

Mezarında ters dönesi Annan!

24 Mart 1999’da NATO Sırbistan’ı bombalamaya başladı. O yılın sonbaharında gerçekleşen BM Genel Kurulu’nda Annan bu saldırı savaşını haklı çıkaracak bir doktrin attı ortaya…

Annan’ın Amerikan savaş doktrinine dönüşen o konuşmasının özeti şuydu:

Küreselleşme çağında ulusal egemenlik ortadan kalkmıştır. İnsani gerekçelerle başka devletlere askeri müdahalede bulunmak meşrudur…

1999’dan bugüne gerçekleşen savaşlara ve müdahale şekillerine bakın, artık “bahane” bile aramıyorlar…

BM Genel Sekreteri kapıyı aralarsa barbarlar ne yapmaz?

Annan doktrini Clinton’un adıyla da anılır, çünkü o dönem ABD başkanı Clinton’du ama esas fikir BM Genel Kurulu’nda emperyalist saldırganlığa bahane uyduran Annan’dan çıktı.

Bush ve Obama doktrinleri de Annan doktrininin geliştirilmiş versiyonlarıdır.

Herkesin bildiği üzere Bush doktrini “önleyici savaş” doktrinidir. Irak ve Afganistan savaşları buradan çıkar…

Obama’nın adıyla anılan iki savaş doktrini var. İkinci doktrin kendinden sonraki başkanı da kapsar. Önleyici “özel operasyonlar” doktrinidir. Yani Bush doktrininin devamı ve Trump’a da miras!

İranlı general Kasım Süleymani bu doktrin çerçevesinde yok edildi.

Ne dedi Trump?

-Kasım Süleymani ABD elçiliğini yok edecekti.

Kim demiş öyle olduğunu?

Bush’un “Saddam’ın elinde kimyasal silah var” demesi gibi palavra…

Annan’dan önce her ABD başkanının kendi adıyla anılan bir doktrini vardı. Annan’dan beridir tek doktrin var: Köpeksiz köyde değneksiz dolaşırım doktrini…

İranlı general Kasım Süleymani’nin haydutça bir suikasta kurban gitmesi üzerine aklıma ilk gelen şey “ANNAN DOKTRİNİ” oldu…

1999’da BM Genel Sekreteri olarak ülkelerin egemenliklerinin yok sayılmasının kapısını araladı…

Bugün Annan doktrinine dayanarak “önleyici” suikastlar yapılabiliyor…

Trump İran’ın tarihi eserlerini vuracağız diyebiliyor…

Uluslararası hukuk mu, o da ne!

Beyaz üstün ırkçı “serseri mayın” faşisti Trump’ın kendi doktrini “Önce Amerika” diyor ama esas politikasını iki siyah (Annan ve Obama) ile bir Texaslı’ya (Bush) borçlu…

Annan’ı anarken bunlar hiç aklınızdan çıkmasın!

Etrafımızda füzeler uçuşurken Amerikan deniz piyadelerinin Acil Müdahale Gücü karargâhına dönüşen Kıbrıs’ta barışçıların “doktrini” ne?

Kıbrıs’ta barış engellenemez diye zırlamak mı?

(Görsel: Senih Çavuşoğlu)
(11 Ocak 2020 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author