Korona salgını: Avrupa Birliği nerede?

Aziz Şah – Afrika kıtasındaki tarım politikasından, Güney Amerika ülkelerinin uluslararası ticaretine, AB’nin ikili anlaşma yaptığı üçüncü ülkeler ile başka bir üçüncü ülkenin yaptığı anlaşmalara, Doğu Avrupa’daki eski sosyalist ülkelerin “reform”larla fabrikaları, sosyal hakları, eski rejime dair “güzel olan ne varsa” nasıl yok edeceğine, Yunanistan’ın satacağı adalarından, limanlarına, hastanelerine herşeye, Alman otomobil şirketlerinin karbondioksit salınımına, İspanya’nın enerji politikasına, Fransa’nın çiftçilere kaç Euro destek vereceğinden Kıbrıs’ta Eleni’nin ve Yanni’nin avluda yetiştirdiği tavuklara kadar herşeyi ama herşeyi kriterlere bağlayan Avrupa Birliği şu günlerde nerede?

İtalya’da bir doktor eldivensiz çalışıp ölürken Avrupa Birliği nerede?

Herşeyi kriterlere bağlayan Avrupa Birliği halklar Korona’dan kırılırken ne yapıyor?

Hangi deliğe girdi şu Avrupa Birliği?

Hani de ulus-devleti aşarak ulus ötesi bir kozmopolitizm olacaktı AB?

Hani de milliyetçilik ötesi evrensel ilkeler topluluğuydu AB…

Korona salgınında her ulus-devlet kendi başının çaresine baksın diyor Brüksel’in bürokratları!

Birkaç ay öncesine kadar “Avrupa ordusu” hâlâ gündemdeydi… Alman Savunma Bakanı Ursula von der Leyen “Avrupa ordusu”nu kursun diye Avrupa Komisyonu Başkanı yapıldı…

Kim olacaktı o Avrupa ordusunda? İtalyan, İspanyol, Fransız, Alman, Yunan, Kıbrıslı, Portekizli, Doğu Avrupalı, Maltalı, Macar, Hollandalı, Belçikalı ve Balkanlardan askerler…

Avrupa finans kapitali için ölüme gönderilecekti bütün milletlerden askerler…

Hani nerede Korona salgınında daha düne kadar “Avrupa ordusu” hayali kuran “kutsal Avrupalılık”?

Avrupa Birliği’nin tek işlevi kemer sıkma politikası dayatmak mıdır?

Dayattığı kemer sıkma politikasını kabul etmeyen İtalyan hükümetine darbe yapmak mıdır?

Yunan hükümetine “emeklilerden kesinti yapmazsan ağzına yanarım” diye yaşlı emeklileri coplatmak mıdır?

Seneler önce son gidişimde Atina’da AB’nin dayattığı neo-liberal kemer sıkma politikaları sonucunda sağlık sistemi çöktüğü için halkın mahallelerde kurduğu kendi sağlık ocaklarını ziyaret etmiştim…

Gönüllü doktor ve hemşireler geliyordu, halk topladığı parayla tıbbi malzeme alıyordu. Çünkü Brüksel Yunanistan sağlık sistemini çökertmişti…

Şimdi soruyor Avrupa halkları, en çok da 2010’dan beridir Brüksel’in cenderesinde inim inim inleyen Güney Avrupa halkları: AB nerede?

Ölüleri açıklıyorum…

Küreselleşme zaten 2008’de ölmüştü, Brexit’te ölmüştü, ABD-Çin ticaret savaşı ile ölmüştü…

Korona da küreselleşmeyi mezarından çıkardı, bir daha öldürdü ve gömdü…

Çokkültürlülük ve kozmopolitizm zaten aşağılık Avrupa ilkelerinin ve ülkelerinin mülteciler karşısında yükselttiği duvarların altında kalmıştı, ulus-devlet fetişizmi yükselmişti…

“Ulus-devletler ortadan kalktı, ulusötesi bir çağdayız” palavrası can çekişerek geberdi, Avrupa devletleri birbirine sırtını döndü…

Neo-liberalizm öldü. On yıllardır özelleştirilen ve kesintiye maruz kalan sosyal haklar dönemi kapandı; ya kamuculuk-kamulaştırma yükselecek, ya da faşizm!

“Devlet ekonomiye müdahale edemez” diyen serbest piyasa ideolojisi ve piyasa anarşisi öldü; ya sosyalist planlama ya barbarlık!

AB’nin on yıllardır Avrupa ülkelerinden haraç gibi topladığı kefen paralarını da ihtiyaç durumunda paylaşmadılar…

Bir İtalyan doktor stokta eldiven kalmadığı ve eldivensiz hasta baktığı için öldü. O doktorla birlikte Avrupa fikri öldü, Avrupa federalizmi öldü…

Avrupa kalesi çöktü, Çin kurtarma ekibi gönderdi…

Kapitalist Avrupa Birleşik Devletleri iddiası gömüldü…

Lenin’in 100 sene önce söylediği “Kapitalist Avrupa Birleşik Devletleri mümkün değildir” tezi bir kez daha doğrulandı…

(21 Mart 2020 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır)

About the author